Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yargılamanın Açıklığı İlkesi”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece verilen kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkrasında yer alan miktarların farklı olması ve gerekçede tespit edilen miktarlar ile gerekçeli karar hüküm fıkrasında yer alan miktarların da farklı olması, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturduğu ve yargılamanın açıklığı ilkesine aykırılık teşkil ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının ücret, ikramiye, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile gece çalışma zammı alacaklarının ödenip ödenmediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin kısa kararı ile gerekçeli kararının hüküm fıkrasında yer alan miktarların farklı olması ve gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunması, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 10.04.1992 tarihli ve 1991/7 Esas, 1992/4 Karar sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin bakım tazminatı alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesi ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunması ve bu durumun yargılamanın açıklığı ilkesine aykırı olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin bakım tazminatı alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm ile gerekçeli karar arasında çelişki bulunduğu, gerekçede davacının alacağının kısmen kabulüne karar verildiği belirtildiği halde hüküm fıkrasında alacağın tamamının kabulüne karar verildiği, bu nedenle de yargılamanın açıklığı ilkesinin ihlal edildiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk Derece Mahkemesinin, davacı işçinin işverene karşı açtığı alacak davasında, kısa kararda davanın kabulüne karar verip gerekçeli kararda ise kısmi kabul kararı vermiş gibi bir durum oluşturması ve sonrasında ek karar ile bu çelişkiyi gidermeye çalışmasının hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesince kısa kararda davanın kabulüne karar verilip gerekçeli kararda ve ek kararda kısmi kabul kararı verilmiş gibi bir durum oluşturularak hüküm ile gerekçe arasında çelişki yaratıldığı, ayrıca taraf talebi olmaksızın resen hükmün tamamlanması yoluna gidilemeyeceği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesinin asıl ve ek kararının bozulmasına, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ise ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından açılan alacak davasında, mahkemenin gerekçeli kararında belirtilen yıllık izin ücreti ve kıdem tazminatı miktarları ile hüküm kısmında yer alan miktarlar arasında çelişki bulunması nedeniyle kararın temyizen incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin gerekçeli kararında davacının yıllık izin ücreti ve kıdem tazminatı alacaklarına ilişkin hesaplanan miktarlar açıkça belirtilirken, hüküm fıkrasında sehven farklı miktarlara yer verilmesi ve bu durumun yargılamanın açıklığı ilkesine aykırılık oluşturması nedeniyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.