Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ölüm Saati”
- Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı temlikler nedeniyle mirasçıların açtığı muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, vekaleten yapılan temlikin yolsuz tescil mi yoksa muris muvazaası mı olarak değerlendirileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekaleten yapılan temlikin, mirasbırakanın ölümünden sonra gerçekleştiği ve ölümle vekaletin sona erdiği gerekçesiyle yolsuz tescil olarak değerlendirilmesi hatalı olup, davanın muris muvazaası iddiasına dayalı olarak açılmış olması sebebiyle, mirasbırakanın ölüm saati tespit edilerek ve muris muvazaasının varlığı incelenerek hüküm kurulması gerektiği gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın ölümünden sonra vekaleten yapılan taşınmaz satışının geçerliliği ve muris muvazaası iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın ölümünden sonra vekaleten yapılan taşınmaz satışının yolsuz tescil olarak değil, muris muvazaası kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, mirasbırakanın ölüm saati ve muvazaanın varlığı tespit edildikten sonra davacıların miras payları da gözetilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilerek bölge adliye mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan verilen mahkûmiyet hükmünde TCK’nın 62. maddesinde düzenlenen takdiri indirim hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın sabıkasız oluşu, yargılama sürecinde olumsuz bir tavır sergilememesi, pişmanlığını dile getirmesi ve maktulü hastaneye götürmesi gibi hususlar gözetilerek TCK’nın 62. maddesinin uygulanması gerektiği halde, yerel mahkemece anılan maddede yer almayan ve dosya kapsamıyla bağdaşmayan gerekçelerle takdiri indirim uygulanmamasının isabetsiz bulunması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Murisin ölümünden sonra vekaletname ile yapılan araç satışının ve belediye encümen kararıyla yapılan hat devrinin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet ilişkisinin vekalet verenin ölümüyle sona erdiği, vekaletnamede ölümden sonra devam edeceğine dair bir hüküm bulunmadığı ve hat devrinin ise murisin hayatta olduğu sırada belediye encümen kararıyla gerçekleştiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mirasbırakanın ölümünden sonra vekaleten yapılan satış işleminin geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın ölümünden sonra vekaleten yapılan satış işleminde, ölü bir kişinin iradesinin bulunamayacağı ve bu nedenle muris muvazaası hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek, davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçuna azmettirme mi yoksa yardım etme mi oluşturduğu, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı ve sanığın temyizden vazgeçip vazgeçmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay öncesinde maktulü öldürme kastı taşımayan oğlunu, üstsoy-altsoy ilişkisinden kaynaklanan nüfuzunu kullanarak ve ısrarlı bir şekilde “vur” diye bağırarak azmettirdiği, ayrıca sanığın mala zarar verme suçundan şikayetçi olduğu hususun haksız tahrik kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve sanığın açık bir şekilde temyizden vazgeçmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, mahkemenin bilirkişi ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle davayı reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, keşif ara kararı tesis edip gerekli önel vermeden ve delil ikame avansı tamamlanmadan keşif yapıp delilleri toplamasına rağmen, daha sonra kendi hatasını davacı tarafa yükleyerek bilirkişi ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle davayı reddetmesinin usule aykırı olduğu gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme müebbet hapis cezasını gerektiren TCK 81. maddedeki kasten öldürme suçu mu, yoksa TCK 87/4'teki kasten yaralama sonucu ölüme sebebiyet verme suçu mu olduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulün bacağına tek el ateş etmesi, olay yerinde başka saldırıda bulunmaması, tabancasında atışa hazır mermiler olmasına rağmen eylemine son vermesi ve maktul ile aralarında öldürmeyi gerektirecek derecede bir husumet bulunmaması sanığın kastının öldürmeye değil yaralamaya yönelik olduğu kanaatine ulaşılmasını sağlayarak, eylemin TCK 87/4. maddesindeki kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçunu oluşturduğu gerekçesiyle, yerel mahkemenin sanığı kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan cezalandırmasına dair hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuk maktüle karşı nitelikli kasten öldürme suçundan sanıklar hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün, maktulün yaşı, sanıkların eyleme katılım dereceleri ve cinsel taciz suçunun gizlenmesi amacıyla işlenip işlenmediği hususları gözetilmeden verildiği iddiasıyla yapılan temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Maktulün 18 yaşından küçük olması nedeniyle nitelikli halin uygulanması gerektiği, bazı sanıklar hakkında maktulün öldürülmesine dair yeterli delil bulunmadığı, cinsel tacizi gizlemek amacıyla öldürme eyleminin işlenmiş olabileceği ve katılan vekiline vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği hususları gözetilerek yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten öldürme suçunun sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kızıyla maktul arasında gönül ilişkisi olduğu, maktulün sanığın kızını hamile bıraktığı, sanığın kızlarının ve eşinin olay günü sanığın maktulü öldürdüğünü söylediğini beyan etmeleri, bu beyanları sonradan geri almalarına rağmen beyanların hayatın olağan akışına uygun olması, olay yerinde bulunan boş kovanların sanığa ait ruhsatlı silahlardan çıkmamış olmasının sanığın başka bir silahla eylemi gerçekleştirmediği anlamına gelmemesi, HTS kayıtları ve diğer deliller birlikte değerlendirilerek sanığın maktulü kasten öldürdüğünün sabit olduğu gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında kasten öldürme suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinde haksız tahrik nedeniyle uygulanan indirim oranının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Maktulün sanıkların eşleriyle olan ilişkisi, bu ilişkinin sanıkların evinde ve çocuklarının yanında gerçekleşmesi, maktulün sanıklara hakaret ve tehditte bulunması gibi hususlar gözetilerek haksız tahrik indirimi uygulanması doğru bulunmuş, ancak sanık ...'in eşiyle maktul arasında rızaya dayalı ilişki olması ve maktulün ...’e karşı sadakat yükümlülüğünün bulunmaması sebebiyle en alt sınırdan ceza tayininin eksik ceza tayini olduğu değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.