Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK 158”
- Uyuşmazlık: İflas yoluyla takip edilen ticari alacak davasında, davalının iflasına karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, davalıya İİK'nın 158. maddesine uygun bir depo emri tebliğ etmesinin ardından, davalının yedi günlük süre içinde depoyu yapmaması üzerine verdiği iflas kararının, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcra İflas Kanunu'nun 158. maddesi uyarınca iflas takibinde borçlunun itirazının kaldırılması ve iflasına karar verilmesi talebinin kabulü.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki belgeler, karşılıklı iddia ve savunmalar, uygulanması gereken hukuk kuralları ve yerel mahkemelerin gerekçeleri değerlendirilerek, usul ve yasaya uygun bulunan bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirket yöneticisinin sorumluluğundan kaynaklanan dolaylı zararın tahsili için açılan iflas davasında davacının aktif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirket henüz iflas etmediği ve TTK 202/c maddesi uyarınca dolaylı zarara ilişkin tazminatın şirkete ödenmesi gerektiği halde, davacının tazminatı kendisine talep etmesi nedeniyle aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas yoluyla takip edilen alacak davasında, davalının ticari defterlerinin ibraz edilememesi nedeniyle alacağın ispatı ve davanın reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, ibrazı istenen ticari defterlerin elinde bulunmadığına dair yemin etmesi üzerine, davacının alacağını ispatlayamadığı ve davalının iflas tehdidi altında depo emrini yerine getirmesinin alacağı kabul anlamına gelmeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi iştirak nafakasının artırılması davasında, tarafları duruşmaya davet etmeden HMK’nın 320. maddesi uyarınca dosya üzerinden inceleme ile karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 320/1. maddesindeki “mümkün olan hallerde” ifadesinin yasanın uygulama alanını dar bir çerçeve ile sınırladığı, hâkimin ancak istisnai hallerde duruşma açmadan dosya üzerinden karar verebileceği, nafaka davalarında tarafların dinlenilmesinin ve tanıklarının dinlenmesinin zorunlu olduğu, hukuki dinlenilme hakkının her türlü yargılama usulü için ve yargılamanın her aşamasında uyulması gereken bir ilke olduğu, aksi halde maddi gerçeğe aykırı karar verilebileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İİK'nın 164. maddesi uyarınca istinaf süresi 10 gün olmasına rağmen, mahkeme kararında 2 hafta olarak belirtilmesi nedeniyle davalının bu süre içinde yaptığı istinaf başvurusunun geçerli sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 297. maddesi gereğince mahkemelerin kararlarında kanun yollarını ve sürelerini doğru gösterme yükümlülüğünün kamu düzenine ilişkin olduğu ve bu hususta taraf lehine kazanılmış hak iddia edilemeyeceği, mahkemenin hatalı süre göstermesi nedeniyle tarafın kanun yoluna başvurma hakkını kullanamamış sayılacağı ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 28.04.2023 tarihli ve 2021/5 Esas, 2023/2 Karar sayılı kararı da gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İflâs davasında, mahkeme kararında hatalı olarak gösterilen daha uzun istinaf süresi içinde yapılan başvurunun geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK ve İİK’daki kanun yolu sürelerine ilişkin hükümler ile Anayasa’nın 40. maddesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.04.2023 tarihli ve 2021/5 Esas, 2023/2 Karar sayılı ilamı gözetilerek, mahkeme kararında hatalı olarak daha uzun gösterilen istinaf süresi içinde yapılan başvurunun geçerli olduğu ve incelenmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirket hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan ve sonrasında iflas yoluna çevrilen takip sonucunda iflas kararı verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan ve iflas yoluna dönüştürülen takipte ödeme emrine süresinde itiraz etmemesi ve borcunu ödememesi nedeniyle iflas koşullarının oluştuğu gözetilerek istinaf başvurusunun reddine ve iflas kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Adi iflas yoluyla yapılan takibin kesinleşmesi üzerine açılan iflas davasında, takibin usulüne uygun olup olmadığı ve kesin hüküm oluşturup oluşturmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İflas yolundaki takibin kesinleştiğine ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü tebligatın usulsüzlüğü, kesin hüküm gibi iddialarının kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davalı şirketin iflasına dair verdiği karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bölünme yoluyla malvarlığı devralan şirkete, bölünen şirketin borçlusuna daire teslim borcu nedeniyle gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin iptali gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölünen şirketin, borçlusuna daire teslim borcunun bulunmasının para borcunun varlığı anlamına gelmediği, taşınmaz teslim borcunun İİK m. 89 kapsamında haczedilemeyeceği ve üçüncü haciz ihbarnamesinin haczedilen hususun miktar ve mahiyetini açıkça belirtmemesi nedeniyle usulsüz olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalının avukat olarak dava dışı şahısların dolandırıcılık eylemlerine katılması suretiyle davacıya tazminat ödeme yükümlülüğünün olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının dava dışı şahıslar ile ilişkisi, olaylardaki rolü ve davacının zarara uğramasındaki etkisi göz önünde bulundurularak, davalının eylemlerinin hukuka aykırı olduğu ve davacının zararının tazmin edilmesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.