Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Üretim Süreci”
- Uyuşmazlık: İki ayrı üretim ünitesine sahip şirketin, tek bir işyeri mi yoksa iki ayrı işyeri mi olduğu hususunda yetki tespitine itiraz davası.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, iki işyerinin ayrı üretim süreçlerine sahip olduğu, teknik amaç birliğinin bulunmadığı ve birbirinden bağımsız olarak faaliyet gösterebildikleri belirtildiğinden, iki ayrı işyeri olduğu kabul edilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı kurumla alt işveren arasında yapılan hizmet alım sözleşmesinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalı kurumun asıl işvereni olduğunu ve ilave tediye ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının ödenmesini talep etmesi üzerine, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin niteliğinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı paketleme ve depolama işlerinin, davalı kurumun asıl işi olan bor madeni üretim sürecinin yardımcı işleri kapsamında olduğu ve bu işlerin hizmet alımı yoluyla gördürülmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, dolayısıyla taraflar arasında muvazaalı bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin tespit edilemediği gözetilerek, davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketin sigara fabrikasında NTM dağıtım elemanı olarak çalıştığı ve asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu iddiasıyla açtığı işçilik alacakları davasında, yerel mahkemenin direnme kararının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı işin, sigara üretim sürecinin bölünemez bir parçası olduğu ve teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektirmediği, dolayısıyla alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının baştan itibaren asıl işverenin işçisi sayılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin işyerinin ait olduğu işkolunun gıda sanayi mi yoksa tarım ve ormancılık mı olduğuna ilişkin ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: İşyerinde yapılan faaliyetlerin gıda üretim faaliyeti niteliğinde olduğu ve işçilerin ağırlıklı olarak fındık işleme işinde çalıştıkları, yardımcı işlerin de asıl işin işkoluna dahil olduğu gözetilerek, işyerinin gıda sanayi işkolunda yer aldığı tespitinin doğru olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu kurumunda alt işveren aracılığıyla ambar işçisi olarak çalışan davacının, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu iddiasıyla ilave tediye alacağı talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı ambar işçiliğinin, davalı kurumdaki bor üretim sürecinde yardımcı iş niteliğinde olup, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığı değerlendirilerek, ilk derece mahkemesinin ilave tediye alacağına hükmeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı kurumda alt işveren aracılığıyla çalıştığı dönemde asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunu ileri sürerek ilave tediye ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının tahsili istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının yaptığı paketleme ve depolama işinin, davalı kurumun asıl işi olan bor madeni üretiminin yardımcı işi olarak değerlendirilmesi ve bu işin hizmet alımı yoluyla gördürülmesinde hukuka aykırılık bulunmaması nedeniyle, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işverenin alt işvereniyle arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu iddiasıyla açtığı işçilik alacakları davasında, daha önce açılan işe iade davasında verilen kararın kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı ve bu davanın sonucuna göre eldeki davada değerlendirme yapılıp yapılmayacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirketler arasında 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesine göre geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı, davacının başlangıçtan itibaren asıl işveren işçisi sayılması gerektiği, işe iade davasındaki muvazaa tespitinin eldeki davada kuvvetli delil niteliği taşıdığı, bu nedenle davacı ile aynı işi yapan emsal işçilerin ücretlerinin tespiti ile fark alacaklarının hesaplanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı şirketle arasında alt işverenlik ilişkisi içerisinde bulunan şirkette çalıştığı dönemde, asıl işverenin işçisi sayılması gerektiği ve buna bağlı olarak işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirket ile alt işveren arasında yapılan sözleşmenin işçi teminine yönelik olduğu, davacının yürüttüğü işin asıl işin bir parçası olduğu, davalı şirketin işçinin işe alınması ve işten çıkarılmasında söz sahibi olması, ayrıca forklift gibi ekipmanların davalı şirket tarafından sağlanması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren davalı şirketin işçisi sayılması gerektiği gözetilerek, işe iade davasındaki kararın eldeki davada kuvvetli delil olarak kabul edilmesi ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigara üretimi yapan davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin muvazaalı olup olmadığı, davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılıp sayılamayacağı ve bu durumda davacının işçilik alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin, davacı işçinin asıl işverenin işçileri ile aynı işi yapması, emir ve talimatları asıl işverenden alması, işe alım ve işten çıkarmalarda asıl işverenin yetkili olması, forkliftlerin asıl işveren tarafından sağlanması gibi hususlar değerlendirildiğinde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen asıl işveren-alt işveren ilişkisinin unsurlarını taşımadığı ve muvazaalı olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigara üretimi yapan davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında yapılan alt işverenlik sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı, davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılıp sayılamayacağı ve bu bağlamda işçilik alacaklarının olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin, davacı işçinin asıl işin bölünemez bir parçası olan ve uzmanlık gerektirmeyen bir işte çalıştırılması, emir ve talimatları davalı işverenden alması, işe alım ve işten çıkarmalarda davalı işverenin söz sahibi olması, forklift temininin davalı işveren tarafından sağlanması gibi hususlar gözetildiğinde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesine göre geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulmadığı, muvazaa bulunduğu ve davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigara üretimi yapan davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin muvazaalı olup olmadığı, davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılıp sayılamayacağı ve bu bağlamda işçilik alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmenin, alt işverenlik ilişkisinin kurulması için gerekli şartları taşımadığı, davacının asıl işverenin işçisi olarak kabul edilmesi gerektiği ve işçilik alacaklarının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı sendikanın işletme toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğu sağlayıp sağlamadığı ve davacı şirketin birimlerinin bağımsız işyeri sayılıp sayılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin Tekkeköy ve Kavak ilçelerindeki birimleri arasında hukuki bağlılık, amaçta birlik ve yönetimde birlik unsurlarının bulunduğu, Kavak'taki birimin bağlı işyeri niteliğinde olduğu ve bu nedenle davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yetkisi için gerekli çoğunluğu sağlamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle davanın kabulüne dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.