Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İktisapta Kötü Niyet”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından çalıntı olduğu iddia edilen bir çekin davalı banka tarafından iktisap edilmesi üzerine, davalı bankanın çeki iade etme yükümlülüğünün olup olmadığı hususunda yaşanan hukuki ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı bankanın çeki muntazam bir ciro zinciriyle devralarak yetkili hamil sıfatını kazandığı, ancak çekin istirdadı için davalı bankanın kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğunun davacı tarafından ispatlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çalıntı iddiasıyla savcılık soruşturması devam eden ve çekte sıfatı bulunmayan davacının, meşru hamil olarak kabul edilip edilemeyeceği ve buna bağlı olarak davanın reddinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının çekte hukuki sıfatı bulunmaması, davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğine dair delil sunulamaması ve davalının muntazam ciro zinciriyle çeki iktisap etmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın bir kısmının davacıya ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalının taşınmazı kötü niyetle iktisap edip etmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının mirasbırakanından kalan ve uzun süredir zilyetliğinde bulunan taşınmazın davalı tarafından kötü niyetle iktisap edildiğinin ve davacının 20 yıllık zilyetlik süresini tamamladığının tespit edilmesi gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, karşılıksız çıkan ve üçüncü kişiye ciro edilen çekler nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin çekleri kötü niyetle iktisap ettiğine dair delil bulunmadığı ve davacının borçlu olmadığı kabul edilen çekler hakkında dava tarihinden sonra icra takibine geçildiğinden kötü niyet tazminatı şartlarının oluşmadığı gözetilerek mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı menfi tespit davasında, hamilin senedi iktisap ederken kötü niyetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Senedin lehtar imzasının sahte oluşu, takip eden cirantaların bilinmemesi ve hamilin açık kimliği ve adresi bilinmeyen bir kişiden yüksek bedelli senedi devraldığını iddia etmesi gibi hususlar hayatın olağan akışına aykırı bulunarak hamilin kötü niyetli olduğu kabul edilmiş ve yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çekin çalındığı iddiasıyla açılan istirdat davasında, davalının kötüniyetli hamil olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğine dair yeterli araştırma yapılmadığı ve basiretli bir tacirin ciro edilmiş çeki araçta bırakıp bırakmayacağı hususunun değerlendirilmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi irsen intikal hukuki sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davalının kötü niyetli olup olmadığının tespiti için keşif yapılması gerekliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmazın mirasçıları tarafından zilyetliğinde bulundurulduğunu iddia etmeleri ve davalıların zilyet olmadıklarını ileri sürmeleri karşısında, davalının iyi niyetli olduğunun kabulü mümkün olmadığından ve taşınmazın aynına ilişkin uyuşmazlıklarda keşif yapılması zorunlu olduğundan, eksik incelemeye dayalı direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Harici satış sözleşmesi ile alınan ancak teslim edilmeyen konut sebebiyle, ödenen bedelin arsa sahiplerinden iadesi talebi üzerine arsa sahiplerine husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Arsa sahipleri ile yüklenici arasında yapılan satış vaadi ve hasılat paylaşımlı konut yapım sözleşmesinin, arsa sahiplerinin paylarının brüt satış bedeli üzerinden ödenmesi kararlaştırılması ve zarar sorumluluklarının bulunmaması, ayrıca sözleşmede ortak amaca erişmek için ortak çaba ve gayret göstereceklerine dair hüküm veya irade açıklaması olmadığından adi ortaklık değil, gelir paylaşımlı inşaat sözleşmesi niteliğinde olduğu ve bu sebeple sözleşmenin nispiliği ilkesi gereğince arsa sahiplerine husumet yöneltilemeyeceği değerlendirilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, bedeli ödenmiş ancak tahrif edilerek tekrar ibraz edilen bir çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı ...'ın çeki iyi niyetle iktisap ettiğine dair delil bulunmadığı ve davacının kötü niyet iddiasını ispatlayamadığı, ayrıca ceza mahkemesinin beraat kararının hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davanın davalı ... lehine reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çift imza ile temsil edilen şirket adına tek imza ile keşide edilen çekin takibe konulması üzerine açılan borca itiraz davasında, alacaklının kötü niyet tazminatına mahkum edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Çeki ciro yoluyla iktisap eden hamilin, şirketin temsil kurallarına aykırılık sebebiyle çekten sorumlu olmadığını bilmesine olanak bulunmadığı ve bu sebeple takibe girişinde kötü niyet veya ağır kusur tespit edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin davalı şirkete verdiği çeklerin bedelsiz olduğu ve davalı şirketlerin kötü niyetli olarak hareket ettiği iddiasıyla açılan menfi tespit ve istirdat davasında, davalı şirketler arasındaki organik bağın bulunup bulunmadığı ve borcun yenilenip yenilenmediği hususunda yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire bozma ilamına direnilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunca verilen kararın incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketler arasında güçlü bir organik bağın bulunduğu, davalı ... Tekstil'in çeklerin bedelsiz olduğunu bilerek davacı şirketin zararına hareket ettiği, 18.01.2012 tarihli protokollerin borcun yenilenmesi değil vadeye yayılması niteliğinde olduğu ve davacı tarafın bedelsizlik def'isini hamil ... Tekstil'e karşı da ileri sürebileceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak hükmedilen miktar yönünden inceleme yapılmadığından bu hususun incelenmesi için dosya Yargıtay'a gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından başlatılan icra takibinin dayanağı olan bonodan kaynaklanan borcun bulunmadığının tespiti istemine ilişkin yargılama.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, bonoda yer alan imzaya itiraz etmediği, bononun korkutulması suretiyle imzalatıldığı iddiasını kanıtlayamadığı ve hamilin bonoyu kötü niyetle iktisap ettiğini ispatlayamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.