Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sosyal Yardım”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacıya yapılan ikramiye ödemelerinin tespiti ve bu ödemelerin ilave tediye alacağından mahsup edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığı ve davacının ilave tediye alacağına hak kazanamayacağı kabul edilmekle birlikte, önceki bozma kararına uyularak hüküm kurulması nedeniyle davacı yararına oluşan usuli kazanılmış hakkın korunması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında çalışan bir işçinin kıdem tespiti davasında, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın davalı olarak husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip bağımsız işverenler olduğu ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 09.05.2017 tarihli ve 2016/3 Esas, 2017/4 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararının da bu yönde olduğu gözetilerek, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın taraf sıfatının bulunmadığı ve husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının kıdem tazminatı hesabında, önceki sosyal yardımlaşma vakfındaki çalışmasının dikkate alınıp alınmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının farklı sosyal yardımlaşma vakıflarında geçen hizmet süreleri arasında kesinti olmaması ve görevlendirme suretiyle gerçekleşen işyeri değişikliğinin 4857 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesi kapsamında hizmet sözleşmesinin devri niteliğinde değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davacının kıdem tazminatı alacağına ilişkin kararının onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının çalıştığı sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfının 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip olduğu ve 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla davacının ilave tediye alacağına hak kazanamayacağı gözetilerek, istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nda 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişisi olduğu ve 6772 sayılı Kanun kapsamında olmadığı gözetilerek, davacının ilave tediye alacağına hak kazanamadığı gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının sonucu itibarıyla doğru bulunarak gerekçesi değiştirilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Özel okulda çalışan öğretmenin, ek ders, hazırlık ve planlama, seminer, eğitim-öğretim planlama çalışması, sempozyum ve öğretime hazırlık ödeneği gibi alacak taleplerinin hukuksal dayanağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özel okullarda çalışan öğretmenlerin ek ders ücretlerinin hesaplanması konusunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı doğrultusunda sosyal yardım niteliğindeki ek ders ücretlerinin hariç tutulması, diğer alacak kalemleri yönünden ise bozmaya uyularak hüküm kurulması gerektiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına ve diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfında çalışan bir işçinin açtığı tespit davasında, davalının husumet ehliyetinin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının 3294 sayılı Kanun ve 5737 sayılı Kanun uyarınca özel hukuk tüzel kişiliğine sahip bağımsız işverenler olduğu, 7144 sayılı Kanun'daki toplu iş sözleşmesi düzenlemesinin vakıfların kamu tüzel kişisi olduğu anlamına gelmediği ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun 09.05.2017 tarihli kararının da bu yönde olduğu gözetilerek, davalı Bakanlığa husumet yöneltilmesinin hatalı olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından temyiz edilen kararda, daha önce Yargıtay'ca bozma kapsamı dışında bırakılarak davacı lehine usuli kazanılmış hak haline gelen ücret farkı, giyim yardımı ve sosyal yardım alacaklarına ilişkin hükümlerin, bozmaya uyularak verilen kararda usuli kazanılmış hakka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı lehine oluşan usuli kazanılmış hakka uygun olarak hüküm kurulduğu ve kararda bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında çalışan davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 3294 sayılı Kanun ile kurulmuş özel hukuk tüzel kişiliğine sahip, ayrı ve bağımsız bir işveren olması ve kamu tüzel kişiliği bulunmaması gözetilerek, davacının ilave tediye alacağına hak kazanamayacağı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fon Kurulu kararı gereğince davacıya ödenen ikramiyenin olup olmadığı ve varsa bu ikramiyenin ilave tediye alacağından mahsup edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Genel Kurulu’nun, davalı Vakfın 6772 sayılı Kanun kapsamında ilave tediye ödemekle yükümlü olduğuna ve davacının ilave tediye alacağına hak kazandığına karar vermesi ve davalı tarafından ödemeleri ispatlayacak başkaca bir delil sunulmaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının 6772 sayılı Kanun kapsamında olup olmadığı ve buna göre davacının ilave tediye alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının 6772 sayılı Kanun kapsamında kamu tüzel kişisi olarak kabul edilemeyeceği, davacının dava dilekçesinde açıkça 6772 sayılı Kanun'dan kaynaklanan ilave tediyeyi talep ettiği ve davalı vakfın bu kanun kapsamında olmaması sebebiyle davacının ilave tediye alacağına hak kazanamayacağı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işe iade davası sonrasında işe başlatılmaması nedeniyle doğan boşta geçen süre ücreti, işe başlatmama tazminatı, fark kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının hesaplanmasına itiraz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İhbar tazminatı hesabında emsal işçi ücretinin dikkate alınmaması ve sosyal yardımların asgari ücrete göre değil emsal işçiye ödenen miktara göre hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.