Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İİK 331”
- Uyuşmazlık: Şirket yetkilisinin, alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticari işletmenin borcunu kısmen veya tamamen ödememesi suçundan cezalandırılmasına ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire’nin bozma ilamına, yerel mahkemenin direnmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Özel Daire’nin bozma kararına uyma kararı verdikten sonra, dosyaları birleştirme ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda verdiği karar, yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla mevcudu eksiltmek suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, suça iştirak hükümleri gözetilmeden verildiği iddiasıyla kanun yararına bozulması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 331. maddesinde düzenlenen suç bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun suça iştirak hükümlerinin uygulanabileceği ve takip borçlusunun fiiline iştirak edenler hakkında da şikayetin mümkün olduğu, bu nedenle sanığın diğer sanığın eylemlerine iştirak iradesiyle hareket ettiğinin tespit edilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirket yöneticilerinin alacaklıyı zarara uğratmak, ticareti usulüne aykırı terk etmek ve şirketin iflasını istememek suçlarından beraatlerine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: 7165 sayılı Kanun ile değişik CMK 286/2-d maddesi uyarınca iki yıla kadar hapis cezası gerektiren suçlardan verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının temyiz edilemez oluşu, İİK m. 337/a, 345/a ve 333/a'daki suçlar bakımından temyiz isteminin reddine, İİK m. 331 kapsamındaki suç yönünden ise yerel mahkeme kararının hukuka uygun bulunması gözetilerek, temyiz isteminin esastan reddine ve beraat hükümlerinin onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra ceza mahkemesince verilen hükümde kanun yolu bildiriminde yer alan temyiz süresi ve başlangıcıyla ilgili hatanın, eski hale getirme sebebi sayılıp sayılmayacağı ve sanık müdafiinin temyizinin süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'ndaki suçlara ilişkin kanun yollarının karmaşık yapısı ve avukatların dahi yanılgıya düşebilecek olması, hükmün tefhiminden itibaren işlemesi gereken temyiz süresinin, mahkemece tebliğden itibaren işleyeceği şeklinde yapılan yanıltıcı kanun yolu bildiriminin sanık müdafii için hak kaybına yol açabileceği gözetilerek Özel Daire'nin, sanık müdafiinin temyiz istemini süresinde kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla mevcudu eksiltmek suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin kararın hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 331. maddesinde düzenlenen suçu işlediğine dair yeterli delil toplanmadığı, özellikle de sanığın eylemlerinin alacaklıyı zarara uğratma kastıyla gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin ve suça iştirak konusunun yeterince araştırılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklıyı zarara uğratmak için eksiltme suçundan beraat eden asli fail ile birlikte yargılanan fer'i faile beraat hükmünün teşmil edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın suça iştirak hükümleri gereğince, asli fail hakkında verilen beraat kararının, iştirak eden fer'i faile de teşmil edilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin fer'i fail hakkında verdiği mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasın reddi davası kesinleştikten sonra, reddedilen mirasın devrinin alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltme suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi kararının kesinleşmesiyle sanığın miras üzerindeki tasarruf yetkisinin ortadan kalktığı ve bu nedenle sanığın miras konusu malı devretmesinin İİK m. 331/1 kapsamında alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltme suçunu oluşturmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltme suçundan verilen şikayet hakkının düşürülmesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilirliği ve esası.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 286/2-d maddesi uyarınca, suçun üst sınırının iki yıldan fazla hapis cezası içermesi nedeniyle temyiz yolunun açık olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi'nin şikayet hakkının düşürülmesine dair kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin esastan reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirketin münferiden temsile yetkili müdürünün İcra İflas Kanunu'nun 44. ve 337/a maddeleri uyarınca ticareti terk suçunu işleyip işleyemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra İflas Kanunu'nun 44. maddesindeki "ticareti terk eden tacir" ibaresinin gerçek kişi tacirlerle sınırlı olmadığı, limited şirket müdürlerinin de şirketin ticareti terk etmesi halinde bu maddedeki yükümlülüklere aykırı davranmaları durumunda 337/a maddesi uyarınca cezalandırılabileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının isabetli olduğu ve dosyanın esastan incelenmek üzere daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı İcra ve İflas Kanunu'nun 333/a maddesinde yer alan "ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi" suçundan beraat kararına dair yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararına rağmen ilk hükümde yer almayan ve Daire denetiminden geçmemiş yeni ve değişik gerekçe ile sanıkların beraatine karar vermesi nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu ve dosyanın temyiz incelemesi için görevli daireye gönderilmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesine tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin aynı anda hukuk ve ceza işlerine bakabilen tek bir mahkeme mi, yoksa icra hukuk mahkemesi ve icra ceza mahkemesi olarak görev bakımından ayrılmış bağımsız mahkemeler mi olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemelerinin İcra ve İflas Kanunu ile kurulan tek bir özel mahkeme olduğu, aynı mahkemenin farklı esas defterleri üzerinden ve farklı sıfatlarla hem hukuk hem de ceza işlerine bakabileceği, bu nedenle icra hukuk mahkemesi ve icra ceza mahkemesi şeklinde bağımsız iki ayrı mahkeme bulunmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Direnme kararına karşı temyiz süresini geçiren sanık müdafiinin eski hale getirme talebinde bulunmasının ardından, kanun yolu bildiriminde eksiklik bulunup bulunmadığı ve temyiz talebinin süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay arasında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık müdafiinin, kanun yolu bildiriminde başvuru şeklinin gösterilmemiş olmasını eski hale getirme nedeni olarak ileri sürmesine rağmen, avukatın kanun yollarına başvuru usulünü bildiğinin ve başvuru şeklinin gösterilmemesinin hak kaybına yol açmadığının kabulüyle, eski hale getirme talebi reddolunmuş ve kanuni süresinden sonra yapılan temyiz başvurusu da reddedilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.