Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İşe Alma”
- Uyuşmazlık: 4046 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre iş kaybı tazminatından yararlanan kişilerin, yaşlılık aylığı almaya başladıktan sonra iş kaybı tazminatına hak kazanıp kazanamayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: 4046 sayılı Kanun'un 21. maddesinin amacının işsizliğin ve gelir kaybının telafisi olduğu, iş kaybı tazminatının işsizlik sigortası niteliği taşıdığı, yaşlılık aylığı alanların fiilen işsizlik halinin ortadan kalktığı ve 4447 sayılı Kanun'un 52. maddesi gereğince yaşlılık aylığı alanların işsizlik ödeneğinin kesilmesi gerektiği, iş kaybı tazminatı başvurusunun işsizlik ödeneği başvurusu yerine de geçtiği gözetilerek, yaşlılık aylığı bağlanmaya başlandığı tarihten itibaren iş kaybı tazminatının kesilmesi gerektiği yönündeki ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin görüşü benimsenerek uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yaşlılık aylığı bağlanan kişilerin, yaşlılık aylığı almakta iken 4046 sayılı Kanun’un 21. maddesine göre iş kaybı tazminatından yararlanmaya devam edip edemeyecekleri.
Gerekçe ve Sonuç: İş kaybı tazminatının amacının işsizliğin yani gelir kaybının telafisi olduğu, yaşlılık aylığı bağlanmasıyla bu amacın ortadan kalktığı, 4447 sayılı Kanun'un 52. maddesi uyarınca yaşlılık aylığı alanların işsizlik ödeneğinin kesileceği ve iş kaybı tazminatı başvurusunun işsizlik ödeneği başvurusu yerine geçtiği gözetilerek, yaşlılık aylığı almaya başlayanların iş kaybı tazminatının kesilmesi gerektiği sonucuna varılarak ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yaşlılık aylığı bağlanan kişilerin, yaşlılık aylığı almakta iken 4046 sayılı Kanun’un 21 inci maddesine göre iş kaybı tazminatından yararlanmaya devam edip edemeyecekleri.
Gerekçe ve Sonuç: 4046 sayılı Kanun'un 21. maddesindeki iş kaybı tazminatının amacının işsizlik nedeniyle oluşan gelir kaybını gidermek olduğu, yaşlılık aylığı almaya başlayan kişilerin ise gelir kaybı yaşamayacağı, iş kaybı tazminatı ile işsizlik ödeneği başvurusunun aynı mahiyette olduğu ve yaşlılık aylığı alanların işsizlik ödeneğinden de yararlanamayacağı gözetilerek, yaşlılık aylığı bağlananların iş kaybı tazminatından yararlanamayacağına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılmayacağı ve buna bağlı olarak toplu iş sözleşmesinden doğan alacaklarının olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki bilirkişi raporu, hizmet alım sözleşmeleri ve emsal Yargıtay kararları değerlendirilerek, numune alma işinin asıl iş niteliğinde olduğu ve alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespit edilmesi üzerine, davacının asıl işveren işçisi olarak toplu iş sözleşmesinden doğan alacaklarının davalı idareden tahsiline karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı asıl işverenin alt işvereni nezdinde çalıştığı dönemde, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının asıl işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve buna bağlı alacaklarının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu neticesinde davacının yaptığı numune alma ve kontrol işinin asıl işin bir parçası olduğu, daha önceki benzer bir davada da aynı iş için muvazaanın tespit edildiği ve kararın kesinleştiği, davacının sendika üyeliğinin davalıya bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden doğan haklarının hesaplandığı gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işyerinde alt işveren aracılığıyla çalışan davacının, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu iddiasıyla toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalı asıl işverenden tahsil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce Yargıtay tarafından kesinleşen kararlarda, davacının yaptığı numune alma işinin asıl iş niteliğinde olduğu ve alt işverene verilemeyeceği, davacının da aynı işi yapmaya devam etmesi sebebiyle yeniden muvazaa araştırmasına gerek olmadığı gözetilerek direnme kararının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin feshinin geçersizliği ve işe iade davasında, Yargıtay'ın bozma kararına karşı yerel mahkemenin direnme kararı vermesinin hukuki sonuçları.
Gerekçe ve Sonuç: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20. maddesindeki "mahkemece verilen kararın temyizi halinde Yargıtay ilgili dairesinin vereceği kararın kesin olduğu" hükmü gözetilerek, Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnme yolunun kapalı olması nedeniyle, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı, davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı ve alacaklarının hesaplanması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının sendika üyeliğinin gerçek işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ilave tediye alacağının ise sendika üyeliğinin bildirim tarihine kadar davalı işyerinde davacı ile birlikte çalışan işverenin sendikasız işçisinin bulunup bulunmadığına göre hesaplanması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işyerinde alt işveren aracılığıyla çalışan davacının, asıl işverenin toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce kesinleşen Yargıtay kararlarında, davacının yaptığı numune alma işinin asıl iş niteliğinde olduğu ve alt işverene verilemeyeceğinin belirlendiği, davacının da aynı işi yapmaya devam etmesi sebebiyle yeniden muvazaa araştırmasına gerek olmadığı gözetilerek direnme kararı kabul edilmiş ve davacı lehine verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, davalıya ait işyerinde alt işveren nezdinde çalıştığı dönemde, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce aynı işyeri için kesinleşmiş yargı kararlarında, davacının yaptığı numune alma işinin asıl iş niteliğinde olduğu ve alt işverene verilemeyeceği, dolayısıyla asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğunun tespit edilmiş olması ve davacının aynı işi yapmaya devam etmesi gözetilerek, yeniden muvazaa incelemesine gerek görülmeyip direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı işyerinde alt işveren aracılığıyla çalıştığı dönemde, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce aynı işyeriyle ilgili benzer bir davada Yargıtay’ın asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğuna ve davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanması gerektiğine karar vermiş olması ve davacının yaptığı işin niteliğinin değişmemiş olması gözetilerek, direnme kararının kabulü ile önceki bozma kararının ortadan kaldırılmasına ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.