Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Uyuşturucu Madde”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının uyuşturucu madde kullanımı nedeniyle iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin mahkemece kabulü ve diğer alacak taleplerinin de ispatlanamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin uyuşturucu kullandığı iddiasıyla yapılan fesih nedeniyle açtığı işe iade davasının reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının, Yargıtay’ın önceki ret kararının Anayasa Mahkemesince bozulması üzerine tekrar değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kanında uyuşturucu maddeye rastlanmamış olsa da dosyadaki diğer delillerden işyerinde uyuşturucu madde kullandığı veya kullanmış halde işyerine geldiğinin anlaşıldığı değerlendirilerek, iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı ve işe iade davasının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Denetimli serbestlikteki hükümlünün, hakkında kamu davası açılmasını gerektiren yeni bir suç işlediği iddiasıyla açık cezaevine gönderilmesine dair infaz hakimliği kararına yapılan itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün denetimli serbestlik sırasında işlediği eylemin, daha önce hakkında kamu davasının ertelenmesine karar verilen uyuşturucu bulundurma suçunun tekrarı niteliğinde olduğu ve TCK 191/5 hükmü gereği ihlal olarak değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle ayrı bir suçtan dolayı kamu davası açılması ve hükümlünün açık cezaevine gönderilmesi için yasal koşulun gerçekleşmediği gözetilerek, itirazın reddine dair Ağır Ceza Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün, 7456 sayılı Kanun'un 15. maddesiyle 5275 sayılı Kanun'a eklenen geçici 10. maddenin 6. fıkrası kapsamında denetimli serbestlikten yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün 31.07.2023 tarihi itibarıyla ceza infaz kurumunda bulunmadığı, maddenin açıkça bu tarihte ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüleri kapsadığı ve bu kapsamın yorum yoluyla genişletilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin denetimli serbestlik talebini kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin bilinçli taksirle öldürme mü yoksa olası kastla öldürme suçunu mu oluşturduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın uyuşturucu etkisi altında olmasına rağmen silahı ateşlediğinde maktulün yaralanabileceğini veya ölebileceğini öngörebilecek durumda olması, ölüm sonucunu kabullenerek hareket ettiğini gösterdiğinden olası kastla öldürme suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve yerel mahkeme kararının bozulmasına ilişkin Yargıtay 1. Ceza Dairesinin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından uyuşturucu madde kullanımı nedeniyle haklı olarak feshedilip feshedilmediği ve buna bağlı olarak kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının iş yerinde uyuşturucu madde kullandığına dair tanık beyanlarının yetersizliği ve davacı lehine olan tanık beyanından vazgeçilmesi hususunda HMK 196. maddesindeki usule aykırılık nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Üzerinde uyuşturucu madde bulunmayan ancak kullandığı tespit edilen sanık hakkında, uyuşturucu madde bulundurmak suçundan hapis cezası verilip verilemeyeceği ve tedavi tedbirine hükmedilip hükmedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşturucu madde kullanmak eyleminin, öncelikle maddeyi bulundurmayı gerektirdiği ve bu eylemin TCK 191/1'e göre cezalandırıldığı, ayrıca failin tedaviye ihtiyacı olması sebebiyle TCK 191/2 gereğince tedavi tedbirine de hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı yalnızca hapis cezası ile cezalandırması ve tedavi tedbirine yer vermemesi doğru bulunmamış ve hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eyleminin uyuşturucu madde ticareti mi yoksa kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların ikametlerinden farklı bir şehirden temin ettikleri uyuşturucu maddenin miktarının kullanım sınırları içerisinde kalması, tek parça halinde ele geçirilmesi ve başkalarına satma, verme veya devretme gibi bir davranışlarının tespit edilememesi, ayrıca uyuşturucu madde kullandıklarını söyleyen sanıkların bu yöndeki savunmalarının aksine bir delil de bulunmaması gözetilerek, eylemlerinin TCK 191. maddesinde düzenlenen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bir maddenin uyuşturucu veya uyarıcı madde sayılıp sayılmayacağının ve suç tarihi itibarıyla Bakanlar Kurulu listesinde yer almasa dahi TCK 188. madde kapsamında suç oluşturup oluşturmayacağının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçunun konusunun belirlenmesinde, ilgili maddenin uzman bilirkişi tarafından uyuşturucu veya uyarıcı etkiye sahip olduğunun tespit edilmesinin yeterli olduğu, suç tarihi itibarıyla Bakanlar Kurulu listesinde yer almasa dahi sanığın cezalandırılmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilerek Özel Daire bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçunun sübutu bakımından tutanak düzenleyici kolluk görevlilerinin tanık olarak dinlenilmelerine gerek olup olmadığına ve eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın suçlamayı ve olay tutanağı içeriğini kabul etmemesi, olay yerinden kaçan başka bir şahsın olduğunu iddia etmesi ve kolluk görevlilerinin suç konusu esrarın bulunduğu kolileri kendisine taşıttıklarını beyan etmesi karşısında, olay tutanağını düzenleyen kolluk görevlilerinin tanık olarak dinlenilmeleri ve olay yeri inceleme raporunun dosyaya celbedilerek vücut izinin niteliğinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında TCK'nun 188/5. maddesinin uygulanma şartlarının bulunup bulunmadığının tespiti bakımından eksik araştırma ile mahkûmiyet hükmü kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin bozma ilamı sonrası verdiği kararın, bozma kararında belirtilen hususları tartışıp, yeni deliller değerlendirerek, ilk hükümde yer almayan yeni gerekçelerle hüküm kurması nedeniyle yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 10. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün yerel mahkemece onanmasının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkta uyuşturucu madde bulunmaması, tanık beyanlarının tutarsız ve soyut olması, sanığın uyuşturucu maddeyi sattığına dair başka bir delil bulunmaması ve suçsuzluk karinesinin gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.