Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vergi Muafiyeti”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalı idarenin elektrik alım sözleşmesi kapsamında ödediği Belediye Tüketim Vergisi'ni (BTV) hizmet alımından muaf olduğu gerekçesiyle davacı şirketten geri isteyip isteyemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin, 2560 sayılı Kanun'un 21/a maddesi uyarınca sadece kendi görevleri için kullandığı elektrik tüketimi için BTV'den muaf olduğu, tedarik şirketi üzerinden yaptığı alımlarda bu muafiyetin geçerli olmadığı ve davacı şirketten tahsil ettiği BTV tutarını iade etmekle yükümlü olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: ÖTV muafiyeti ile satın alınan aracın, ÖTV oranındaki artış sonrasında, ilk belirlenen fiyattan teslim edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın teslimi öncesinde meydana gelen ÖTV artışının, satıcının kusurundan kaynaklanmayan bir imkânsızlık hali yarattığı ve bu nedenle satıcının ilk belirlenen fiyattan teslime zorlanamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 01.10.2008 tarihinden sonra 5510 sayılı Kanun'un 4/1-b maddesi kapsamında Bağ-Kur sigortalısı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.10.2008 tarihinden sonra vergi mükellefiyeti bulunmadığı ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 9. maddesi kapsamında vergiden muaf olanlar arasında sayılan faaliyetlerden birini de yürütmediği, dolayısıyla 5510 sayılı Kanun'un 4/1-b maddesi kapsamında sigortalı sayılamayacağı değerlendirilerek mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vakıf senedinde yazılı amacın, Türk Medeni Kanunu'nun 113. maddesi uyarınca durum ve koşullardaki değişmeler yüzünden değiştirilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vakfın amacının değiştirilebilmesi için gerekli olan objektif ve sübjektif koşulların oluşmadığı, vakıf senedinde yapılması istenen değişikliklerin vakfedenin kuruluş iradesine aykırı olduğu ve bu değişikliklerin vergi muafiyetinden yararlanmak amacıyla yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taşeron sözleşmesinden doğan damga vergisinin ödenmesinde tarafların müteselsil sorumluluğu kapsamında davacı şirketin ödediği verginin ne kadarının davalı şirketten rücu edilebileceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan sözleşmede damga vergisi yükümlülüğünün hangi tarafa ait olacağına dair bir hüküm bulunmaması ve davacının vergi muafiyeti iddiasının kabul edilmemesi nedeniyle, davacı şirketin ödediği damga vergisinin yarısının davalıdan rücu edilebileceğine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF), bankacılık işlemlerinden kaynaklanan Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi'nden (BSMV) muaf olup olmadığına ilişkin alacak istemi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme hükmünün, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesine aykırı olarak, BSMV alacaklarının ödeme başlangıç tarihini bilirkişi raporuna ve eki tablolara atıf yaparak belirsiz bir şekilde hüküm altına aldığı, bu nedenle belirsiz ve infazda tereddüt oluşturacak nitelikte olduğu gözetilerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.