Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İşverenin Koruma Borcu”
- Uyuşmazlık: İşçinin, kendisinden önce görev yapan işçinin kendisine devrettiği gişedeki açığı kapatmaması üzerine, bu işçiyle yaptığı özel hayatına ilişkin konuşmaları gizlice kaydedip başka bir işçiye dinletmesinin işverene haklı fesih nedeni oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kasa açığı nedeniyle yaptığı konuşmayı gizlice kaydedip başka bir işçiye dinletmesinin, işçinin özel hayatına müdahale niteliğinde sataşma oluşturduğu ve işverenin diğer işçisini gözetme borcu kapsamında fesih hakkını kullandığı gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işçinin iş sözleşmesinin, işyerinde çalışan bir kadın işçiyi taciz ve tehdit etmesi nedeniyle haklı olarak feshedilip feshedilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin, HMK m.31'e dayanarak davalı işveren yetkililerince düzenlenen tutanakta imzası bulunan kişilerin dinlenmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararını bozmasının, davanın taraflarca getirilme ilkesine tabi olması ve tutanağı düzenleyen kişilerin tanık olarak gösterilmemiş olması sebebiyle isabetli olmadığı; ancak davalı vekilinin delil listesinde iş yeri çalışanı kadın işçinin davacı hakkındaki şikâyeti üzerine yürütülen soruşturma dosyasına delil olarak dayanmış olması, ceza davası dosyasının getirtilmesini ve tanık beyanlarının değerlendirilerek çelişkilerin giderilmesini gerekli kıldığı gözetilerek mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu vefat eden işçinin mirasçılarının açtığı maddi tazminat davasında, işverenin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini ihlal edip etmediği ve illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, işverenin 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 4, 5 ve 10. maddeleri ile ilgili yönetmelik hükümleri çerçevesinde gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alıp almadığı, kaza ile ölüm arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, müteveffanın bünyesel faktörlerinin iş kazasının oluşumunda etkisi olup olmadığı hususları kapsayacak şekilde, işyeri hekimi, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı ve bir kardiyoloğun da yer alacağı üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazasından kaynaklanan tazminat davasında, işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı ve kazada kusurunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, işverenin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun davranıp davranmadığının ve kazanın oluşumunda kusurunun bulunup bulunmadığının, 6331 sayılı Kanun’un öngördüğü koşullar da gözetilerek, uzman bilirkişi raporu ile tespiti gerektiği, alınan mevcut raporun ise bu hususları kapsamlı bir şekilde incelemediği ve denetime elverişli olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aynı işyerinde çalıştığı kadın işçiye ısrarlı bir şekilde cinsel içerikli mesajlar göndererek tacizde bulunduğu, bu durumun işverenin işçiyi gözetme borcuna aykırılık teşkil ettiği ve iş akdinin haklı nedenle feshedilmesini haklı kıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği, kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı ve fazla mesai ücretinin hesabında usul hatası bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, davacının işyerinde çalışan bir kadın işçiye cinsel tacizde bulunduğuna dair iddiasını tanık beyanı ile ispatladığı, bu nedenle feshin haklı olduğu ve davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanamadığı; ayrıca fazla mesai ücretinin hesabında yıllık 270 saatlik fazla çalışmanın mahsubunun haftalık bazda yapılması gerektiği, yaz-kış dönemleri arasında çalışma saatlerinin farklılığı gözetilerek hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararına uyulmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, işveren vekili ve diğer çalışanların davranışlarının kişilik haklarına saldırı ve mobbing oluşturduğu iddiasıyla iş sözleşmesini haklı nedenle feshedip feshedemeyeceği ve fazla mesai alacağının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin fiziksel özellikleriyle ilgili yapılan yorumların ve "küçük adam" lakabının kullanılmasının, işveren vekilinin bu durumu onaylar nitelikteki tutumuyla birlikte, işçinin kişilik haklarına saldırı oluşturduğu ve işverenin işçiyi koruma borcunu ihlal ettiği gerekçesiyle, iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı nedenle feshedildiği kabul edilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigortalının hastalığının mesleki nitelikte olup olmadığı ve işverenin kusur oranı ile kaçınılmazlık ilkesinin değerlendirilip değerlendirilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortalının çalıştığı işin niteliği gereği hastalığın meydana geldiği, işyeri koşulları ile hastalık arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, ancak mahkemece meslek hastalığının meydana gelmesinde işverenin kusur oranı belirlenirken kaçınılmazlık ilkesinin değerlendirilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen işçinin, nakil sonrası çalıştığı işyerinde yetkili sendikaya üye olmasıyla birlikte, toplu iş sözleşmesindeki ücret düzenlemesinin işçinin toplam kıdemini esas alıp almayacağı ve işverenin eşit davranma borcuna aykırılık teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinin özerkliği ve işverenin eşit davranma borcunun, aynı veya benzer durumdaki işçiler arasında keyfi ayrımcılığı engellemeyi amaçladığı, somut olayda ise naklen gelen işçinin ücret intibakının toplu iş sözleşme hükmüne uygun olarak yapıldığı, işçinin önceki kurumdaki ücret seviyesinin korunarak yeni kurumdaki toplu iş sözleşmesine dahil edildiği, kıdem ve tecrübe farklılıklarının işçiler arasında ayrım yapmayı meşrulaştırabileceği ve işverenin eşit işe eşit ücret ödeme yükümlülüğüne aykırı davranmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu oluşan zararda işverenin sorumluluğunun olup olmadığı ve varsa kusur oranının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, işveren tarafından sağlanan motosikleti kullanırken geçirdiği kazada ağır kusurlu bulunması ve bu kusurun illiyet bağını kesmesi nedeniyle, işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyup uymadığının denetlenmesine gerek olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu yaralanan işçinin, işverenin kusurlu olup olmadığına ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin, iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun önlemleri almadığı, arızalı aracı uzun yola gönderdiği, tek işçi görevlendirdiği ve yeterli risk değerlendirmesi yapmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 6111 sayılı Kanun uyarınca başka bir kamu kurumundan naklen gelen işçinin, yeni kurumunda yetkili sendikaya üye olduktan sonra, toplu iş sözleşmesi uyarınca yapılacak ücret intibakında önceki kurumdaki kıdeminin dikkate alınıp alınmayacağı ve işverenin eşit davranma borcuna aykırılık teşkil edip etmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Toplu iş sözleşmesinde naklen gelen işçilerin ücret intibakının önceki kurumdaki ücret seviyeleri esas alınarak yapılacağının kararlaştırılmış olması, bu intibak uygulamasının tüm naklen gelen işçilere aynı şekilde uygulanması ve işçinin önceki kurumdaki kıdeminin yeni kurumdaki ücret seviyesinin belirlenmesinde objektif bir kriter olarak değerlendirilememesi gözetilerek, işverenin eşit davranma borcuna aykırı davranmadığı sonucuna varılarak yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.