Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Suç Duyurusu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacı işçi hakkında yaptığı suç duyurusu nedeniyle davacının uğradığı manevi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin, işyerini ve işyeri haklarını korumak amacıyla işçi hakkında suç duyurusunda bulunmasının, işçinin manevi haklarına saldırı niteliğinde olmadığı ve ceza dosyası içeriğine göre iftiraya ilişkin bir unsur bulunmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının davacı hakkında yaptığı suç duyurusunun haksız yere yapılıp yapılmadığı ve davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının şikayet hakkını, şikayet edilenin cezalandırılmasını gerektirecek yeterli delillerin varlığı aranmaksızın, olay karşısında makul bir kişinin de aynı şekilde davranabileceği düşüncesiyle, hak arama özgürlüğü kapsamında kullandığı gözetilerek davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmadığı ve davalının manevi tazminat ödemesine gerek olmadığına karar verilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket ortağının, davacının iş akdinin feshedilmesinin ardından müşterilere gönderdiği faksın kişilik haklarına saldırı teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ortağının, davacının iş akdinin feshedilme gerekçesini müşterilerine faks ile bildirmesinin, sonradan davacı hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olsa dahi kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı ve bilgilendirme amaçlı olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından yapılan haberin içeriğinin davacıya hakaret teşkil edip etmediği ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından yapılan haberin içeriğinin davacıya yönelik hakaret niteliğinde olduğu ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının direnme yoluyla onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kiracı ile kiraya veren arasında yaşanan karşılıklı suç duyuruları ve ceza yargılamaları nedeniyle kira ilişkisinin çekilmez hale gelip gelmediği ve bu durumun tahliye sebebi oluşturup oluşturmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Karşılıklı suç duyuruları ve ceza yargılamaları nedeniyle kira ilişkisinin kiraya veren bakımından çekilmez hale geldiği, bu durumun Borçlar Kanunu'nun 256/2. maddesi (TBK 316/3) kapsamında akde aykırılık oluşturduğu ve tahliye sebebi sayıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, şirket ortağı avukat hakkında yaptığı suç duyurusunda soruşturma izni verilmemesine ilişkin idari davanın reddi üzerine, idare mahkemesi hakimlerinin hukuki sorumluluğuna dayanarak açtığı tazminat davasının esastan reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 46. maddesinde belirtilen hakimlerin yargılama faaliyetinden doğan sorumluluk hallerinden hiçbirinin gerçekleşmediği ve davacının iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı mühür bozma suçunun sübutu bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mühür bozma tutanaklarının asıllarının veya onaylı örneklerinin getirtilmemesi, tutanakları düzenleyen görevlilerin dinlenmemesi, sanığın yetki durumunun ve işyeri sahibi hakkında suç duyurusunun akıbetinin araştırılmaması nedeniyle eksik inceleme yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılmış bir kamu davasının bulunup bulunmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında iftira suçundan açılan kamu davasına ek olarak, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan da ayrıca iddianame düzenlenerek kamu davası açıldığı ve bu davaların birleştirildiği anlaşıldığından, sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan açılmış bir kamu davasının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hırsızlık suçunun yanında mühür bozma suçundan da kamu davası açılıp açılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede hırsızlık suçuna ilişkin eylemler anlatılmış olup mühür bozma suçunu oluşturabilecek herhangi bir anlatıma yer verilmediği, yargılamanın iddianame ile bağlı olduğu ve iddianamede belirtilmeyen bir suçtan hüküm kurulamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Erkek tarafından açılan boşanma davasında, kadının kusurlu bir davranışının bulunup bulunmadığı ve davanın kabul edilip edilmemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, eşinin boşanmaya sebebiyet verecek kusurlu bir davranışını ispatlayamadığı, davalı kadının suç duyurusunda bulunmasının ise yasal hakkını kullanması kapsamında olduğu ve kusur olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur oranının belirlenmesi, buna bağlı olarak tazminat taleplerinin ve nafakaların miktarının tespiti uyuşmazlığı bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda, kadının asılsız suç duyurularında bulunmasının hakkın kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilerek kusur olarak kabul edilmesi gerektiği, bu durumda tarafların eşit kusurlu sayılacağı, eşit kusurlu boşanmalarda ise kusursuz veya daha az kusurlu tarafa tazminata hükmedilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin kusur belirlemesi ve tazminatlara ilişkin hükümleri bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.