Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İkinci Bildirim”
- Uyuşmazlık: Davacının borcu bulunmadığı halde elektriğinin kesilmesi nedeniyle açtığı muarazanın giderilmesi ve davalı şirketin elektrik kesme işleminin haksız olduğunun tespiti davasıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının muaccel borcunun olup olmadığı, varsa tahsili için düzenlenen faturaların tebliğ edilip edilmediği, elektriğin kesileceğine dair ikinci bildirimin yapılıp yapılmadığı ve yasal sürelere uyulup uyulmadığı hususları araştırılmadan karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Elektrik abonesi tarafından, fatura edilen tüketim bedelinin yanlış tahakkuk ettirildiği veya kaçak elektrik kullanılmadığı iddiasıyla açılan davalarda, elektriğin kesilmemesi/yeniden bağlanması talebiyle verilen ihtiyati tedbir kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulup başvurulamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik abonelik sözleşmesinin devam etmesi ve davanın esasının muarazanın meni niteliğinde olması nedeniyle, davanın değerinin kesinlik sınırının altında kalmasının istinaf yolunu kapatmayacağı gözetilerek, ihtiyati tedbir kararına yönelik istinaf başvurusunun miktar itibariyle reddine dair Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının aynı dönemde iki farklı işyerinden sigorta bildirimi yapılması üzerine, hizmet tespiti davasında ikinci işverenin davaya dahil edilip edilmeyeceği ve bu çalışmanın fiili olup olmadığının araştırılması gerekliliği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarının kamu düzenini ilgilendirdiği ve özel bir duyarlılık gerektirdiği, aynı dönemde iki farklı işyerinden sigorta bildirimi olması halinde ikinci işverenin davaya dahil edilmesi ve çalışmanın fiili olup olmadığının araştırılmasının zorunlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Elektrik faturalarının uzun süre ödenmemesine rağmen elektriğin kesilmemesi nedeniyle oluşan müterafik kusur durumunda, abonelik sözleşmesini feshetmeyen tüketicinin ne kadarından sorumlu olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Abonman sözleşmesinin feshedilmemesi nedeniyle tüketicinin, kullandığı elektrik bedelinin tamamından sorumlu olduğu, elektrik idaresinin müterafik kusurunun ise yalnızca gecikme zammı ve faize etki edebileceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin istirahat raporu ve yıllık izin sonrası işbaşı yapmaması üzerine işverenin iş sözleşmesini feshetmesinin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, işçinin devamsızlığına dair iddiasını ispatlayamaması ve işçinin rapor ve izinli olduğu dönemde fiilen çalışmadığının tespit edilmesi gözetilerek, iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğine ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı elektrik şirketinin abonelik sözleşmesine aykırı olarak yaptığı elektrik kesintisi nedeniyle davacının patates ekili arazisinde meydana gelen verim kaybı zararının tazmini talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Elektrik kesintisinin abonelik sözleşmesi hükmüne göre bildirim niteliğinde olduğu ve davalı şirketin, kesinti süresince meydana gelen 5 günlük zarardan sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin bozmaya uygun olarak verdiği tazminat hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İçişleri Bakanlığı'nın ihale yoluyla bir alt işverene verdiği çağrı hizmetinde çalışan işçinin, ihale süresi sonunda işveren değişince aynı işyerinde yeni işverenle çalışmaya devam etmesi durumunda, önceki işverenle olan iş sözleşmesinin feshedilmiş sayılıp sayılmayacağı ve işçinin kıdem ile ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Benzer bir uyuşmazlıkta Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin daha önce verdiği kararda, her dosyadaki delil durumuna göre ispat hususunun farklılık gösterebileceği ve bölge adliye mahkemelerinin dosya kapsamındaki deliller ve somut olayın koşullarına göre karar verdiği gözetilerek, bölge adliye mahkemeleri arasında uyuşmazlık bulunmadığına ve uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı iftira suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı ve kolluk ifadesi sırasında yapılan yalan beyanın resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hukuka aykırı fiil isnadını yetkili makamlara doğrudan yapmadığı, annesine bildirmesi ve ağabeyinin dolaylı olarak öğrenmesi sonucu başlatılan soruşturmada şikayetçi olmadığını belirttiği ifadesinin de soruşturma başlatılmasını sağlama amacına yönelik olmadığı değerlendirilerek iftira suçunun unsurlarının oluşmadığına, ayrıca kolluk ifadesinin içeriğinin tek başına ispat aracı olarak kullanılabilecek resmi belge niteliğinde olmadığı gözetilerek resmî belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun da oluşmadığına karar verilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, oğlu olan davalıya hile yoluyla devrettiğini iddia ettiği taşınmazın tapu kaydının iptali ve adına tescili istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından sunulan ikinci tanık listesinin HMK 240/2 gereğince hükme esas alınamayacağı, ancak ilk tanık listesinden dinlenilmeyen tanığın beyanlarının alınması gerektiği ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz üzerinde davacının zilyetlik iddiasına dayanarak açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabulü üzerine yapılan temyiz başvurusu.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın niteliği, imar-ihya tarihi ve zilyetliğin başlangıcı hususlarında yeterli araştırma yapmadan, uzman bilirkişi raporlarına başvurmadan ve usul hükümlerine aykırı olarak ikinci tanık listesini kabul ederek hüküm kurması bozma kararına uyulmaması nedeniyle karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.