Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İlk Haksız Hareket”
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Kasten öldürme suçundan sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda yerel mahkeme ile Yargıtay dairesi arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk haksız hareketin kimden kaynaklandığının kesin olarak belirlenememesi ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gözetilerek, sanık hakkında Türk Ceza Kanunu'nun 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanması gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında maktule yönelik eylemleri nedeniyle kurulan mahkûmiyet hükümlerinde TCK’nın 29. maddesi uyarınca takdir edilen ceza miktarının, haksız tahrik indiriminin asgari düzeyde uygulanmasının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Maktulün, olay öncesinde sanıkların işyerinden malzeme alımını durdurmaları üzerine sanıklara yönelik hakaret, tehdit, işyerini kurşunlama gibi süreklilik ve çeşitlilik arz eden haksız fiilleri ile ilk haksız hareketi başlatması, sonrasında da sanıkların uyarılarına rağmen bu davranışlarına devam etmesi nedeniyle, sanıklar lehine uygulanan haksız tahrik indiriminin asgari düzeyde değil, makul düzeyde olması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın işlediği kasten öldürme suçunda haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı, maktulden çalınan tabancaya ilişkin nitelikli hırsızlık suçundan usulüne uygun dava açılıp açılmadığı ve mahkumiyet hükümlerinin eksik araştırma sonucu kurulup kurulmadığı hususları uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, olayların akışına ve dosya kapsamına aykırı savunmalar yaptığı, maktullerin sanığa karşı haksız bir hareketi olduğuna dair delil bulunmadığı, ilk haksız hareketin maktullerden kaynaklandığının ispatlanamadığı, sanığın maktulün ölümünden yararlanarak tabancayı aldığı ve sattığını itiraf ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, mağdurun haksız fiilleri karşısında hiddet ve elemin etkisi altında hareket ettiği, mağdurun eylemleri ile sanığın tepkisi arasında orantısızlık bulunduğu ve ilk haksız hareketin mağdurdan kaynaklandığı gözetilerek yerel mahkemenin sanık lehine haksız tahrik hükümlerini uygulayan direnme kararı onanmış, ancak tahrik indiriminin oranına ilişkin yerel mahkeme uygulaması eleştirilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulü öldürme eyleminin, maktulün eşiyle barışıp sanıkla ilişkisini bitirmesine duyduğu kıskançlık ve intikam hissiyle, ayrıca sürekli yanında taşıdığı bıçakla da ortaya konan şiddet eğilimiyle gerçekleştirildiği, maktulün sanığa karşı haksız fiil teşkil eden bir hareketi kanıtlanamadığı ve sanığın olay yerine bıçakla gitmesinin ilk haksız hareketi oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin haksız tahrik hükümlerinin uygulanmamasına ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin kasten yaralama suçunu oluşturduğu, ilk haksız hareketin sanıktan kaynaklandığı ve sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanma koşullarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararına konu mahkumiyet hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Tanıkların olay yerinden ayrılmasından sonra sanık ve maktul arasında yaşanan ikinci kavgada, sanığın da maktul tarafından darp edildiğinin anlaşılması ve bu durumun etki-tepki dengesini sanık lehine bozduğu gözetilerek, sanık hakkında asgari oranda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği kabul edilmiş ve yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın alacak verecek meselesi nedeniyle mağduru tehdit etmesi ve boğazını sıkarak dışarı çıkarmaya çalışması ilk haksız hareketi oluşturduğundan, mağdurun kardeşi olan katılanın sanığın eline fırça sapıyla vurmasının etki-tepki dengesini bozacak nitelikte olmadığı gözetilerek, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçuna teşebbüs mü yoksa kasten yaralama suçunu mu oluşturduğu, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve zincirleme silahla tehdit suçunun sabit olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Trafikte yol verme meselesi nedeniyle çıkan kavgada, sanığın ruhsatlı tabancasıyla ateş etmesi sonucu katılanın kulağından yaralanması eyleminin, hedef seçme imkanı olmaması ve sanığın eylemine kendiliğinden son vermesi gibi hususlar gözetildiğinde kasten yaralama suçunu oluşturduğu, ilk haksız hareketin sanık ve arkadaşlarından kaynaklanması, etki-tepki dengesinin sanık lehine bozulmaması ve kavgada sadece karşı tarafın yaralanmış olması sebebiyle sanık hakkında haksız tahrik hükümlerinin uygulanamayacağı, ayrıca sanığın karşı tarafa tabancasını gösterdiğine dair kesin ve inandırıcı delil bulunmaması nedeniyle silahla tehdit suçundan beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulü ile verilen mahkûmiyet hükmünde haksız tahrik indiriminin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların olaydaki ilk haksız hareketi kimin yaptığı hususunda çelişkili beyanlarda bulunmaları nedeniyle ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının tereddütsüz olarak belirlenememesi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238-367 sayılı kararının da gözetilmesi gerektiği gerekçesiyle sanık hakkında haksız tahrik indirimi uygulanması gerektiği gözetilmediğinden, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların kasten öldürme suçunu haksız tahrik altında işleyip işlemedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: İlk haksız hareketin sanıklardan kaynaklandığı, maktulün olay yerine sonradan gelip sanıkların saldırısına uğradığı ve meşru savunma sınırları içerisinde hareket ettiği, sanıkların ise maktulün yere düşmesinin ardından da saldırıya devam edip silahını gasp ettikleri gözetilerek sanıklar lehine haksız tahrik hükümlerinin uygulanmaması ve yerel mahkeme ile Özel Daire kararlarının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.