Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İcrası İmkansız Hüküm”
- Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir kadastro tespitine itiraz davası hükmünün tavzih talebi üzerine düzeltilip düzeltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş hükmün gerekçesi ile çelişen ve icrası imkansız hale getiren maddi hatalar içermesi ve bu hataların tavzih talebi ile düzeltilmesinin HMK 305. maddesi uyarınca mümkün olması gözetilerek, yerel mahkemenin tavzih talebini kabulüne ilişkin ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hüküm altına alınan işçilik alacaklarının net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK’nın 297/2. maddesine aykırılık teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında hüküm altına alınan alacakların net veya brüt olduğunun açıkça belirtilmemesi, hükmün icrası aşamasında tereddüt yaratacağı ve Yargıtay denetimini imkansız kılacağı, HMK'nın 297/2. maddesindeki açıklık ilkesine ve hükmün icrası aşamasındaki işlevselliğe aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak açılıp sonradan ıslah ile talep sonucunun tazminata dönüştürüldüğü ve para alacağına hükmedilen kararın kesinleşmeden ilâmlı icraya konulup konulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Takibe konu ilâmın, taşınmazın aynına ilişkin bir hak tesis etmeyip yalnızca mal varlığında değişiklik meydana getirecek nitelikte bir para alacağına ilişkin olması ve kararın icrası halinde tapu sicilinde herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek kalmaması gözetilerek, direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşçilik alacakları davasında hüküm fıkrasında hükmedilen alacakların net mi brüt mü olduğunun açıkça belirtilip belirtilmeyeceği noktasında direnme kararı üzerine Hukuk Genel Kurulu'na taşınan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında talep edilen alacak miktarlarının net mi yoksa brüt mü olduğunun açıkça belirtilmemesi, hükmün icrası aşamasında tereddütlere yol açabileceği, ayrıca Yargıtay tarafından alacak hesaplamalarının denetimini imkansız kılacağı ve 6100 sayılı HMK’nın 297’nci maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olacağı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davacı lehine hükmedilen taşınmazların tapuda tescili için verilen tavzih talebinin reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, su altında kalan taşınmazlara yönelik tescil hükmü kurulamayacağı ve hükmün değiştirilmesi niteliğindeki tavzih talebinin HMK m. 305'e aykırı olacağı gerekçesiyle tavzih talebini reddetmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlamda hükmedilen çocuğun yuva ve okul masraflarının davalı baba tarafından karşılanmasına ilişkin hükmün icrası mümkün olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlamda hükmedilen çocuğun yuva ve okul giderlerinin ne miktar ne de kapsam olarak belirlenmemiş olması, hükmün icrasını imkansız hale getirdiğinden ve yorum, tahmin ve takdir yoluyla infaz edilemeyeceğinden, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından haklı nedenle azledildiğini iddia eden avukatın, vekalet ücretinin tahsili için açtığı itirazın iptali ve menfi tespit davasında, mahkemenin gerekçesiz hüküm kurması nedeniyle kararın temyiz edilmesi uyuşmazlığıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin verdiği kararın Anayasa'nın 141/3. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesinde öngörülen gerekçeli karar yazma zorunluluğuna aykırı olması ve hüküm fıkrası ile gerekçe arasında bağlantı kurulmaması, hukuka uygunluk denetimini imkansız hale getirdiğinden karar bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: İlamlı takipte, ilamın hüküm fıkrasında geçen "reeskont faizi" ibaresinin, 3095 sayılı Kanun'daki değişiklikler dikkate alınarak yasal faiz olarak yorumlanıp yorumlanamayacağı ve faizin hangi orandan hesaplanması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 3095 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklerin, yasal faiz hesaplama yöntemini değiştirmesine rağmen, Merkez Bankası'nın reeskont oranı belirleme yetkisini ortadan kaldırmadığı, mahkemelerin ilamın hüküm fıkrasını yorum yoluyla değiştiremeyeceği ve ilamda hükmedilen "reeskont faizi"nin TCMB’nin reeskont işlemlerinde uyguladığı oran üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, davacı adının sehven yanlış yazılması nedeniyle verilen kararın icrasında tereddüt oluşması üzerine davalı Hazine vekilinin yaptığı tavzih talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümde davayı açan kişi ile hakkında karar verilen kişinin farklı olması ve bu durumun hükmün icrasını imkansız hale getirmesi, hükmün açık olmadığının ve tavzih gerektiğinin göstergesi olması gözetilerek, yerel mahkemenin tavzih talebini reddeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşen kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında, hükümde faizin başlangıç tarihinin dava tarihi mi yoksa el atma tarihi mi olarak belirlenmesi gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen hükümde faizin başlangıç tarihi olarak el atma tarihinin belirtilmesinin, her ne kadar kamulaştırmasız el atma davalarında faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerekiyorsa da, tavzih yoluyla düzeltilemeyeceği ve hükmün açıklanmasında tereddüt yaratan hususun el atma tarihinin netleştirilmesi olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.