Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İbraz Yükü”
- Uyuşmazlık: Karşılıksız çıkan çekler nedeniyle bankanın 3167 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca sorumluluğunun doğması için çek asıllarının bankaya ibraz edilip edilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 3167 sayılı Kanun'un 4. ve 10. maddeleri uyarınca bankanın sorumluluğunun doğması için çek asıllarının bankaya ibraz edilmesi şartının, ispat yükü davacıya ait olmak üzere, gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti gerekirken bu husus gözetilmeden hüküm kurulması doğru görülmeyerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Süresinden sonra ibraz edilen çek nedeniyle hamilin kambiyo hukukundan doğan hakları düştüğünde, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde hamilin keşideciye başvurma hakkının bulunup bulunmadığı ve bu durumda ispat yükünün kime ait olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Süresinden sonra ibraz edilen çek nedeniyle hamilin kambiyo hukukundan doğan hakları düşse dahi, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde hamilin keşideciye başvurma hakkı bulunduğu ve bu durumda sebepsiz zenginleşmediğini ispat yükünün keşidecide olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacı tarafından başlatılan icra takibine konu faturalara ilişkin ticari defterlerini ibraz etmemesi durumunda, davacının ticari defterlerinin HMK 220/3. maddesi uyarınca hükme esas alınıp alınamayacağı hususudur.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ticari defterlerinin HMK'nın 222/2. maddesinde belirtilen şartları taşımadığı ve usulüne uygun olarak tutulmadığı, dolayısıyla davalının defter ibraz etmemesinin HMK 220/3. maddesi uyarınca davacının defterlerinin hükme esas alınmasını gerektirmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yayımlanan 2013 Ocak ayı istatistiklerinde Sosyal-İş Sendikasının üye sayısının doğru tespit edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, yeterli ve kesin delillerle tespit edilemeyen üye sayısına rağmen, sendika lehine yorum yapılarak üye sayısının belirlenmesi ve hükmün infaz kabiliyetinin bulunmaması, ispat yükünün davacı sendika üzerinde olması ve Bakanlıkça ibraz edilen kayıtların dikkate alınmaması hatalı görülerek karar bozulmuş ve bilirkişi raporuna dayanılarak sendikanın üye sayısının 8.028, üyelik oranının ise %0,38 olarak tespitine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin temyiz harcının yatırılmaması nedeniyle temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına ilişkin kararına karşı yapılan adli yardım talebinin reddine dair Yargıtay kararına itiraz edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Adli yardım talebinde bulunanın yargılama giderlerini karşılayamayacak durumda olduğunu kanıtlayan belgeler sunması gerektiği, davacının ise adli yardım talebini destekleyecek herhangi bir delil veya belge ibraz etmediği gözetilerek Yargıtay'ın adli yardım talebinin reddine ilişkin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının, genel kredi sözleşmesine dayalı kefaletinin geçerliliği ve bankanın alacağının varlığına ilişkin itirazın iptali davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı bankanın, kefalet sözleşmesi ve eş rızası belgesinin asıllarını ibraz edememesi ve mahkemenin bu hususta yeterli inceleme yapmaması, eksik inceleme nedeniyle kararın bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından vergi dairesine bildirilen faturanın, mal teslimini kanıtlayıp kanıtlamadığı ve davalının ticari defterlerini ibraz etmemesinin hukuki sonucu uyuşmazlığa konu olmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya, HMK'nın 222/3. maddesi uyarınca, usulüne uygun ticari defterlerini ibraz etmesi gerektiği, aksi takdirde davacının defter kayıtlarının ve beyanının kabul edilebileceği hususunda, HMK 94. maddesi gereğince kesin süre verilerek ihtar edilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Keşide tarihi bulunmayan bir senedin bono senedi mi yoksa adi senet mi olduğu ve buna bağlı olarak ispat yükünün kimde bulunduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu senedin keşide tarihi bulunmadığı için bono senedi değil adi senet olduğu, adi senette ispat yükünün senedi ibraz edene ait olduğu, davacının senetteki "bedeli malen ödenmiştir" kaydını "elden nakit olarak ödenmiştir" şeklinde talil etmesi ve bu durumu ispatlayamaması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kooperatiften satın alındığı iddia edilen dükkan ve dairenin tapuya tescilinin yapılmaması nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, kooperatifin resmi defter ve belgelerini ibraz edememesinin ispat yükünü ortadan kaldırmayacağı ve davacının iddiasını ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımına ilişkin tahakkuk ettirilen borçlara dayalı icra takipleri nedeniyle açılan menfi tespit davasında, davalı elektrik dağıtım şirketinin ispat yükünü yerine getirip getirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı elektrik dağıtım şirketinin, bazı icra takiplerine dayanak teşkil eden kaçak elektrik kullanım tutanaklarını ibraz edememesi ve ispat yükünü yerine getirememesi nedeniyle, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.