Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tasarruf Yetkisinin Sınırlandırılması”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı erkeğin, boşanma davası sürecinde, davalı kadına ait taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebinin reddine ilişkin istinaf başvurusunun kabulü üzerine, davalı tarafından yapılan temyiz başvurusunun incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların en son birlikte yaşadıkları konutun dava konusu taşınmaz olduğu, davacı erkeğin konuttan ayrılmasının tartışma sonrası meydana geldiği ve davacı tarafından aile konutu şerhi talebinde bulunulduğu gözetilerek, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmeyip, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı eşin, başka bir kadınla birlikte yaşaması nedeniyle ailenin ekonomik varlığının tehlikede olduğu iddiasıyla, TMK 199. maddesi uyarınca davalı eşin taşınır ve taşınmazları üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebinin yerinde olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının başka bir kadınla birlikte yaşıyor olmasının tek başına ailenin ekonomik varlığını tehlikeye soktuğunun ve TMK 199. maddesinde düzenlenen "evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüğün yerine getirilmemesinin" kanıtlanamadığı, dolayısıyla TMK 199. maddesi koşullarının oluşmadığı gözetilerek, davalı eşin malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşlerden birinin, diğer eşin malvarlığı üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebinin reddine ilişkin istinaf kararının temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin malvarlığını elden çıkarma girişimlerinin bulunması tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını gerekli kılsa da, sınırlamanın ölçülü olması ve banka hesaplarının ortak olup olmadığı gibi hususların da değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında görülen boşanma ve tasarruf yetkisinin sınırlanmasının kaldırılması davasında, evlilik birliğinin sarsılıp sarsılmadığı, sarsıldı ise kusurun kimde olduğu, nafaka talebinin reddinin ve daha önce verilen tasarruf yetkisinin sınırlandırılması kararının kaldırılmasının yerinde olup olmadığı hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararında, tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile gerekçeler birlikte değerlendirilerek usul ve yasaya uygun bulunduğu gözetilerek temyiz talebinin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tarafların boşanması nedeniyle konusuz kalan tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasında, yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği ve hangi tarafa hükmedileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarihte davacının tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebinde haklı olduğu, boşanma nedeniyle davanın konusuz kalmasının davacının bu haklılığını ortadan kaldırmayacağı ve HMK 331/1 maddesi uyarınca davacı lehine yargılama gideri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kadının, ailenin ekonomik varlığını tehlikeye düşürecek şekilde tasarruflarda bulunduğu iddiasıyla açılan tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasının reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının ailenin ekonomik varlığının korunmasını gerektirecek veya evlilik birliğinden doğan mali yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçınmak amacına yönelik bir davranışının, davacı tarafından ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşlerden birinin diğer eşin rızası olmadan, evlilik birliği içinde edinilen taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılması ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından konulan haciz ve şerhlerin kaldırılması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığı ve davacı tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesine dayalı bir talepte bulunulmadığı, ayrıca borcun kefalet sözleşmesinden kaynaklandığına dair de bir iddia olmadığı gözetilerek, eşin rızası alınmadan yapılan tasarrufa dayanılarak haciz ve şerhlerin kaldırılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasında, bozma ilamına karşı verilen direnme kararının usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararından sonra dosyaya giren yeni bir delile dayanarak direnme kararı vermesi, HUMK 429. maddesine aykırı olduğundan ve yasal anlamda direnme kararı olarak nitelendirilemeyeceğinden, dosyanın yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eşlerden birinin diğer eş adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılması talebi üzerine açılan davada, dava konusu taşınmazın dava devam ederken satılması nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın dava devam ederken satılması nedeniyle davacının hukuki yararı kalmadığı ve davanın konusuz kaldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarruf yetkisinin sınırlandırılması davasına ilişkin Yargıtay'ın bozma kararına karşı verilen direnme kararının hüküm fıkrasının usulüne uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Direnme kararında hüküm fıkrasının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. maddesinde belirtilen unsurları taşımaması, önceki karara atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulması ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde düzenlenmesi nedeniyle usul hükümlerine aykırı bulunarak bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.