Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Üyelik Başlangıç Tarihi”
- Uyuşmazlık: Davacının, işveren ile üyesi bulunduğu sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesi hükümlerinden hangi tarihten itibaren faydalanacağı ve buna bağlı olarak toplu iş sözleşmesinden kaynaklı alacaklara hak kazanıp kazanamadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının eski sendika üyeliğinden çekilme tarihinden bir ay sonra yeni sendika üyeliğinin başladığı, ancak toplu iş sözleşmesinin imza tarihinden sonra yeni sendikaya üye olması sebebiyle, üyeliğin işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesi hükümlerinden faydalanabileceği gözetilerek, istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma sonrasında mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olarak katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davasında, davalı erkeğin, davacı kadının alacak miktarının belirlenmesinde ve bazı malların edinilmiş mal kapsamına girip girmediği konusunda itiraz etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin temyiz sebeplerinin, mahkeme kararını bozmayı gerektirecek nitelikte olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, direnme kararı 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesinin birinci fıkrası uyarınca onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı belediye ile alt işverenler arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunmadığının sabit olduğu durumda, davacının davalı belediye ile sendika arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden, sendika üyeliğinin davalıya bildirildiği tarihten itibaren mi yoksa sendikaya üye olduğu tarihten itibaren mi yararlanacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespit edilmesi halinde alt işveren işçisinin başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılacağı, ancak toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39. maddesindeki şartların da mevcut olması gerektiği, bu kapsamda davacının sendika üyeliğinin davalıya bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 11.03.1981 tarihini sigorta başlangıç tarihi olarak kabul ederek 1479 sayılı Kanun'dan yararlanma ve emeklilik hakkı tespiti talebinde bulunması üzerine, davalı Kurum'un hukuki yarar ve tescil sürelerine aykırılık iddiasıyla açılan tespit davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1479 sayılı Kanun kapsamında sigorta başlangıcı tespiti talebinde hukuki yararının bulunmadığı, hâkimin HMK’nın 31. maddesi gereğince davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında davacının talebini açıklığa kavuşturması gerektiği, ayrıca 1479 ve 5510 sayılı Kanunlarda belirtilen tescil sürelerine uyulmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı kooperatife üye olduğunun tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kooperatif üyelik şartlarını taşıdığı ve usulüne uygun başvuru yaptığı, yargılama devam ederken şartlı olarak üyelik kaydının yapıldığı ve davanın konusuz kalmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin üyelik tarihini belirlemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle direnme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu durumda, işçinin asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmesi için sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl işveren- alt işveren ilişkisinin muvazaalı olarak kurulması halinde alt işverenin işçilerinin baştan itibaren asıl işverenin işçisi sayılacağı, ancak asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanabilmek için 6356 sayılı Kanun’un 39. maddesindeki şartların oluşması gerektiği, bu kapsamda işçinin sendika üyeliğinin asıl işverene bildirilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirme öncesi ve sonrası farklı şirketler bünyesinde çalışan işçinin, asıl işveren aleyhine açtığı işçilik alacakları davasında, davalının sorumluluğu, alacakların kapsamı ve hesabı ile usuli hususlara ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özelleştirme öncesi dönemde muvazaalı alt işverenlik ilişkisi nedeniyle davacının asıl işveren işçisi sayılması gerektiği, ancak özelleştirme sonrası dönemde geçerli bir alt işverenlik ilişkisi kurulduğu, davacının sendika üyeliğinin işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, arabuluculuk kapsamı dışında kalan alacaklar için dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, fazla mesai ücretinin hesaplanmasında hatalı bir yöntem izlendiği ve hesap dönemlerinin doğru belirlenmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yetki tespitine itiraz davasında, sendika üyesi olan bazı işçilerin yetki başvuru anında üye olup olmadıkları hususunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Sendika üyeliğinin, e-Devlet kapısı üzerinden yapılan başvurunun sendika yetkili organınca kabulü ile kazanılacağı, yetki başvurusundan sonra sendika üyeliği onaylanan işçilerin yetki başvurusu tarihinde üye sayılamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın davalı sendikanın işyeri toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğuna dair kararına davacı işveren tarafından yapılan itirazın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sendika üyeliğinin, yetkili organın kabulünün yanı sıra e-Devlet kapısı üzerinden işleme onay verilmesiyle kazanılacağı, davalı sendikanın yetki başvurusu yaptığı anda iki işçinin üyelik başvurularının henüz e-Devlet üzerinden onaylanmamış olması ve bu nedenle davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğa sahip olmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi kararlarının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmak için gerekli çoğunluğa sahip olup olmadığına ilişkin yetki tespiti kararına itiraz.
Gerekçe ve Sonuç: Sendika üyeliğinin, e-Devlet başvurusu ve sendika yetkili organının kabulü ile kazanıldığı, yetki başvurusu anında sendika yönetim kurulunca üyeliğe kabul edilmemiş 21 işçinin sendika üyesi olarak sayılamayacağı ve bu nedenle davalı sendikanın gerekli çoğunluğu sağlayamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı elektrik dağıtım şirketine karşı açtığı işçilik alacakları davasında, davalının sorumluluğu, alacakların kapsamı, hesaplanması ve davaya konu bazı alacak kalemleri için arabuluculuk şartının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özelleştirme öncesi dönemde muvazaalı işçi çalıştırma ilişkisinin varlığına rağmen, özelleştirme sonrası dönemde geçerli bir alt işverenlik ilişkisinin kurulduğu, bu nedenle davacının özelleştirme sonrası dönemde davalı şirketin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı, ayrıca, birleşen davaya konu bazı alacak kalemleri için arabuluculuk şartının yerine getirilmediği ve fazla mesai ücretinin hatalı hesaplandığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş sonrasında uygulanacak toplu iş sözleşmesinden ne zaman yararlanmaya başlayacağı ve buna bağlı olarak ücret, ikramiye ve diğer alacaklarının hesabında hangi kriterlerin esas alınacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanma tarihi ile ikramiye alacağının hesabında, toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihi, davacının sendikaya üyelik tarihi ve bu üyeliğin işverene bildirim tarihi gibi hususların dikkate alınmaması hatalı görülerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.