Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İcra İflas Kanunu 344. Madde”
- Uyuşmazlık: Konkordato mühleti içerisinde borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı alınıp uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İhtiyati haczin, icra takibinden önce uygulanan ve HUMK'nun 101. ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir tedbir niteliğinde olduğu, İİK'nun 289. maddesinde öngörülen takip yasağından sayılamayacağı ve konkordato mühleti içerisinde uygulanmasına engel bir durum olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin istinaf dilekçesinin süre aşımından reddine ilişkin ek kararına karşı bölge adliye mahkemesince verilen istinaf başvurusunun reddine dair kararın temyiz edilebilir olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 365. maddesinin son fıkrası uyarınca, bölge adliye mahkemesinin, icra mahkemesince süre aşımından reddedilen istinaf başvurusuna ilişkin verdiği kararın kesin nitelikte olduğu ve bu nedenle temyiz yolunun kapalı olduğu gözetilerek, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma kararı ile bölge adliye mahkemesinin direnme kararının ortadan kaldırılmasına ve temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra ve İflas Kanunu'nun on altıncı babında yer alan takibi şikâyete bağlı suçlar bakımından Ceza Muhakemesi Kanunu'nda (CMK) düzenlenen uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ceza muhakemesinin, CMK’da düzenlenen ceza muhakemesinden farklı usul ve amaçlara sahip olması, İİK’nın 354. maddesinde davanın ve cezanın düşmesine ilişkin özel bir düzenlemenin bulunması, uzlaştırma kurumunun kural olarak soruşturma aşamasında uygulanması gerekirken, icra ceza muhakemesinde soruşturma aşamasının bulunmaması ve kanun koyucunun dava açılmadan önce veya dava açıldıktan sonra takibi şikâyete bağlı suçlar bakımından uzlaştırma kurumunun uygulanmasının zorunlu olduğuna ilişkin bir düzenlemeye CMK ve İİK'da yer vermemiş olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Borçlunun vefatı sonrası mirasçıların mirası reddetmesi üzerine ikinci zümre mirasçıya yöneltilen takipte, şikâyet üzerine icra mahkemesinin duruşma açıp açmayacağına ilişkin takdir yetkisinin kullanımı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılık belgesi ve mirasın reddine ilişkin karar olmadan ikinci zümre mirasçıya takip yöneltilmesinin usule aykırı olduğu, şikâyetçinin mirasçı olup olmadığının tespiti ve alacaklının savunmasının alınması için duruşma açılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tazyik hapsi infazı sırasında açık cezaevinden firar eden sanığın eyleminin TCK m. 292'de düzenlenen "hükümlü veya tutuklunun kaçması" suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tazyik hapsi infaz edilenlerin 5275 sayılı Kanun ve ilgili mevzuatta "hükümlü" olarak kabul edilmesi, TCK m. 292'nin kanun koyucu tarafından devletin adli yargı fonksiyonlarını ve ceza infaz sisteminin etkinliğini sağlamak amacıyla düzenlenmesi ve "bir suçtan dolayı" ibaresinin madde metninden çıkarılması gözetilerek, sanığın "hükümlü" statüsünde olduğu ve eyleminin TCK m. 292'deki suçu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına dair verilen direnme kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Temerrüt nedeniyle tahliye isteminde, borçlu tarafından temyiz dilekçesi ekinde sunulan ödeme belgelerinin incelenip incelenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesindeki incelemeden önce var olan ancak ileri sürülmeyen ödeme belgelerinin, temyiz aşamasında sunulmasının HMK'nın 145. ve 318. maddelerine aykırı ve icra mahkemesindeki incelemeyi uzatacağı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İhtiyari arabuluculuk anlaşma belgelerinin 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18. maddesinin beşinci fıkrası kapsamında geçerli olup olmadığı ve bu bağlamda davacının dava konusu alacaklara hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında arabuluculuk süreci başlamadan önce dava konusu alacaklar bakımından bir uyuşmazlık bulunmadığı, davacının iş sözleşmesinin sona ermediği bir tarihte kıdem ve ihbar tazminatı gibi işçilik alacakları için arabuluculuk yapıldığı, bu nedenle arabuluculuk anlaşma tutanaklarının 6325 sayılı Kanun'un 18. maddesinin beşinci fıkrası anlamında geçerli bir anlaşma belgesi olarak değerlendirilemeyeceği, mahkemece bu hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar nezdinde satış danışmanı olarak çalışan davacının 04.09.2014 - 31.03.2016 tarihleri arasındaki çalışmasına ilişkin prim (komisyon) alacağının hesaplanma yöntemi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının distribütörlerle aynı prim oranlarına tabi olduğunu gösterir bir delil bulunmadığı ve davacının diğer satış departmanı personellerinden daha üstün bir konumunun olduğunun ispatlanamadığı gözetilerek, davacının Air Taxi Operation Memo (1) başlıklı belgenin 4 (g) maddesinde yer alan satış pazarlama departmanı personeli için düzenlenen prim hükümlerinden faydalanması gerektiğine karar verilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Nafaka hükümlerine uymamak suçundan verilen tazyik hapsi cezasına dair merci kararının, şikayete konu nafaka borcunun ödenmesi nedeniyle bozulması gerektiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık hakkında verilen tazyik hapsinin, şikayete konu döneme ilişkin nafaka borcunun ödenmesi nedeniyle cezanın bütün neticeleri ile düşürülmesine karar verildiğinden, kanun yararına bozma istemi konusuz kalarak reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aynı icra takibine konu farklı aylara ait nafaka borçlarından dolayı borçlunun birden fazla kez nafaka hükümlerine uymamaktan cezalandırılıp cezalandırılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Her bir aylık nafaka borcunun 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 344. maddesi kapsamında ayrı bir suç teşkil ettiği ve aynı icra takibine konu olsalar dahi farklı aylara ilişkin nafaka alacaklarından dolayı borçlunun birden fazla kez cezalandırılabileceği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Nafaka hükümlerine uymama suçundan verilen tazyik hapsi cezasına ilişkin şikayetin yasal süresinde yapılıp yapılmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 347. maddesi uyarınca, nafaka hükümlerine uymama suçundan dolayı şikayet hakkının, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde kullanılması gerektiği, somut olayda ise şikayetin bu sürelerin dışında yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına ve şikayet hakkının düşürülmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.