Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İhtar.”
- Uyuşmazlık: İcra takibine itiraz eden kefile gönderilen hesap kat ihtarında itiraz süresinin belirtilmemiş olmasının, ihtarın İİK m. 68/1’de sayılan belgelerden sayılmasına engel olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m. 68/b maddesinde, hesap kat ihtarında itiraz süresinin gösterilmesi gerektiğine dair bir düzenleme bulunmadığından ve kefilin de krediyi kullanan taraf ile aynı statüde kabul edilmesi gerektiğinden, gönderilen hesap kat ihtarında itiraz süresinin belirtilmemiş olması ihtarın İİK 68/1’de sayılan belgelerden sayılmasına engel teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Terke dayalı boşanma davasında, ihtar kararında verilen süreye ilişkin usul eksikliğinin davanın reddine yol açıp açmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TMK m.164'e göre düzenlenen ihtarın dava şartı olduğu ve ihtar kararında verilen sürenin kanunda belirtilen iki aylık süreden farklı olarak 60 gün olarak belirlenmesinin ihtar kararını geçersiz kıldığı, bu nedenle de davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı, gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığa 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün usulüne uygun ihtar edilip edilmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesinde, etkin pişmanlıktan yararlanmak için soruşturma aşamasında ödeme yapılması gerektiği, soruşturma aşamasında sanığa etkin pişmanlık hususunda bir ihtar yükümlülüğü bulunmadığı, sanığın soruşturma aşamasında etkin pişmanlıktan yararlanmak için herhangi bir talepte bulunmadığı, 7242 sayılı Kanun ile etkin pişmanlık uygulamasının kovuşturma aşamasına da getirildiği ve bu aşamada mahkemeye ihtar yükümlülüğü getirildiği, Yerel Mahkemece sanığa kovuşturma aşamasında usulüne uygun ihtar yapıldığı, ihtarın eksik hususlarının sanığın iradesini etkilemeyeceği değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan ilamlı icra takibinde, takipten önce gönderilen hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle takibin iptali gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 150/ı ve 68/b maddeleri uyarınca, ipotekli takipte takipten önce usulüne uygun bir hesap kat ihtarının tebliğ edilmesinin ve TMK 887. maddesi anlamında muacceliyet ihtar koşullarının oluşmasının zorunlu olduğu, somut olayda ise hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edildiğinin kesinleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin takibi kısmen iptal kararı bozulmuş ve takibin iptaline karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Limit ipoteği içeren kredi alacağında, takipten önce usulüne uygun hesap kat ihtarının tebliğ edilip edilmediği ve bu durumun takibin ilamlı veya ilamsız olarak devamına etkisine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 150/I ve 68/b-2 maddeleri uyarınca limit ipoteği içeren takiplerde dahi takipten önce usulüne uygun hesap kat ihtarının tebliğ edilmesinin zorunlu olduğu, aksi halde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacağı ve TMK 887. madde anlamında muacceliyet ihtar koşullarının oluşmayacağı gözetilerek, usulsüz tebligat nedeniyle ilk icra emrinin iptaline ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına ve ilk icra mahkemesinin şikayeti kısmen kabul kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkeme kararında, temyiz dilekçesinde hükmün hangi nedenlerden dolayı bozulması istendiğinin belirtilmesi gerektiği ve aksi halde temyiz talebinin reddedileceğine dair ihtarın bulunup bulunmamasının zorunlu olup olmadığı ve bu ihtarın yapılmaması halinde, süresinden sonra verilen temyiz nedenlerini içeren dilekçenin süresinde kabul edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemeye erişim hakkının kısıtlanmaması ve hak kayıplarının önlenmesi için, Anayasa'nın 40/2. ve CMK'nın 34/2. maddeleri uyarınca, kararlarda temyiz dilekçesinde bozma nedenlerinin belirtilmesi gerektiği ve aksi halde temyiz talebinin reddedileceğine dair ihtarın bulunması gerektiği, bu ihtarın bulunmadığı somut olayda ise sanık müdafiinin süresinden sonra verdiği temyiz nedenlerini içeren dilekçenin öğrenme üzerine ve süresinde kabul edilerek temyiz incelemesi yapılması gerektiği gözetilerek Özel Daire'nin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin kadına gönderdiği ihtarın af niteliği taşıyıp taşımadığı, tarafların kusur oranları, kadın yararına yoksulluk nafakası ve tazminat takdiri ile erkeğin tazminat taleplerinin reddinin isabetli olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 164. maddesinde düzenlenen ihtarın, terk sebebiyle açılan boşanma davalarında aranan bir dava şartı olduğu, somut olaydaki ihtarın bu şartları taşımadığı ve erkeğin kadını affettiğine dair bir irade beyanı içermediği, ayrıca toplanan delillerden tarafların eşit kusurlu olduğunun anlaşıldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi ve kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davalarında, terk ihtarından önceki kusurların affedilmiş sayılıp sayılmayacağı ve davalı-davacı kadının kusurunun olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Terk ihtarı çeken eşin, ihtar tarihinden önceki kusurlu davranışları affetmiş sayılacağı ve davalı-davacı kadına ihtar tarihinden sonra yüklenebilecek bir kusur bulunmadığı gözetilerek, davalı-davacı erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5233 sayılı Kanun çerçevesinde sulhnameye bağlanan tazminat ödemesinin kanunda öngörülen üç aylık süreden sonra yapılması nedeniyle davacının işlemiş faiz talebinde bulunabilmesi için temerrüt ihtarının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 5233 sayılı Kanun'un 13. maddesinde belirtilen üç aylık sürenin kesin vade niteliğinde olmadığı, ifa zamanının belirli olmadığı durumlarda alacaklının ihtarının gerekli olduğu, somut olayda davacı tarafından davalı idareye temerrüt ihtarı gönderilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5233 sayılı Kanun çerçevesinde sulhnameye bağlanan tazminat ödemesinin kanunda öngörülen üç aylık süreden sonra yapılması nedeniyle davacının işlemiş faiz talebinde bulunabilmesi için temerrüt ihtarının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 5233 sayılı Kanun'un tazminat ödemesi için kesin bir vade öngörmediği, bu nedenle davalı borçlunun alacaklı tarafından ihtar ile temerrüde düşürülmesi gerektiği, somut olayda böyle bir ihtar bulunmadığından temerrüt faizi talebinin yerinde olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamlı takipte, hesap kat ihtarının usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle takibin iptali talebine ilişkin şikayetin süreye tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 150/ı maddesinde belirtilen ihtar tebliğinin ilamlı takip şartı olarak kabul edilmesi ve usulsüz tebliğin yok hükmünde sayılması nedeniyle, hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediği şikayetinin İİK'nın 16/2. maddesi kapsamında süresiz şikayet olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.