Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Terditli Talep”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından hileli olarak düzenlenen vekaletname ile satılan aracın satışının iptali ve tescilinin davacıya iadesi veya bedelinin davalılardan tahsiline ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılardan birinin hile ile vekaletname alıp aracı sattığı ve diğer davalının da bu aracı satın aldığının tespit edilmesi, diğer davalılar yönünden ise iyiniyetli edinim şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılmadan karar verilmesi ve davacının terditli taleplerinden birine hüküm kurulmaması doğru görülmeyerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ziynet alacağı davasında, mahkemenin ziynetlerin aynen iadesine karar vermesi gerekirken dava tarihindeki bedeline hükmetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talebinin ziynetlerin aynen iadesi, mümkün olmazsa infaz tarihindeki bedellerinin tahsili şeklinde terditli olduğu, aynen iadeye karar verildiğinde aynen iadenin mümkün olmaması halinde İİK m. 24 gereğince nasıl işlem yapılacağının kanunda düzenlendiği, bu nedenle terditli olan ikinci talepte davacının hukuki yararının bulunmaması, davacının aynen iade talebi gözetilerek ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerektiği, mahkemece HMK m. 26 gözetilmeksizin talebin dışına çıkılarak dava tarihindeki bedele hükmedilmesinin doğru olmadığı gözetilerek temyiz edilen hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ziynet alacağı davasında, mahkemenin ziynet eşyalarının aynen iadesine ve aynen iadenin mümkün olmaması halinde dava tarihindeki bedeline hükmetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının talebinin ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde infaz tarihindeki bedelinin tahsiline ilişkin olduğu ve aynen iadeye karar verildiğinde aynen iadenin mümkün olmaması halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 24. maddesi gereğince işlem yapılacağından, terditli olan ikinci talepte davacının hukuki yararının bulunmaması ve mahkemenin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26. maddesini gözetmeksizin talebin dışına çıkarak dava tarihindeki bedele hükmetmesinin doğru olmadığı gözetilerek karar kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından hile nedeniyle tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel davası açılmış olup, Yargıtay bozma ilamına uyularak verilen bedel miktarına ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin Yargıtay bozma kararına İlk Derece Mahkemesi tarafından uyulması ve davacının terditli bedel talebinin tapuda gösterilen bedel üzerinden hüküm altına alınmasının hukuka uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazların kamulaştırılması nedeniyle davalıların pasif taraf sıfatının bulunup bulunmadığı ve 10 yıllık hak düşürücü sürenin terditli kamulaştırma bedeli talebine uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro Kanunu'nun 12. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin, taşınmazların kamulaştırılmasından sonra açılan tapu iptali ve tescil davası için öngörüldüğü ve bu sürenin dolması halinde kamulaştırma bedelinin talep edilemeyeceği gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yolsuz tescil iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın dava devam ederken önceki haline iade edilmesi nedeniyle davanın konusuz kalıp kalmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının terditli talepleri karşısında mahkemenin her iki talep yönünden de ayrı ayrı hüküm kurması gerekirken, taşınmazın dava sırasında eski haline getirilmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, terditli talepler ve ecrimisil talebi için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu iptali ve tescil, tenkis ve tazminat taleplerinin terditli talep niteliğinde olduğu ve netice itibariyle tek bir talep oluşturduğu, ecrimisil talebinin ise ayrı bir talep olduğu gözetilerek, terditli talepler için tek vekalet ücretine, ecrimisil talebi için ise ayrı bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, her bir talep için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasında görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi mi yoksa Asliye Hukuk Mahkemesi mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava tarihi itibariyle görevli mahkemenin belirlenmesinde 6100 sayılı HMK'nın geçici 1/1. maddesi hükmü gözetilerek, dava konusunun taşınmaz tescili yanında bedel talebini de içeren terditli bir talep olması ve bu talebin değerinin asliye hukuk mahkemesinin görev alanına girmesi nedeniyle yerel mahkemenin görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleştirilen taşınmaz satışına ilişkin tapu iptali ve tescil talebinin reddine karşın, terditli olarak ileri sürülen bedel talebinin kısmen kabulüyle davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı ve ilk el konumundaki davalının da elbirliği içerisinde olduğunun mahkemece kabul edildiği, davalıların tapu maliki olmaması nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinin reddedildiği, terditli talep olan bedel isteminin kısmen kabulünün ise davanın kabulü sonucunu doğurduğu gözetilerek davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinde isabetsizlik bulunmadığından, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalı şirketin iyiniyetli üçüncü kişi sayılması nedeniyle tapu iptali talebinin reddine karşılık, bedel talebinin kabulü ile davanın kısmen mi yoksa tamamen mi kabul edildiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından tapu iptali ve tescil talebi yanında, terditli olarak bedel talebinde de bulunulduğu, tapu iptali talebinin reddine karşılık bedel talebinin kabulü ile davanın aslında tamamen kabul edilmiş sayılması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının kısmen kabul ibaresinin düzeltilerek davanın kabulü şeklinde onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Harman yeri niteliğindeki taşınmazın belediye tarafından satışının hukuki geçerliliği ve Hazine'nin tapu iptali ve tescil talebinin akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmesiyle fer'i talep olan tazminat talebinin de incelenip reddedilmesi gerektiği, ancak davalı belediye lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine ve terditli bedel talebinin kısmen kabulüne ilişkin kararın temyiz edilmesi üzerine, belirsiz alacak davasında talep artırımının ıslah gerekip gerektirmediği ve hükmolunan miktarın davacı talebiyle uyumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belirsiz alacak davasında, alacağın miktarının tam olarak başlangıçta belirlenememesi halinde, sonradan HMK 107/2 uyarınca davanın başında belirtilen talebin artırılabileceği ve bunun için ayrıca bir ıslah dilekçesine gerek olmadığı, davacıların tapu iptali ve tescil talebinin reddine karşılık terditli talep ettikleri bedelin miras paylarına isabet eden miktar üzerinden hükmedilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.