Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Taşınmaz.”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve yol olarak terkini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırılan taşınmaza gelir metoduyla değer biçilmesinin ve kamulaştırmadan arta kalan kısımlarda değer artışı olmadığı hususunun yerinde görülmesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 3083 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince davalılara fazla arazi iadesi yapıldığı iddiasına dayalı alacak davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda fazla taşınmaz iadesi yapılmadığının tespit edilmesi gözetilerek, davacının temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakana ait taşınmaz üzerinde davacıların miras payları olduğunu iddia ederek tapu iptali ve tescil istemeleri üzerine, davalının taşınmazın kendisine satış veya taksim yoluyla intikal ettiğini savunmasıyla oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davalıya ait tapu kaydının dayanağının geçerli bir satış veya taksim işlemi olduğunu ve davacıların miras paylarının kalmadığını tespit etmesi ve bu tespitlerin usul ve yasaya uygun olması gözetilerek, davacıların temyiz isteminin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün davacıya ait parsele eklenerek tapuya tescili talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki zilyetliğini terk etmediği, taşınmazın orman, mera ve köy tüzel kişiliğine ait yerlerle bir ilgisinin bulunmadığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olmadığı ve davacı tarafından bahçe olarak nizasız, aralıksız ve malik sıfatıyla kullanıldığı gerekçesiyle, davacının zilyetlikle kazanma koşullarını sağladığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın davacı adına tescili talebiyle açılan davada, zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, kıyı kenar çizgisini tespit etmeden, taşınmazın nehir yatağı ve etki alanı içinde olup olmadığını belirlemeden, hava fotoğrafları, eski haritalar ve farklı bilirkişi incelemeleriyle zilyetliğin niteliği ve süresini araştırarak tespit etmeden eksik inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerindeki kullanım hakkı iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerinde ekonomik amaca uygun kullanım ve zilyetlik emarelerinin bulunmadığı, beyanlar dışında kullanım hakkını ispatlayacak delillerin sunulmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu taşınmazın yüzölçümündeki artışın dere yatağının değişmesinden mi yoksa ölçüm hatasından mı kaynaklandığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif ve bilirkişi raporlarına göre; taşınmazdaki alan artışının dere yatağının eski paftasındaki ölçüm hatasından kaynaklandığı, uygulama kadastrosu sınırlarının ise zeminle uyumlu olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen taşınmaz sınırlarına itiraz davasında, davacının sınır tespitinin hatalı olduğu ve kendi parseline ait kısmın davalı parseline dahil edildiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararları ile bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davacı parseline ait kısmın davalı parseline dahil edildiği, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369/1 ve 371. maddeleri uyarınca usul ve yasaya uygun bulunarak, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kullanım kadastrosu sonucu tespit edilen parsel sınırlarına itiraz davasında, mahkemenin taleple bağlılık ilkesine uygun karar verip vermediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taleple bağlılık ilkesi gereğince mahkemenin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, davacının dava konusu taşınmazdan feragat etmesi ve sadece 13 metrekarelik kısım için talepte bulunması nedeniyle mahkemenin bu talebin dışına çıkarak fazlasına hükmedemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmazın satışında eşin rızasının bulunup bulunmadığı ve satışın geçerliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin, taşınmazın satışından haberdar olduğu, satış bedelini düşük bulduğu ve dolaylı olarak satışa rıza gösterdiği, davacının ise kötü niyetli davrandığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmazın bir kısmının ticarethane olarak işletilmesi nedeniyle, taşınmazdaki aile konutu şerhinin kısmen kaldırılıp kaldırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bir kısmının ticarethane olarak kullanılmasının, taşınmazın tamamının aile konutu olma niteliğini ortadan kaldırmayacağı ve bu nedenle kısmi terkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, mahkeme kararları bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.