Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Terör Örgütü Propagandası”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı kamu kurumu tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı hakkında terör örgütü propagandası yapmak ve halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik suçlarından açılan kamu davasında beraat kararı verildiği ve bu kararın kesinleştiği gözetilerek, davalı vekilinin feshin haklı nedene dayandığı yönündeki temyiz itirazlarının reddedilmesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş akdinin fesih nedeninin haklı mı yoksa geçerli nedene mi dayandığı ve buna bağlı olarak kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılıp kazanılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, terör örgütü propagandası içeren bir paylaşımı nedeniyle kamu kurumu niteliğindeki işyerinde iş akdinin feshedilmesinin haklı nedenle fesih olduğu, işe iade davasında feshin geçerli nedene dayandığının kabulünün bu davayı etkilemediği ve davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, silahlı terör örgütü propagandası yapma, tehdit, 6136 sayılı Kanuna muhalefet ve iftira suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına karşı yapılan istinaf başvurularının esastan reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurularının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esastan reddedilmesi üzerine, kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçları başta olmak üzere bazı suçlardan verilen hükümler yönünden yapılan temyiz incelemesinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kesin hükümlerde suç vasfına yönelik temyizin mümkün olduğu yönündeki içtihadı da gözetilerek, dosya kapsamında toplanan deliller ve mahkemelerin gerekçeleri değerlendirilerek, temyiz istemlerinin bir kısmı usulden reddolunmuş, diğerleri ise esastan reddedilerek hükümler onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükümlüye verilen disiplin cezalarının dayanağı olan eylemin açlık grevi kapsamında mı yoksa terör örgütü propagandası kapsamında mı değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün açlık grevi yapmasının 5275 sayılı Kanun'un 40/2-g maddesinde açıkça düzenlenen ve disiplin cezasını gerektiren bir fiil olduğu, bu nedenle eylemin terör örgütü propagandası kapsamında değil açlık grevi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek infaz hakimliğinin kararı kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ceza infaz kurumunda bulunan hükümlünün açlık grevi eyleminin terör örgütü propagandası mı yoksa açlık grevi suçu olarak mı değerlendirilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun’un 40/2-g maddesinde açlık grevi yapmanın disiplin cezası gerektiren bir fiil olarak düzenlendiği, hükümlünün açlık grevi eyleminin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiği, terör örgütü propagandası suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, izinli Nevruz kutlamasında düzenleme kurulu başkanı olarak bulunmaması ve alanda terör örgütü propagandası içeren materyallerin sergilenmesi nedeniyle 2911 sayılı Kanun'a muhalefet ve terör örgütü propagandası yapma suçlarından cezalandırılmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın düzenleme kurulu başkanı olarak toplantıda bulunmaması nedeniyle 2911 sayılı Kanun'a muhalefet suçunun unsurlarının oluştuğu, ancak alanda sergilenen materyallerin terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini övme veya bu yöntemlere başvurmayı teşvik etme niteliğinde olmadığından terör örgütü propagandası yapma suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bir bölümü onanmış, bir bölümü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın duruşma salonundan çıkarılırken attığı sloganın, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın duruşma salonundan çıkarılırken “Biji Kürdistan, biji serok Apo” şeklinde attığı sloganın, içeriği ve açıklandığı ortam/muhataplarındaki etkisi gözetildiğinde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararına konu mahkumiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların duruşma salonunda attıkları sloganların terör örgütü propagandası suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların duruşma salonunda attıkları "Biji Serok Apo" sloganının, içeriği ve açıklandığı ortam gözetildiğinde ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu nedenle terör örgütü propagandası suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 3713 sayılı Kanun’un 7/2-b-2. maddesindeki “slogan atma” eyleminin, aynı Kanun’un 7/2. maddesindeki cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemleri meşru gösterecek, övecek veya teşvik edecek nitelikte olmasının suçun oluşumu için gerekli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3713 sayılı Kanun'un 7/2-b-2. maddesinde sayılan slogan atma eyleminin, terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterme, övme veya teşvik etme unsurlarını taşımasa dahi suç oluşturacağı, ancak bu eylemin demokratik toplum düzenini ve kamu güvenliğini bozma amacı taşıması ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları ile uyumlu olması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 3713 sayılı Kanun’un 7/2-b-1. maddesindeki “Örgüte ait amblem, resim veya işaretlerin asılması ya da taşınması” eyleminin aynı Kanun’un 7/2. maddesindeki cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek nitelikte olmasının gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3713 sayılı Kanun’un 7/2. maddesinin son cümlesindeki düzenlemeyle 7/2-b-1. maddesinde belirtilen fiillerin cezalandırılması için örgütün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterme, övme veya teşvik etme unsurunun aranmasına gerek olmadığı, bu fiillerin tek başına suçu oluşturduğu, aksi yorumun ifade özgürlüğüne müdahale teşkil edeceği ve kanun koyucunun amacına aykırı olacağı değerlendirilerek Özel Daire bozma ilamı kaldırılarak yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların üzerlerine atılı silahlı terör örgütü propagandası yapma suçunun unsurları itibariyle oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların terör örgütü lehine slogan atmadıkları, yüzlerini kapatmalarının kimliklerinin gizlenmesini ve tanınmamalarını sağlayacak derecede olmadığı ve eylemlerinin 6352 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi kapsamında düşünce ve kanaat açıklama yöntemi olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararına yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının reddine ve Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın okuduğu basın açıklamasının ve katıldığı eylemin, silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın okuduğu metinde terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösteren, öven veya bu yöntemlere başvurmayı teşvik eden bir unsur bulunmadığı gözetilerek, eyleminin silahlı terör örgütünün propagandasını yapma suçunu oluşturmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay 16. Ceza Dairesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.