Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vekilin Sorumluluğu”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Vekilin, vekaletname ile satıp bedelini tahsil ettiği taşınmazın satış bedelini vekil edene ödeyip ödemediği ve buna bağlı olarak açılan itirazın iptali davasında vekilin sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekaletname ile sattığı taşınmazın bedelini vekil edene ödediğini ispatlayamaması ve vekilin hesap verme yükümlülüğü gereğince taşınmazın satış tarihindeki rayiç değerinden sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletname ile araç satışı yetkisi verilen davalıların, satış bedelini vekalet verene ödememesi nedeniyle açılan alacak davasında, davalıların ödemeyi yaptıkları iddiasının ispatlanıp ispatlanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, vekalet verene araç satış bedelini ödedikleri iddiasını ispatlayamamaları ve vekilin vekalet verenin menfaatine uygun hareket etme borcuna aykırı davranışları nedeniyle, yerel mahkemenin davacı lehine verdiği kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin vekaletname ile satılmak üzere kendisine bırakılan taşınmazı, vekalet verenin bilgisi ve rızası dışında düşük bir fiyata satması sebebiyle vekalet verenin uğradığı zararın belirlenmesi ve tazmini.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekaletname ile kendisine verilen yetkiyi kötüye kullanarak taşınmazı vekalet verenin menfaatine aykırı şekilde düşük bir fiyata satması ve satış bedelini vekalet verene teslim etmemesi nedeniyle, vekalet verenin zararının taşınmazın satış tarihindeki değeri üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin dava tarihindeki değeri üzerinden hüküm kurması hatalı bulunmuş ve karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekilin temyiz süresini geçirmesi nedeniyle müvekkilin açtığı tazminat davasında, Avukatlık Kanunu'nun 40. maddesindeki zamanaşımı süresinin başlangıç tarihi ve zararın oluşup oluşmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin kusurlu eylemiyle müvekkilin zarara uğrayıp uğramadığının ve zarar ile vekilin eylemi arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığının tespiti gerektiği, bu nedenle zararın oluştuğunun kabulü için dava dosyasında yeterli delilin olmadığı ve Avukatlık Kanunu m. 40'daki 5 yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin özen yükümlülüğüne aykırı davranışı nedeniyle müvekkilinin uğradığı zararın tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin kararında davalının zamanaşımı def'i ve hükme esas alınmayan bilirkişi raporları hususlarında HMK'nın 297. maddesinde öngörülen gerekçeli karar verme yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği gözetilerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekâleten taşınmazını sattırdığı kardeşinin, vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı kendisine devrettiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının vekalet görevinin kötüye kullanarak davacıya ait taşınmazı düşük bir bedelle önce eşine sonra da kendisine devrettiği, vekilin vekalet verenin menfaatini gözetme yükümlülüğüne aykırı davrandığı gözetilerek yerel mahkemenin Hukuk Genel Kurulu bozma kararına uygun olarak davanın kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle satılan depolu dükkanlar için açılan tapu iptali ve tescil davasıyla birlikte, vekilin sorumluluğunun kapsamı ve hesaplanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle satılan depolu dükkanların bedelini ödemiş olsa dahi, davacı ile yaptığı protokolde mahkeme kararının bozulması halinde haklarının saklı tutulması ve mahkemenin vekilin sorumluluğunu hesaplarken bu hususu göz ardı ederek davacı lehine fazla miktarda hüküm kurması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekilin kötüye kullanımı nedeniyle yapılan taşınmaz satışının iptali ve tescili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bildiği veya bilmesi gerektiğine dair yeterli delil bulunmadığı ve davalının iyi niyetli üçüncü kişi olarak TMK 1023. maddenin koruyuculuğundan faydalanması gerektiği değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle vekil tarafından yapılan taşınmaz satışının geçersizliği ve satış bedelinin vekil eden tarafından talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazı düşük bedelle satması ve alıcının bu hususta kötü niyetli olmaması nedeniyle tapu iptali ve tescil talebinin reddine, ancak vekilin vekil edene karşı sorumluluğu gereğince satış bedelinin vekil eden tarafından vekilinden talep edilebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasıyla açılan davada, vekilin taşınmazları vekil edenin iradesine uygun olarak sattığı ancak satış bedelini vekil edene ödemediği durumlarda vekilin sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekil edenin iradesine uygun satış yapmasına rağmen satış bedelini vekil edene ödememesi, vekilin vekil edenin zararına yol açan bir davranışı olarak değerlendirilerek vekilin taşınmazların keşfen belirlenen gerçek bedeli üzerinden sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletname ile yapılan taşınmaz satışlarında vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve tapu iptal tescil davasının vekaletnameyi düzenleyen vekile karşı da açılıp açılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaletnameyi kullanan vekil ile taşınmazı devralan kişi arasında çıkar ve işbirliği bulunup bulunmadığının, taşınmazı devralanın vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilip bilmediğinin veya bilmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı ve taşınmaz satışında davalıların elbirliği ile hareket edip etmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekaletname sınırları içerisinde dahi olsa vekil edenin menfaatlerini gözeterek ve sadakatle hareket etme yükümlülüğü bulunduğu, taşınmazın gerçek değeri ile satış bedeli arasında fahiş fark olması ve davalıların birbirini tanıması gibi olgular birlikte değerlendirildiğinde davalıların elbirliği ile davacıyı zarara uğrattığının anlaşıldığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.