Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İş Süresi”
- Uyuşmazlık: Deniz İş Kanunu'na tabi kılavuz kaptan olarak çalışan davacının, günlük/haftalık iş süresi rejimine tabi olup olmadığı ve fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Deniz İş Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca kılavuz kaptanların günlük/haftalık iş süresi rejimine tabi olmadığı ve bu nedenle davacının fazla mesai ücreti talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece kabulü hatalı görülerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin kanuni süresi içinde işe başlatılma başvurusunda bulunduğu ve işe başlatılmadığı hususlarının ihtilaf konusu olmadığı durumda, boşta geçen süre ücreti alacağı bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmesinin isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşe iade davası sonucu kesinleşen karar uyarınca işçinin süresinde işe başlamak için başvurduğu ve işverenin de işçiyi işe başlatmadığı hususunda ihtilaf bulunmaması halinde, boşta geçen süre ücretinin likit hale geldiği ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Deprem nedeniyle geçici görevlendirilen ambulans şoförünün 7/24 çalıştığı iddiasına dayalı fazla mesai ücretinin hesabı yapılırken ara dinlenme sürelerinin nasıl dikkate alınacağı ve fazla çalışma ücretinin gündüz mü gece mi çalışmaya göre hesaplanması gerektiği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 7/24 çalışan ambulans şoförünün ara dinlenme sürelerinin belirlenmesi için fiilen uyuyup uyuyamadığının tespiti gerektiği, uyumadığı takdirde 4 saat, uyuduğu takdirde 10 saat ara dinlenme yapmış sayılacağı, uyku hâlinde 14 saatlik fiili çalışmanın gündüz mü gece mi gerçekleştiğinin tespiti ve toplu iş sözleşmesi ile usulü kazanılmış hak da gözetilerek fazla çalışmanın hesaplanması gerektiği, fazla mesai ücretine ilişkin ödeme yapıldığının ispat yükünün davalıda olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçiye, kesinleşen işe iade kararı sonrası, işveren tarafından yasal süre içerisinde işe başlama daveti yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin, işe iade kararının kesinleşmesinden sonraki bir ay içinde, işçinin avukatına ve kendisine acele posta yoluyla işe başlama daveti göndermesinin yasal sürelere uygun olduğu ve işçinin bu davete rağmen işe başlamamasının işverenin feshini geçerli kıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş öncesi ve sonrası dönemlerde, alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden ve akdettiği sulh sözleşmesinden kaynaklanan hakları nelerdir?
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçiş öncesi dönem için, imzaladığı sulh sözleşmesinin varlığı halinde toplu iş sözleşmesi ve bireysel iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarından feragat etmiş sayılacağı, sulh sözleşmesinin yokluğu halinde ise 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince sadece bireysel iş sözleşmesinden doğan haklarını talep edebileceği, kadroya geçiş sonrası dönem için ise toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresi boyunca toplu iş sözleşmesinden, sonrasında ise Yüksek Hakem Kurulu kararına göre belirlenen mali ve sosyal haklardan yararlanabileceği, ancak toplu iş sözleşmesinin art etkisinin olmadığı gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davasını kazanıp süresinde başvurduğu halde işe başlatılmayan işçiye, geçersiz sayılan fesihte ihbar öneli verilmiş olması sebebiyle ihbar tazminatı ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinin 4. fıkrasında, işe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bu süreye ait ücret ödenmemişse ayrıca ödeneceği, davalı işverenin ise davacıya geçersiz fesihte ihbar öneli kullandırdığının sabit olması ve bu hükmün işverenin bildirim süresini tanıması halini kapsamaması gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonrası işverenin işe davetinin ve işçinin işe başlama talebinin samimi olup olmadığına ilişkin bölge adliye mahkemesi daireleri arasında çelişkili kararlar verilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesi hukuk daireleri kararlarının, işe iade sonrası işe davet ve işe başlamaya ilişkin hususlarda, dosya kapsamındaki