Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İhtar Talebi”
- Uyuşmazlık: Üst sınır ipoteği bulunan bir taşınmazda, ipotek veren üçüncü kişiye karşı, asıl borçlunun kredi borcundan dolayı başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilâmlı takipte, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 150/ı ve 68/b maddelerine göre takip şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İpotek veren üçüncü kişiye, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 150/ı maddesi uyarınca hesap özeti, tazmin talebi veya ihtar gönderilmesinin zorunlu olmaması, ancak gönderilen ihtarın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 887. maddesindeki ihbar yerine geçmesi ve ihtarın 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayılması nedeniyle, ilâmlı takip şartlarının oluştuğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Satış vaadi sözleşmesinin feshi nedeniyle ihtar öncesi kullanım bedeli, ecrimisil ve tahliye taleplerinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmaması ve davacının ihtar öncesi kullanım bedeli talebinin dayanağı olmaması gözetilerek, taşınmazın tahliyesine ve ihtar sonrası ecrimisil alacağının kabulüne, ihtar öncesi kullanım bedeli talebinin ise reddine karar verilmesi yerinde görülerek hüküm, harç ve yargılama giderlerine ilişkin hatalar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğine ilişkin davanın tefriki ile görevsizlik kararı verilmesinin ve Borçlar Kanunu'nun 358/2. maddesi gereğince ihtar talebi istemine ilişkin davanın reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tefrik edilen kooperatif üyeliğine ilişkin davanın mutlak ticari dava niteliğinde olması ve Ticaret Mahkemesi'nin görevli olması, ihtar talebi istemine ilişkin davanın ise Tüketici Mahkemesi'nde görülmesi gerektiği, iki davanın birleştirilmesinin zorunlu olmadığı ve ayrı mahkemelerde görülmesinin mümkün olduğu gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak davacı vekilinin diğer temyiz nedenlerinin incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkeme kararında, temyiz dilekçesinde hükmün hangi nedenlerden dolayı bozulması istendiğinin belirtilmesi gerektiği ve aksi halde temyiz talebinin reddedileceğine dair ihtarın bulunup bulunmamasının zorunlu olup olmadığı ve bu ihtarın yapılmaması halinde, süresinden sonra verilen temyiz nedenlerini içeren dilekçenin süresinde kabul edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemeye erişim hakkının kısıtlanmaması ve hak kayıplarının önlenmesi için, Anayasa'nın 40/2. ve CMK'nın 34/2. maddeleri uyarınca, kararlarda temyiz dilekçesinde bozma nedenlerinin belirtilmesi gerektiği ve aksi halde temyiz talebinin reddedileceğine dair ihtarın bulunması gerektiği, bu ihtarın bulunmadığı somut olayda ise sanık müdafiinin süresinden sonra verdiği temyiz nedenlerini içeren dilekçenin öğrenme üzerine ve süresinde kabul edilerek temyiz incelemesi yapılması gerektiği gözetilerek Özel Daire'nin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık tarafından sunulan ve herhangi bir temyiz nedeni içermeyen temyiz dilekçesine dayanılarak CMK’nın 289. maddesi kapsamında temyiz incelemesi yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Gerekçeli kararın tebliğinde CMK'nın 295/1. maddesi uyarınca temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden itibaren 7 günlük ek süre içerisinde temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçe sunulabileceği ve bu süre içinde yasal düzenlemeye uygun sebep bildirilmemesi halinde sebep yokluğundan temyiz talebinin reddedileceğinin ihtar edilmemiş olması nedeniyle, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve sanığa usulüne uygun tebligat yapılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sebep içermeyen temyiz dilekçesinin, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 289. maddesi kapsamında temyiz incelemesi yapılmasını gerektirmeyeceği iddiasına karşı, Özel Dairece yapılan ve hükmün bozulmasına karar verilen incelemenin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa gerekçeli kararın tebliğinde CMK'nın 295/1. maddesi uyarınca temyiz nedenlerini bildirir ek dilekçe sunabileceği ve bu süre içerisinde yasal düzenlemeye uygun sebep bildirmemesi halinde temyiz talebinin reddedileceği hususunda ihtarda bulunulmaması nedeniyle, Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına ve sanığa usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra esasa ilişkin incelemenin yapılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya, çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilama aykırı davranması halinde disiplin hapsi uygulanacağı ihtarının yapılmaması nedeniyle açılan icra memur muamelesini şikayet davasının reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 7343 sayılı Kanun ile değişik 5395 sayılı Kanun'un çocukla kişisel ilişkiye dair hükümlerinin uygulanacağı pilot iller dışında, icra müdürlüklerinin eski İİK hükümlerine göre işlem yapmaya devam edeceği ve ihtar talebinin reddinin hukuka uygun olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı yapılan ve herhangi bir temyiz nedeni içermeyen temyiz başvurusunun, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 289. maddesi kapsamında incelenip incelenemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığa gerekçeli karar tebliğ edilmediğinden ve kanun yollarına ilişkin usulüne uygun ihtarda bulunulmadığından, mahkemeye erişim hakkının kısıtlanmaması ve savunma hakkının tam olarak kullanılabilmesi için, sanığa yasal düzenlemeye uygun bir şekilde temyiz sebeplerini bildirmesi için ek süre verilmesi gerektiği ve bu süre sonunda da bildirimde bulunulmaması halinde temyiz talebinin reddedilebileceği hususunda ihtar yapılması gerektiği gözetilerek, Özel Daire’nin bozma kararı kaldırılarak dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa tebliğ edilen gerekçeli kararın usulüne uygun olup olmadığı ve sanığın temyiz dilekçesinde temyiz nedenlerini belirtmemesi nedeniyle temyiz incelemesinin nasıl yapılacağı hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun ilgili maddeleri ve yerleşik Yargıtay içtihatları uyarınca, sanığın MERNİS adresine yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, aynı adresteki farklı tebligatlarda çelişkili bilgiler bulunması ve tebligatın sanıkla aynı konutta oturduğu beyan edilen işçisine yapılmış olması nedeniyle, sanığa CMK'nın 295/1. maddesi uyarınca usulüne uygun bir tebligat yapılarak yedi gün içinde yasal temyiz sebeplerini bildirmesi gerektiği, aksi takdirde temyiz talebinin reddedileceği ihtar edilerek kararın tebliğ edilmesi ve akabinde dosyanın esas incelemesi yapılmadan Yargıtay 5. Ceza Dairesine gönderilmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı erkeğin, davalı kadına gönderdiği eve dön ihtarının, kadının kusurlu davranışlarını affettiği anlamına gelip gelmediği ve bu sebeple boşanma davasının reddine karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin, davalı kadına gönderdiği eve dön ihtarının boşanmaya sebep olan olayları affettiği veya hoş gördüğü anlamına geldiği, bu sebeple evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı kadının kusurlu olduğundan bahsedilemeyeceği ve davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5233 sayılı Kanun çerçevesinde sulhnameye bağlanan tazminat ödemesinin kanunda öngörülen üç aylık süreden sonra yapılması nedeniyle davacının işlemiş faiz talebinde bulunabilmesi için temerrüt ihtarının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 5233 sayılı Kanun'un tazminat ödemesi için kesin bir vade öngörmediği, bu nedenle davalı borçlunun alacaklı tarafından ihtar ile temerrüde düşürülmesi gerektiği, somut olayda böyle bir ihtar bulunmadığından temerrüt faizi talebinin yerinde olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.