Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Zorlayıcı Sebep”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının kıdem tazminatı hesabında, ... sözleşmesinin askıda olduğu sürenin dikkate alınıp alınmayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: ... sözleşmesinin askıda olduğu sürenin çalışılmış sayılmayacağı ve bu nedenle kıdem tazminatı hesabında dikkate alınamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının tutukluluk hali nedeniyle iş sözleşmesinin feshedilmesi durumunda kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin tutukluluk halinin işverene derhal fesih hakkı veren zorlayıcı bir sebep olarak değerlendirilmesi ve bu durumda 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/IV. maddesi uyarınca işçinin kıdem tazminatına hak kazanacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışıp çalışmadığı, iş sözleşmesinin sona erme şekli, ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının olup olmadığı ve yurt dışında çalışan işçi olarak asgari geçim indiriminden yararlanıp yararlanamayacağı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Irak'ta çalıştığı sırada çıkan iç savaş nedeniyle iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun'un 25/III. maddesi kapsamında zorlayıcı sebeple feshedildiği, bu nedenle kıdem tazminatına hak kazanmakla birlikte ihbar tazminatına hak kazanmadığı ve yurt dışında çalışıp ücretinden vergi kesintisi yapılmadığı için asgari geçim indiriminden de yararlanamayacağı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davalı işverenin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işverenden, Türkmenistan'da geçen çalışma süresine dair ücret, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun ilgili maddeleri ve Yargıtay içtihatları gözetilerek, işçinin fazla mesai, hafta tatili ve resmi tatil alacaklarının ispatı hususunda tanık beyanlarının yeterliliği, iş sözleşmesinin zorlayıcı sebeple feshedilmesi nedeniyle kıdem tazminatına hak kazanılması, ihbar tazminatına hak kazanılmaması ve ücretin belirlenmesinde Bölge Adliye Mahkemesi kararının dosya kapsamına uygunluğu değerlendirilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek talep ettiği kıdem tazminatı, ücret, fazla mesai, yıllık izin ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınıp alınmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ücret ve fazla mesai alacakları hesaplanırken işçinin zorlayıcı sebeplerle çalışamadığı dönemlere ilişkin İş Kanunu 40. maddesi ile tanık beyanlarının çelişkili olması ve husumetli tanık beyanına itibar edilmesi hususları değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yargılamanın iadesi talebinin kabulü ile önceki kararın kaldırılmasına ve davanın reddine ilişkin verilen kararın temyizi üzerine Özel Daire bozma ilamına karşı direnme kararı verilmesi nedeniyle Hukuk Genel Kurulu'nda uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Yargılamanın yenilenmesi sebeplerinin HUMK'da tahdidi olarak sayıldığı ve somut olayda SSK'nın ulaşıp temin edebileceği bilgilere yargılama sona erdikten sonra ulaşıldığı iddiasının HUMK 445. madde kapsamındaki yargılamanın yenilenmesi koşullarını taşımadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin, emekli aylığının kesilmemesi için iş akdini feshetmesinin, kıdem tazminatı almaya hak kazandıran zorlayıcı sebep oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5277 sayılı Kanun'un emekli aylığı alanların belirli kurumlarda çalışmasını engelleyen hükmünün, işçinin çalışmasını imkânsız kılan ve İş Kanunu'nun 24/III maddesindeki zorlayıcı sebep kapsamına giren bir durum olmadığı değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Emekli aylığı alan bir işçinin, 5277 sayılı Kanun uyarınca çalışmaya devam edemeyeceğinin bildirilmesi üzerine iş akdini feshetmesinin, İş Kanunu'nun 24/III. maddesindeki "zorlayıcı sebep" hükümlerine uyup uymadığı ve kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5277 sayılı Kanun'un emekli aylığı alanların belirli kurumlarda çalışmasını engelleyen hükmünün, işçinin çalışmasını imkansız kılan ve İş Kanunu'nun 24/III. maddesindeki "zorlayıcı sebep" kapsamına giren bir durum olmadığı, işçinin yaşlılık aylığının kesilmesi halinde çalışmaya devam edebileceği gözetilerek, işçinin kıdem tazminatına hak kazanamayacağına ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, 5277 sayılı Kanun nedeniyle yaşlılık aylığının kesilmemesi için iş akdini feshetmesi üzerine kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5277 sayılı Kanun'daki çalışamama hükmünün, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/III. maddesindeki "zorlayıcı sebep" kapsamında olmadığı ve işçinin iş akdini haklı nedenle fesih için gerekli şartların oluşmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.