Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İdari Yapılanma”
- Uyuşmazlık: Hakkı olmayan yere (köy merasına) tecavüz suçundan açılan kamu davasının yargılaması sırasında yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun'un, sanığın eylemini suç olmaktan çıkarıp çıkarmadığı ve sanık lehine uygulanıp uygulanmayacağı noktasında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ile Özel Daire arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6360 sayılı Kanun'un idari yapılanmayı düzenleme amacı taşıması ve TCK'nın 154/2. maddesinde yer alan köy merasına tecavüz suçunun ceza normunda bir değişiklik yapmaması, fiilin suç olmaktan çıkmaması ve fail lehine kanun hükmünün uygulanamayacağı gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek Özel Daire onama kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı sendikanın, işverenin farklı birimlerinde yeterli çoğunluğu sağlayıp sağlamadığı ve toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olup olmadığına ilişkin yetki tespiti kararına yapılan itiraz.
Gerekçe ve Sonuç: İşyerinde aynı işkolunda birden fazla birim olsa dahi, bu birimlerin idari ve mali bağımsızlığına rağmen tek bir işletme oluşturduğu ve toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olabilmek için işletmedeki toplam işçi sayısı üzerinden %40 çoğunluğun aranması gerektiği, davacı sendikanın bu çoğunluğu sağladığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve davacı sendikanın toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olduğunun tespitine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Büyükşehir statüsünde olmayan bir ilde, 2.000-3.000 TL arasındaki tüketici uyuşmazlığında, il tüketici hakem heyetine başvurunun zorunlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 68. maddesi ve ilgili yönetmeliğin, büyükşehir statüsünde olmayan illerde 2.000-3.000 TL arasındaki uyuşmazlıklarda da il tüketici hakem heyetine başvuruyu zorunlu tuttuğu, yerel mahkemenin aksi yöndeki direnme kararının ise bu düzenlemelere aykırı olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İtirazın iptali davasında görevli mahkemenin Şanlıurfa mı yoksa Adana mahkemeleri mi olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının yerleşim yerinin Şanlıurfa olduğu ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca davalı gerçek kişinin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gözetilerek Şanlıurfa 1. İş Mahkemesinin yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigortalının hastalığının mesleki nitelikte olup olmadığı ve işverenin kusur oranı ile kaçınılmazlık ilkesinin değerlendirilip değerlendirilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sigortalının çalıştığı işin niteliği gereği hastalığın meydana geldiği, işyeri koşulları ile hastalık arasında uygun illiyet bağının bulunduğu, ancak mahkemece meslek hastalığının meydana gelmesinde işverenin kusur oranı belirlenirken kaçınılmazlık ilkesinin değerlendirilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu vefat eden işçinin mirasçılarının açtığı maddi tazminat davasında, işverenin iş sağlığı ve güvenliği yükümlülüklerini ihlal edip etmediği ve illiyet bağının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, işverenin 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu'nun 4, 5 ve 10. maddeleri ile ilgili yönetmelik hükümleri çerçevesinde gerekli iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alıp almadığı, kaza ile ölüm arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, müteveffanın bünyesel faktörlerinin iş kazasının oluşumunda etkisi olup olmadığı hususları kapsayacak şekilde, işyeri hekimi, iş sağlığı ve güvenliği uzmanı ve bir kardiyoloğun da yer alacağı üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş kazasından kaynaklanan tazminat davasında, işverenin iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı ve kazada kusurunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, işverenin iş sağlığı ve güvenliği mevzuatına uygun davranıp davranmadığının ve kazanın oluşumunda kusurunun bulunup bulunmadığının, 6331 sayılı Kanun’un öngördüğü koşullar da gözetilerek, uzman bilirkişi raporu ile tespiti gerektiği, alınan mevcut raporun ise bu hususları kapsamlı bir şekilde incelemediği ve denetime elverişli olmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Maliye Hazinesi'nin köy boşluğuna tecavüz suçundan açılan kamu davasına katılma ve hükmü temyiz hak ve yetkisinin bulunup bulunmadığı ile köy merasına tecavüz suçunda 6360 sayılı Kanun'un TCK'nın 7. maddesindeki zaman bakımından uygulama kuralı kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Köy boşluğunun mülkiyet hakkı sahibi olan ve köylülerle birlikte ortak kullanım hakkı bulunan Hazinenin, köy boşluğuna tecavüz suçundan doğrudan zarar gördüğü gözetilerek davaya katılma ve temyiz hakkı bulunduğuna, ancak 6360 sayılı Kanun'un suç tanımını veya cezasını değiştirmeyip yalnızca köy tüzel kişiliğinin statüsünü değiştirdiğinden, TCK'nın 7. maddesindeki fail lehine olan hükmün uygulanamayacağına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın silahlı terör örgütü üyesi olma suçundan mahkumiyetine dair Yargıtay 3. Ceza Dairesince verilen hükmün temyizi üzerine, hükmün onanıp onanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hazırlık aşamasındaki kabule dönük beyanları, tanık beyanları ve diğer delillerin sanığın örgüt üyeliğine işaret etmesi, Danıştay üyeliğine örgütsel faaliyetler kapsamında yerleştirildiği ve örgüt hiyerarşisine dahil olduğunun anlaşılması gözetilerek, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfında çalışan bir işçinin açtığı tespit davasında, davalının husumet ehliyetinin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının 3294 sayılı Kanun ve 5737 sayılı Kanun uyarınca özel hukuk tüzel kişiliğine sahip bağımsız işverenler olduğu, 7144 sayılı Kanun'daki toplu iş sözleşmesi düzenlemesinin vakıfların kamu tüzel kişisi olduğu anlamına gelmediği ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun 09.05.2017 tarihli kararının da bu yönde olduğu gözetilerek, davalı Bakanlığa husumet yöneltilmesinin hatalı olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfında çalışan bir işçinin, kıdem ve yıllık izin süresinin tespiti davasında, husumetin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilip yöneltilemeyeceği ve taraf değişikliği için 6100 sayılı HMK'nın 124. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip bağımsız işverenler olduğu ve davacının husumeti bilerek ve isteyerek Bakanlığa yönelttiği, bu nedenle 6100 sayılı HMK'nın 124. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin davanın husumetten reddine ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü'ne izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aleyhine açılan tespit davasında davalı kuruma husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip ve ayrı işyeri olan bağımsız işverenler olduğu, 3294 sayılı Kanun'da ve 7144 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikte vakıfların kamu tüzel kişisi olduğuna dair açık bir hüküm bulunmadığı, kamu kaynağı kullanımı ve Bakanlığın bazı yetkilerinin varlığının vakıfların kamu tüzel kişisi sayılması için yeterli olmadığı, bu hususta aksi yönde içtihat birleştirme kararı bulunduğu gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.