Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İfraz.”
- Uyuşmazlık: 5283 sayılı Kanun uyarınca devredilen taşınmaz üzerindeki lojmanların da devrinin yasal olup olmadığı ve lojmanların bulunduğu kısmın tapu kaydının iptali ile Sosyal Sigortalar Kurumu adına tescili gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: 5283 sayılı Kanun'un sağlık birimlerini tanımladığı ve lojmanları kapsam dışı bıraktığı, imar mevzuatı gereği ifrazın mümkün olmadığı durumlarda kat mülkiyeti kurulması gerektiği, davacı idarenin taşınmazda mülkiyet hakkı bulunmadığı için doğrudan kat mülkiyeti isteyemeyeceği, öncelikle belediye encümeninden ifraz kararı istenmesi, ifraz mümkün değilse taşınmazın devri mümkün olmayan bölümünün oranı kadar davacı idarenin paydaş olarak kabul edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekaletname ile yapılan ifraz işlemi sonucu davacının hissesinin azaldığı iddiasıyla, vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle ifraz işleminin iptali ve taşınmazın eski haline getirilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların rızai taksim ve ifraz işlemi yaptığı, davacının hissesinde azalma olsa da bunun vekalet görevinin kötüye kullanıldığını göstermediği ve tazminat talebi de bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İfrazın imar planına uygun olmadığı tespit edilmişken, mahkemenin ifrazın mümkün olup olmadığı konusunda belediye encümeni kararı isteyip istememesi gerektiği ve davacının kat mülkiyeti tesisi isteme hakkının bulunup bulunmadığı hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İmar Kanunu'ndan doğan hususların kamu düzenini ilgilendirdiği ve ifrazın mümkün olmadığının zaten belirlendiği, ifraz mümkün olsaydı encümen kararına ihtiyaç duyulacağı, davacının 5283 sayılı Yasa'nın 4/e maddesi gereğince kat mülkiyeti tesisi isteme hakkı bulunduğu ve somut olayda kat mülkiyeti tesisi talep edilmediği, ayrıca kat mülkiyeti tesisine asliye hukuk mahkemesinin görevli olmadığı gerekçeleriyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İfraz öncesi ana parsel olan 365 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında verilen kamulaştırma bedelinin artırılmasına ilişkin kararın, ifraz sonucu oluşan 1101 parsel sayılı taşınmazı kapsayıp kapsamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 365 parsel sayılı taşınmazdan ifraz edilen 1101 parsel sayılı taşınmazın üzerinde ASKİ’nin şantiye binasının bulunduğu ve bu kısmın kamulaştırmaya konu edilmediğinin tespiti gözetilerek, direnme kararının Özel Daire bozma kararında belirtilen nedenlerle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait taşınmazın, davalıya ait taşınmazın ifrazı sırasında oluşan koordinat hatası nedeniyle azaldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, kadastro sonrası ifraz işlemlerine dayalı uyuşmazlıklarda Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanamayacağı ve davacı taşınmazındaki eksikliğin nasıl giderileceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davaya konu uyuşmazlığın kadastro sonrası ifraz işlemlerine dayandığı, bu nedenle Kadastro Kanunu m.12/3'teki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı, ayrıca bilirkişi raporunda davacı taşınmazındaki eksikliğin ne şekilde oluştuğunun ve giderileceğinin açıklanmadığı, bu hususların tespiti için keşif yapılması gerektiği ve davacının ölümü nedeniyle adına tescil kararı verilemeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İfraz edilen bir parsel üzerinde daha önce tesis edilmiş irtifak hakkının, parselin kamulaştırılması sırasında bedeline etkisinin olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İfraz edilen parsel üzerindeki irtifak hakkının, tapuda terkin edilmemiş olması ve Medeni Kanun'un 793. maddesi gereğince ifrazdan sonra da devam etmesi sebebiyle, kamulaştırma bedelinin tespitinde irtifakın olumsuz etkisinin dikkate alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İfraz yoluyla oluşturulan parselin kamulaştırma artığı sayılıp sayılmayacağı ve değer kaybının kamulaştırma bedeline eklenip eklenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 11. ve 12. maddeleri uyarınca, ifraz işleminin kamulaştırma nedeniyle yapıldığı ve ifraz sonucu oluşan parselin kamulaştırma artığı olduğu gözetilerek, arta kalan parselde değer kaybı oluşup oluşmadığının tespit edilmesi ve oluşması halinde kamulaştırma bedeline eklenmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Uygulama kadastrosu sonucu taşınmazın bir kısmının komşu parsele eklenmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, kadastro sınırlarının belirlenmesinde maliklerin rızasıyla yapılan ifraz işleminin dikkate alınıp alınmaması hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Maliklerin rızasıyla yapılan ifraz işleminin uygulama kadastrosunda dikkate alındığı, tesis kadastrosunda da taşınmaz sınırlarının sabit sınır esas alınarak belirlenip belirlenmediğinin tespit edilemediği ve ifraz işlemindeki koordinatların yenileme kadastrosundaki sınırlarla uyuştuğu gözetilerek yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dava konusu taşınmazların ifrazının mümkün olduğuna ilişkin belediye encümen kararının iptali istemiyle açılan idari davanın, ortaklığın giderilmesi davasında bekletici mesele yapılıp yapılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Bekletici mesele yapılması gereken idari mahkeme kararının, temyiz aşamasında kesinleşerek dava konusu taşınmazların ifrazının uygun olduğuna dair belediye encümen kararının geçerliliğini koruduğu ve usul ekonomisi ilkesi gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacılar, ifraz işlemleri sırasında yola terk edilen parsellerin bedelini kamulaştırmasız el atma iddiasıyla talep etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılar murisinin, ifraz işlemleri sırasında yola terk edilen kısımlar için kendi isteğiyle tapu sicilinden terkin talebinde bulunduğu ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca imar düzenlemesi sırasında malikin muvafakatiyle kamu hizmetine ayrılan yerler için bedel talep edilemeyeceği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, bozma ilamına uygun hüküm kurulup kurulmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı gerekçesiyle 134 ada 25 parsel sayılı taşınmazın tamamının davacıya verilmesi gerektiği bozma kararında belirtilmişken, 134 ada 26 parsel sayılı taşınmazın ifrazına ilişkin hükmün, ifrazın mümkün olup olmadığı tespit edilmeden verilmesi doğru olmadığından, bu hususun yeniden yargılama yapılmasını gerektirmemesi gözetilerek, hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşen kamulaştırma davası kararına rağmen, parselin ifrazı ve alan uyuşmazlığı nedeniyle tapu tescilinin gerçekleştirilememesi üzerine açılan tescil davasının hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen kamulaştırma kararında belirlenen alan ile gerçekte ifraz edilen alan arasında uyuşmazlık bulunması ve ifraz nedeniyle tapu tescilinin yapılamaması nedeniyle, davacının hukuki yararının olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.