Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ödemelerin Tatil Edilmesi”
- Uyuşmazlık: Davacı işçiye yapılan fazla ödemelerin mahiyetinin ne olduğu ve fazla çalışma alacağından mahsup edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçilik alacakları davalarında fazla çalışmanın ispat yükünün işçide olduğu, ancak davalı işverenin işçiye ücretinden fazla ödeme yaptığı hususunun tartışmasız olduğu, mahkemenin ise fazla ödemelerin mahiyetini belirlemeden hüküm kurduğu, bu nedenle tanıkların usulüne uygun dinlenilerek çalışma saatleri ve tatil günlerinin tespit edilmesi, akabinde fazla ödemelerin mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin iflasına karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin öz varlığının negatif olması, fabrikasının kapalı olması, borçlarının yüksek olması ve ödemelerini tatil etmesi gibi hususlar nedeniyle aciz halinde olduğunun anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davalı şirketin iflasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin iflasına karar verilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin dava tarihi itibariyle borca batık olmadığı ve ödemelerini tatil ettiğine dair delil bulunmadığı gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışan bir Türk işçinin iş sözleşmesinin feshinden kaynaklanan işçilik alacakları davasında, uygulanacak hukuk, zamanaşımı, ücret miktarı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının varlığı ve hesaplanması ile vekalet ücretine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uygulanacak hukukun Kazakistan hukuku olduğu, zamanaşımının uygulanması gerektiği, bordrolarda hile bulunmadığı ancak düşük ücret üzerinden tahakkuk yapıldığı, fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının bordroda belirtilen sürelerle sınırlı ancak gerçek ücretten ve mevcut tahakkukların mahsubuyla hesaplanması, çalışılmadan ödenen hafta tatili ücretinin mahsubunun hatalı olduğu, fazla mesai ve hafta tatili alacakları yönünden zamanaşımının uygulanması, usulü kazanılmış hak ilkesi ve talep aşımı gözetilerek vekalet ücretinin yeniden belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin feshi nedeniyle ihbar tazminatı, sadakat primi, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri alacaklarının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren tarafından bordro hilesi yapıldığı, alacakların ait olduğu dönem ücretlerinin tespit edilememesi, sadakat primi hesabında çalışanın önceki işvereni nezdindeki çalışmalarının da dikkate alınması, davacıya yapılan bir ödemenin mahsubu yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması ve fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil gibi alacak kalemlerinin bordro hilesi olduğu hallerde nasıl hesaplanması gerektiği hususunda yerel mahkemenin yanılgıya düştüğü gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının iflasına karar verilmesinin itiraz konusu yapıldığı doğrudan doğruya iflas davasıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, dava tarihi itibariyle tacir sıfatını haiz olduğu, ticareti terk etmesine rağmen İİK m.44'e göre gerekli işlemleri yapmadığı, davacı bankanın davalıdan alacaklı olduğu, davalının borca batık olduğu ve ödemelerini tatil ettiği hususları gözetilerek davalının iflasına karar verilmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçiye yapılan fazla ödemelerin mahiyetinin ne olduğu ve davacının fazla çalışma alacağının belirlenmesinde tanık beyanlarının nasıl değerlendirileceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin yurtdışında bulunan işyerlerindeki çalışma düzeninin ve fazla mesai saatlerinin her bir dava dosyası özelinde tanık beyanları ile tespit edilmesi, ücrete nazaran fazla yapılan ödemelerin bu tespitten sonra mahsup edilmesi gerektiği ve usuli kazanılmış hak ilkesinin gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının ihbar tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden oluşan işçilik alacaklarının ödenip ödenmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının imzalı ücret bordrolarında yer alan fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödendiği kabul edilmiş ise de; davacıya yapılan ödemelerin bordrolarda gösterilen tutarlarla uyumlu olup olmadığının, bordro hilesi bulunup bulunmadığının ve davacıya ödenen 8.753,93 Euro'nun yalnızca kıdem tazminatını mı yoksa diğer işçilik alacaklarını da mı kapsadığının tespit edilmemesi, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemde fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenip ödenmediği ve bu ücretlerin hesabı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yurt dışında çalıştığı dönemde 8-10-12 haftalık çalışma sonrası 2 haftalık ücretli izin kullandırıldığının tespit edilmesi, bu izinlerin serbest zaman veya toplu hafta tatili olarak değerlendirilemeyeceği, yıllık ücretli izin olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu süreler dikkate alınarak hafta tatili alacağının yeniden hesaplanması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazla çalışma ücreti alacağının hesabında, işverence yapılan ödemelerin hangi döneme ait fazla çalışma alacaklarından mahsup edileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın önceki bozma kararında belirtilen, fazla çalışma ücreti hesaplanırken sadece ilgili döneme ait fazla ödemelerin mahsubu yapılması gerektiği kuralına aykırı olarak, tüm çalışma dönemindeki fazla ödemelerin mahsup edilmesi nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar olup olmadığı, hizmet süresi ve aylık ücretin tespiti, kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması ile ödemelerin mahsup edilmesi hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin bozma için yeterli olmadığı değerlendirilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıya yapılan fazla ödemelerin mahiyetinin ne olduğunun ve davacının bu konuda dinlenmesinin gerekip gerekmediğinin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece, fazla ödemelerin saat 18:00'den sonra yapılan fazla çalışmalara ait olduğunun davalı tarafça kabul edildiği, bu hususta taraf iradelerinin uyuştuğu gerekçesiyle direnme kararı verilmiş ise de, Hukuk Genel Kurulu, seri halde açılan davalarda her bir dosya için tanıkların ayrı ayrı dinlenmesi, çalışma saatlerinin ve tatil günlerinin tespiti ve fazla ödemelerin mahsubu gerektiği gözetilerek direnme kararını bozmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.