deliller ve somut olayın koşulları gözetilerek verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 35. maddesi kapsamında uyuşmazlık giderilmesi koşullarının oluşmaması nedeniyle uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında, işçinin işe iade kararının kesinleşmesinden sonra yasal süre içerisinde işverene başvurup başvurmadığı ve fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil alacaklarının tespiti için yapılan araştırmanın yeterliliği hususunda yerel mahkemenin direnme kararına karşı yapılan temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin işe iade kararının tebliğinden itibaren yasal sürede işverene başvurduğuna dair ihtarname ve tebliğ şerhinin mevcut olması, davalının aksini ispatlayamaması ve davacının fazla mesai alacaklarının tespitinde HMK’nın 25. maddesindeki taraflarca getirilme ilkesi gereği yerel mahkemenin resen araştırma yapamayacağı gözetilerek direnme kararı onanmış ancak alacak miktarına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Fazla mesai ve genel tatil ücreti alacağı davasında, davacının tanık beyanları dışında ispat vasıtası sunmaması ve davalının da işyeri kayıtlarını ibraz etmemesi durumunda, mahkemenin bu kayıtları re'sen getirtip getiremeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlık konusu alacakların tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri bir konu olduğu ve tarafların ellerindeki belgelerin mahkemece re'sen getirtilmesinin HMK'nın 25. maddesinde ifade edilen "taraflarca getirilme ilkesine" aykırı olduğu, ancak aynı işyerinde benzer işi yapan işçilerin açtığı davalarda tespit edilen çalışma süresi ve vardiya sayısı bakımından kesinleşen davaların kuvvetli delil niteliğinde olduğu ve işin niteliği gereği fazla çalışmaya elverişli olması gözetilerek direnme kararının onanmasına, ancak bozma nedenine göre hüküm altına alınan alacak miktarlarına ilişkin temyiz incelemesi yapılmadığından dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları taleplerinde, aynı işverene bağlı olmayan tanıkların beyanlarının geçerliliği ve işyeri giriş-çıkış kayıtlarının ispat gücü.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tanıklarının davacı ile aynı işverene bağlı çalışmadıkları ve davacının çalışma saatlerini bilmelerinin mümkün olmadığı, davalı tanığının ise fazla mesai yapılmadığı yönünde beyanda bulunduğu, ayrıca sunulan işyeri giriş-çıkış kayıtlarının saat içermemesi ve çalışma süresinin tespitine elverişli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş öncesi ve sonrası dönemlere ilişkin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının olup olmadığı ve Sağlık Bakanlığı'nın bu alacaklardan sorumlu tutulup tutulamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca, kamu işveren sendikası tarafından yürütülmeyen toplu iş sözleşmeleri için asıl işverenin sorumluluğunun olmadığı, kadroya geçiş öncesi dönem için işçinin feragat beyanının geçerli olduğu, kadroya geçiş sonrası dönem için ise toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresi ile sınırlı olarak geçerli olduğu ve sonrasında art etkisinin bulunmadığı, ayrıca mahkemece kadroya geçiş sonrası dönem için hesaplama yapılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek, istinaf kararının ortadan kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş öncesi ve sonrası dönemlere ilişkin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının olup olmadığı ve Sağlık Bakanlığı'nın sorumluluğunun kapsamı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kadroya geçiş öncesi dönemde alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklar yönünden Sağlık Bakanlığı'nın 4735 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince sorumlu tutulamayacağı, kadroya geçiş sırasında yapılan feragatname ve sulh sözleşmesinin varlığının tespiti halinde ise feragat kapsamındaki işçilik alacaklarının talep edilemeyeceği, geçiş sonrası dönemde ise toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresi boyunca sözleşme hükümlerinin uygulanacağı, ancak yürürlük süresinin bitiminden sonra art etkisinin olmayacağı ve Yüksek Hakem Kurulu kararının uygulanması gerektiği gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.