Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çocuk ile Kişisel İlişki”
- Uyuşmazlık: Davacı baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi üzerine, yatılı kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesince alınan sosyal inceleme raporları ve mahkeme gözlemi sonucunda baba ile çocuk arasında yatılı olmayan kişisel ilişki tesisine karar verilmesine rağmen, davalı annenin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin, davacı babanın istinaf yoluna başvurmaması ve sosyal inceleme raporuna aykırı şekilde kişisel ilişkinin yatılı olarak tesis edilmesi hatalı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, velayeti anneye verilen çocuk ile cezaevinde bulunan baba arasında kişisel ilişki tesisine ilişkin düzenlemede hukuka uygunluk bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel ilişki düzenlenirken infazda zorluk ve tereddüt oluşturmayacak şekilde açıkça başlangıç ve bitiş günleri ve saatleri gösterilerek düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi kararının hukuka uygun olmadığı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasında daha önce anlaşmalı boşanma protokolü ile belirlenen kişisel ilişki düzenlemesinin, anne tarafından açılan dava ile değiştirilmesinin talep edilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel ilişki kararlarının çocuğun üstün yararına göre düzenlenmesi gerektiği ve mevcut kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun yararına olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşlerden babanın çocuğuyla olan kişisel ilişkisinin kaldırılması veya sınırlandırılması talebi üzerine, babanın çocuğun üstün yararına aykırı davranışlarının kişisel ilişkinin devamına engel olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Babayla çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek kadar ağır olmasa da, babanın çocuğun duygusal gelişimini olumsuz etkileyecek davranışları olduğu gözetilerek, çocuğun üstün yararı gereğince yatılı kişisel ilişkinin kaldırılarak yatısız kişisel ilişki kurulması gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin ret kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasındaki çocukla kişisel ilişkinin kaldırılıp kaldırılmayacağı veya nasıl düzenleneceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki deliller ve uzman raporları değerlendirilerek, çocuğun üstün yararı gözetilerek babanın kişisel ilişki talebinin kabulüne ve kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında velayeti annede olan çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararlarında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, çocuğun yaşı, kişisel ilişkinin sıklığı ve süresi, babayı tanımasının ve aile bağlarını hissetmesinin çocuğun gelişimi açısından önemli olduğu, sosyal inceleme raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun velayet sahibi anne ile yurt dışında yaşaması nedeniyle, boşanmış baba ile çocuk arasında daha önce belirlenen kişisel ilişki düzeninin yeniden düzenlenmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, tarafların farklı ülkelerde yaşaması gerçeğine rağmen baba ile çocuk arasında uzun süreli kişisel ilişki kurulmasına ve ayrıca davanın eki niteliğinde olmayan yol masrafları hususunda da hüküm kurmasına karar vermesi, çocuğun yüksek yararına uygun bulunmayıp, usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanmış eşler arasındaki çocukla kişisel ilişki düzenlemesinin kapsamı ve bu düzenlemeye uyulmaması halinde velayetin değiştirilmesi ihtimalinin kararda belirtilip belirtilmeyeceği hususunda yaşanan anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocukla kişisel ilişki düzenlemesinin gereklerinin yerine getirilmemesi halinde velayetin değiştirilebileceği hususunun Bölge Adliye Mahkemesi kararında ihtar edilmemiş olmasının eksiklik oluşturduğu, ancak bu eksikliğin düzeltilmesi mümkün olduğundan, 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca mahkeme kararının hüküm fıkrasına bu hususun eklenerek düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında baba ile çocuklar arasında kurulan kişisel ilişkinin sınırlandırılmasının çocukların üstün yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne-babalık duygusunun tatmini gözetilerek, mevcut düzenlemenin babalık duygularını tatmin edici ve çocukların gelişimi için yetersiz olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasında, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından belirlenen kişisel ilişki süresinin azlığı iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı, anne yanında kurulu düzenin devamlılığı ve tarafların farklı ülkelerde ikamet etmeleri gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, baba ile çocuk arasında kişisel ilişkinin kapsamının yerel mahkemece yeterli genişlikte düzenlenmediği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk ile baba arasında düzenli kişisel ilişkinin kurulması ve sürdürülmesinin hem çocuk hem de baba için bir hak olduğu, kişisel ilişkinin ancak çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabileceği gözetilerek, baba ile çocuk arasında daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken verilen kişisel ilişki kararı sonucu çocuğun babası tarafından öldürülmesi nedeniyle, hâkimin hukuki sorumluluğuna dayalı tazminat davasında Devletin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı annenin dava dilekçesinde çocuğun babası tarafından daha önce öldürülmeye teşebbüs edildiği belirtilmesine rağmen, hâkimin gerekli önlemleri almaksızın kişisel ilişki tesisine karar vermesi ve bu karar sonucu çocuğun babası tarafından öldürülmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 46/1-c maddesindeki koşulların gerçekleştiği, ancak destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesinin isabetli olmadığı gözetilerek Özel Daire kararının değişik gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.