Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İkinci Karar Düzeltme Talebi”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından Yargıtay'ın onama kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin içeriğinin uygunluğu ve redd-i hakim taleplerinin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının karar düzeltme dilekçesindeki ifadelerin 6100 sayılı HMK'nın 32/2. maddesi uyarınca uygunsuz bulunması ve kendisine bu hususta düzeltme imkanı verilmesine rağmen, davacının aynı mahiyetteki dilekçesinde ısrar etmesi ve ayrıca redd-i hakim talepleri için somut bir delil sunulamaması gözetilerek, davacının karar düzeltme talebinden vazgeçmiş sayılmasına ve redd-i hakim taleplerinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay'ın karar düzeltme talebini kabul ederek verdiği yeni karara karşı, ilk karar düzeltme aşamasında lehine karar verildiği için bu yola başvurmamış olan karşı tarafın, ikinci bir karar düzeltme talebinde bulunup bulunamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HUMK m. 442/I hükmü gereğince aynı ilam aleyhine bir defadan fazla karar düzeltme yoluna gidilemeyeceği ve Yargıtay'ın karar düzeltme talebini kabul ederek verdiği yeni kararın, karşı tarafın ikinci karar düzeltme talebi ile ileri sürmesi muhtemel olan tüm itiraz ve savunmalar nazara alınarak verilmiş sayılacağı gözetilerek, davalıların ikinci karar düzeltme taleplerinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı erkek tarafından, iştirak nafakası miktarının az olduğu gerekçesiyle bozma kararı üzerine verilen ve davacı kadının talebini aşan iştirak nafakası miktarına hükmeden yerel mahkeme kararının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından, davalı erkeğin tazminat miktarlarına yönelik karar düzeltme talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın tazminat miktarlarına ilişkin onama kararında, 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesinde sayılan karar düzeltme nedenlerinden herhangi birinin bulunmadığı gözetilerek davalı erkeğin karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında velayet ve iştirak nafakası konularında verilen kararın düzeltilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay kararının, usul ve yasaya uygun olarak verildiği ve karar düzeltme talebinin, 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesinde belirtilen karar düzeltme sebeplerinden hiçbirini içermediği gerekçesiyle karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Aile konutu üzerindeki ipotek, boşanma davası devam ederken kadının rızası olmadan tesis edildiği iddiasıyla ipoteğin kaldırılması ve kefalet sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti davasında, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın temyizi üzerine bozma ilamına karşı karar düzeltme talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından sunulan karar düzeltme sebeplerinin 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesinde öngörülen karar düzeltme nedenlerinden hiçbirisine dayanmaması ve Yargıtay'ın daha önceki bozma kararlarına uyularak aile konutu şerhi ve kefalet geçersizliği taleplerinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın hukuka uygun olduğu gözetilerek, karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında Yargıtay tarafından onanan tazminat miktarının yüksekliği nedeniyle karar düzeltme isteminin yapılması.
Gerekçe ve Sonuç: Karar düzeltme talebinin, 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine dayanmaması ve Yargıtay'ın daha önce verdiği onama kararının yasal ve hukuki dayanaklara uygun olması gözetilerek karar düzeltme talebi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının azlığı nedeniyle yapılan temyiz üzerine verilen bozma kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay kararının düzeltilmesi için 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesinde belirtilen sebeplerin varlığı aranırken, yapılan karar düzeltme talebinin bu sebeplerden hiçbirisine dayanmaması ve bozma kararının yasal ve hukuki dayanakları gösterilerek verilmiş olması gözetilerek karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yargıtay'ın daha önce onadığı ek karara karşı davalı vekilinin yaptığı karar düzeltme talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin ek karara karşı temyiz yoluna başvurmaması, Yargıtay kararının davalı aleyhine yeni bir hüküm oluşturmaması, asıl karara karşı daha önce karar düzeltme yoluna başvurulmuş ve reddolunarak kesinleşmiş olması, ikinci kez karar düzeltme yoluna başvurulamayacağı gözetilerek davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hukuk Genel Kurulu'nun daha önce bozma kararı verdiği bir davada, karar düzeltme talebi üzerine direnme kararını onamasından sonra, borçlu tarafından aynı karara karşı tekrar karar düzeltme yoluna gidilip gidilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 442/1. maddesi uyarınca aynı Yargıtay ilamına karşı birden fazla karar düzeltme isteminde bulunulamayacağı gözetilerek borçlunun ikinci karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle verilen tazminat kararına karşı yapılan karar düzeltme talebinin incelenmesinde, 6110 sayılı Kanun'un uygulanıp uygulanmayacağı ve Hazine'nin davaya dahil edilip edilmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un hakim ve savcıların yargılama faaliyetleri nedeniyle açılacak tazminat davalarında Hazine'yi yetkili kıldığı ve bu düzenlemenin kesinleşmemiş hükümler için de geçerli olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesince davaya Hazine aleyhine devam edilmesi ve hakimlerin zorunlu ihbar olunan sıfatıyla davada yer alması gerektiği gerekçesiyle Hukuk Genel Kurulu'nun kararı kaldırılmış ve Özel Daire kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakimlerin yargılama faaliyetleri nedeniyle verdikleri karardan dolayı açılan tazminat davasında, davalılar vekilinin Hukuk Genel Kurulu kararına karşı yaptığı karar düzeltme talebinin incelenip incelenemeyeceği ve 6110 sayılı Kanun'un uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 6110 sayılı Kanun'un hakim ve savcıların işlem, faaliyet ve kararları nedeniyle açılacak tazminat davalarında miktar sınırlamasını kaldırdığı ve davaya Devlet aleyhine devam olunacağını hükme bağladığı, bu düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olmadığı, kesinleşmemiş hükümler bakımından da uygulanacağı ve davanın niteliği itibariyle karar düzeltme yolunun açık olduğu gözetilerek, Hukuk Genel Kurulu'nun 24.11.2010 tarihli kararının kaldırılmasına ve Özel Daire'nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği 08.06.2010 tarihli kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.