Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Statü Hukuku”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Oda ve borsada çalışan bir personelin işçilik alacakları davasında yargı yolunun adli mi yoksa idari yargı mı olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5174 sayılı Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu'nun geçici 12. maddesi gereğince, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte oda ve borsada çalışanların mevcut statülerine göre istihdamlarına devam edileceği ve davacının da bu kapsamda statü hukukuna tabi bir çalışan olduğu gözetilerek, uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiğinden davanın yargı yolu caiz olmadığı gerekçesiyle usulden reddine dair istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kur'an kursu öğreticisinin işçilik alacakları davasında görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı işin idari bir işlem niteliğinde olması ve statüsünün 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında bulunmaması gözetilerek, uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının Milli Eğitim Bakanlığı'nda çalışırken statü hukukuna mı yoksa iş sözleşmesine mi tabi olduğu ve buna bağlı olarak hangi yargı yoluna başvurması gerektiği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 89. maddesi kapsamında Kaymakamlık onayıyla görevlendirilmiş bir ... öğretici olması ve taraflar arasında iş sözleşmesi bulunmaması nedeniyle, uyuşmazlığın statü hukukuna tabi olduğu ve yargı yolunun caiz olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı kurumda ücretli plates eğitmeni olarak görev yaparken çocuğunu derslere getirmesine izin verilmemesi ve sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle açtığı alacak davasında, yargı yolunun caiz olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir kurumda 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 89. maddesi uyarınca görevlendirilmiş bir ücretli öğretici olması ve taraflar arasında özel hukuk hükümlerine tabi bir iş sözleşmesinin bulunmaması, dolayısıyla uyuşmazlığın statü hukukuna tabi olması ve idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, yargı yolunun caiz olmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, ... öğretici olarak çalıştığı davalı kurum ile arasındaki ilişkinin statü hukukuna mı yoksa iş hukukuna mı tabi olduğu ve buna bağlı olarak yargı yolunun adli yargıda olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışmasının süreklilik arz etmemesi, ücretinin ve çalışma koşullarının idari düzenlemelerle belirlenmesi, idareye göreve alma ve sonlandırma konusunda yetki verilmesi gibi nedenlerle taraflar arasında iş sözleşmesinin değil, statü hukukuna tabi bir ilişkinin bulunduğu ve bu nedenle uyuşmazlığın çözümünün idari yargıda olması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin yargı yolu caiz olmadığından davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, ... öğretici olarak çalıştığı süre boyunca statü hukukuna mı yoksa iş sözleşmesine mi tabi olduğu ve buna göre yargı yolunun adli yargıda bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışmasının idari görevlendirmeye dayalı olması, çalışma koşulları ve ücretinin statü hukuku içinde düzenlenmiş olması, iş sözleşmesi ilişkisinin bulunmadığına ve uyuşmazlığın idari yargının görev alanına girdiğine göre, yargı yolu caiz olmadığından davanın usulden reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı bir eğitim merkezinde ücretli öğretmen olarak çalışırken, işçi statüsünde mi yoksa statü hukukuna tabi olarak mı çalıştığı ve buna göre yargı yolunun adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çalışmasının 657 sayılı Kanun'un 89. maddesine göre ders ücreti karşılığında, idari görevlendirme ile yapılması ve çalışma koşullarının statü hukuku içinde düzenlenmesi nedeniyle, davacı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında bir iş sözleşmesinin varlığından söz edilemeyeceği ve uyuşmazlığın statü hukuku kapsamında olduğu gözetilerek adli yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Statü hukukuna tabi olarak çalışan usta öğreticinin kamu görevlisi sayılıp sayılmayacağı ve buna bağlı olarak sendikaya üye olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Dairenin önceki bozma ilamında, usta öğreticinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olmadığı ve 4688 sayılı Kanun kapsamında kamu görevlisi sayılarak sendikaya üye olabileceği belirtildiğinden, ilk derece mahkemesinin bozmaya uygun kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek temyiz isteminin reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Usta öğretici olarak çalışan davacının, sözleşmesinin haksız feshedilmesi nedeniyle açtığı alacak davasında, uyuşmazlığın adli yargı yerinde mi yoksa idari yargı yerinde mi görüleceğine ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı işin statü hukukundan kaynaklandığı ve idari yargının görev alanına girdiği, ancak davalı idarenin yargı harçlarından muaf olması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair kararı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından davacıya ödendikten sonra iadesi istenen harcırah ödemelerinin tahsili istemine ilişkin yargılama yetkisinin hangi daireye ait olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar kapsamında olduğu, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 sayılı kararı, 6723 sayılı Kanun'un 10. maddesi ve Hukuk İş Bölümü Kurulunun 24.03.2021 tarihli ve 2021/153 Esas, 2021/153 Karar sayılı ilâmı da gözetilerek dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının davalı kurum nezdinde çalışırken işçi statüsünde olup olmadığı ve buna bağlı olarak hangi yargı merciinin görevli olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 89. maddesi kapsamında görevlendirilmiş olması ve taraflar arasında bir iş sözleşmesinin bulunmaması nedeniyle, ilişkinin statü hukukuna tabi olduğu ve uyuşmazlıkta idari yargının görevli olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının usulden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Bakanlığa bağlı Halk Eğitim Merkezi bünyesinde usta öğretici olarak çalışan davacı ile davalı kurum arasında iş sözleşmesi bulunup bulunmadığı ve ödenmeyen kıdem tazminatı alacağının tahsili istemi ile açılan davanın adli yargıda mı yoksa idari yargıda mı görüleceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, usta öğretici olarak Valilik onayı ile görevlendirilmesi, ücretlerinin 657 sayılı Kanun'a göre belirlenmesi ve taraflar arasında iş sözleşmesi bulunmayıp ilişkinin statü hukukuna tabi olması gözetilerek, uyuşmazlığın iş mahkemesinin görev alanına girmediği ve davanın yargı yolu yanlışlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.