Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Sulhname”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının, 696 sayılı KHK ile kadroya geçirilmesi sürecinde, çalıştığı işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesinin geçici 3. maddesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve kadroya geçişine bağlı olarak dava konusu fark ücret alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya yapılan ödemeler, kadroya alınırken imzalanan sulhname, ilgili dönem için toplu iş sözleşmesi imzalanmamış olması, 375 sayılı KHK'nın geçici 23. maddesi ve davacının hizmet döküm cetvelindeki meslek kodu birlikte değerlendirilerek, davacının taleplerinin yasal dayanağı olmadığı ve yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz başvurusunun reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediyeye ait taşınmazın sahte encümen kararıyla kooperatife devredilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın akıbeti ve tarafların iyi niyet iddialarının değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın geçmişteki imar uygulamalarıyla ilişkisi, taraflar arasındaki sulhname kapsamına girip girmediği ve davalıların iyi niyet iddiaları araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taşınmazın mülkiyeti konusunda açılan davada, temyiz aşamasında Hazine'nin mülkiyet iddiasından vazgeçtiği ve taraflar arasında sulhname düzenlendiği iddialarının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz edenin eksik harç yatırması ve Hazine'nin mülkiyet iddiasından vazgeçtiğine ve taraflar arasında sulhname düzenlendiğine dair iddiaların araştırılması gerektiği gözetilerek dosyanın eksikliklerin giderilmesi ve iddiaların araştırılması için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalının iyi niyetli üçüncü kişi olup olmadığı ve davaların birleştirilmesi gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine’nin aynı taşınmaz üzerinde tapu iptali ve tescil davası açması ve taraflar arasında sulhname düzenlendiğinin iddia edilmesi nedeniyle, davaların birleştirilmesi ve sulhname iddiasının araştırılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tebligatın usulsüzlüğüne dayanılarak yapılan haczin kaldırılması şikayetine karşı icra mahkemesinin, taraflar arasında daha önce imzalanmış bir sulhname bulunduğu gerekçesiyle şikayeti reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında daha önce imzalanan sulhname bulunsa dahi, bu sulhnamenin icraya konulmadığı ve karşılıklı edimlerin yerine getirilip getirilmediğinin tespit edilmesi gerektiği, bu nedenle tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin esasının incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zarar Tespit Komisyonu kararının İİK'nın 68. maddesinde sayılan, itirazın kesin olarak kaldırılmasını sağlayan belgelerden olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Takip dayanağı olan komisyon kararının sulhname tasarısı niteliğinde olup kayıtsız şartsız borç ikrarı içermediğinden ve 5233 sayılı Kanun ve ilgili Yönetmelikte komisyon kararının İİK'nın 68/1. maddesi anlamında belge sayılacağına dair açık bir düzenleme bulunmadığından, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5233 sayılı Kanun çerçevesinde sulhnameye bağlanan tazminat ödemesinin kanunda öngörülen üç aylık süreden sonra yapılması nedeniyle davacının işlemiş faiz talebinde bulunabilmesi için temerrüt ihtarının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 5233 sayılı Kanun'un 13. maddesinde belirtilen üç aylık sürenin kesin vade niteliğinde olmadığı, ifa zamanının belirli olmadığı durumlarda alacaklının ihtarının gerekli olduğu, somut olayda davacı tarafından davalı idareye temerrüt ihtarı gönderilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5233 sayılı Kanun çerçevesinde sulhnameye bağlanan tazminat ödemesinin kanunda öngörülen üç aylık süreden sonra yapılması nedeniyle davacının işlemiş faiz talebinde bulunabilmesi için temerrüt ihtarının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 5233 sayılı Kanun'un 13. maddesinde belirtilen üç aylık sürenin kesin bir vade teşkil etmediği, ifa zamanının tespiti için valilik onayı ve bakanlık ödeneğinin oluşturulması gibi belirsiz unsurlar içerdiği, bu nedenle davacının işlemiş faiz talebinde bulunabilmesi için davalı idareyi Borçlar Kanunu'nun 101. maddesi uyarınca temerrüde düşürmesi gerektiği gözetilerek, davalı idarenin temerrüde düşürülmediği ve işlemiş faiz talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5233 sayılı Kanun çerçevesinde sulhnameye bağlanan tazminat ödemesinin kanunda öngörülen üç aylık süreden sonra yapılması nedeniyle davacının işlemiş faiz talebinde bulunabilmesi için temerrüt ihtarının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 5233 sayılı Kanun’da ödeme için kesin bir vade öngörülmediğinden ve davacı tarafından davalıya temerrüt ihtarı gönderilmediğinden, davalının temerrüdünden ve temerrüt faizi borcu bulunduğundan söz edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5233 sayılı Kanun çerçevesinde sulhnameye bağlanan tazminat ödemesinin kanunda öngörülen üç aylık süreden sonra yapılması nedeniyle davacının işlemiş faiz talebinde bulunabilmesi için temerrüt ihtarının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 5233 sayılı Kanun'un tazminat ödemesi için kesin bir vade öngörmediği, bu nedenle davalı borçlunun alacaklı tarafından ihtar ile temerrüde düşürülmesi gerektiği, somut olayda böyle bir ihtar bulunmadığından temerrüt faizi talebinin yerinde olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.