Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İnanç Özgürlüğü”
- Uyuşmazlık: Tüzüğünde cemevi yapımı ve ibadet yeri olarak kullanılmasına ilişkin hükümler bulunan bir derneğin, Tekke ve Zaviyeler Kanunu ve Dernekler Kanunu'na aykırılık nedeniyle fesh edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dernek kurma özgürlüğünün Anayasa'nın 33. maddesi, AİHS'nin 11. maddesi ve Anayasa'nın 90. maddesi uyarınca uluslararası sözleşmelerle güvence altına alındığı, cemevi yapımı amacıyla dernek kurmanın kamu güvenliği, düzeni ve ahlakına aykırı olmadığı ve bu nedenle derneğin feshine dair talebin inanç özgürlüğüne müdahale teşkil ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Gazetede yayınlanan bir yazının davacının kişilik haklarına saldırı oluşturup oluşturmadığına ilişkin manevi tazminat davasında, yerel mahkemenin tazminata hükmeden kararının Yargıtay tarafından bozulmasına rağmen direnmesi üzerine Hukuk Genel Kurulu'nun direnme kararını inceleyip bozması.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının siyasi konumu nedeniyle ağır eleştirilere katlanmak zorunda olduğu, yazının ise davacıyı aşağılamak amacıyla değil eleştiri amacıyla yazıldığı, basın özgürlüğü sınırları aşılmadığı ve kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemlerinin silahlı terör örgütüne üyelik mi yoksa yöneticilik mi suçunu oluşturduğu ve etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanıp yararlanamayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğinden kaynaklanan hiyerarşi içerisinde hareket ederek örgütün yargısal mekanizmalara egemen olma faaliyetleri kapsamında Danıştay ve HSYK üyeliğine yerleştirildiği, örgütsel amaçların gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerde bulunduğu, ancak örgütün hiyerarşik yapılanmasında 5. kat veya daha üst konumda olmadığı ve mahrem yapılanmada yer almadığı gözetilerek eyleminin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturduğu kabul edilmiş, temel cezanın belirlenmesinde üst sınıra daha yakın bir ceza verilmesi gerektiği hususu gözetilmediği gerekçesiyle hükmün eleştirilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin basit dolandırıcılık suçunu mu yoksa nitelikli dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağdurun dini duygularını istismar etmek yerine, mağdurun düşük değerdeki yabancı parayı yüksek fiyattan alma yoluyla haksız kazanç elde etme amacını suistimal ettiği değerlendirilerek eylemin basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin dini inanç ve duyguları istismar suretiyle nitelikli dolandırıcılık mı yoksa basit dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların tarikat üyesi olduklarını söylemeleri, muska ve fal gibi dini inançlarla bağlantılı unsurları kullanarak mağduru kandırmaları ve bu yolla haksız kazanç elde etmeye çalışmaları eylemlerinin dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçuna teşebbüsünü oluşturduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının ve Yargıtay 15. Ceza Dairesinin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Nüfus kütüğündeki din hanesinin değiştirilmesi talebiyle açılan davalarda görevli yargı merciinin idari yargı mı yoksa adli yargı mı olduğu hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında oluşan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35. maddesinin ikinci fıkrası ve 36. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile Anayasa'nın 142. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 1. maddesi birlikte değerlendirilerek, nüfus kütüğündeki din hanesinin değiştirilmesi davalarında görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğuna ve bölge adliye mahkemesi kararlarının kesin olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık mı yoksa nitelikli hırsızlık suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların hileli söz ve davranışlarla mağdurun dini duygularını istismar ederek altın ve parasını ele geçirmiş olmaları, eylemlerinin dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aynı işyerinde çalıştığı kadın işçiye ısrarlı bir şekilde cinsel içerikli mesajlar göndererek tacizde bulunduğu, bu durumun işverenin işçiyi gözetme borcuna aykırılık teşkil ettiği ve iş akdinin haklı nedenle feshedilmesini haklı kıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, davacılarla yaptığı taşınmaz devri protokolüne istinaden keşide edilen bonoların ödenmemesi üzerine başlattığı icra takibine karşı açılan menfi tespit davasının kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında yapılan protokolün, taşınmazın borç teminatı olarak devredildiği bir inanç sözleşmesi niteliğinde olduğu, tapuda satış şeklinde yapılan temlikin de gerçekte inanç sözleşmesine dayalı ve hukuken geçerli bir temlik olduğu, sözleşmenin geçerli ve bağlayıcı olması nedeniyle davacıların borçlarını ödemekle yükümlü oldukları gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işçinin iş sözleşmesinin, işyerinde çalışan bir kadın işçiyi taciz ve tehdit etmesi nedeniyle haklı olarak feshedilip feshedilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin, HMK m.31'e dayanarak davalı işveren yetkililerince düzenlenen tutanakta imzası bulunan kişilerin dinlenmesi gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararını bozmasının, davanın taraflarca getirilme ilkesine tabi olması ve tutanağı düzenleyen kişilerin tanık olarak gösterilmemiş olması sebebiyle isabetli olmadığı; ancak davalı vekilinin delil listesinde iş yeri çalışanı kadın işçinin davacı hakkındaki şikâyeti üzerine yürütülen soruşturma dosyasına delil olarak dayanmış olması, ceza davası dosyasının getirtilmesini ve tanık beyanlarının değerlendirilerek çelişkilerin giderilmesini gerekli kıldığı gözetilerek mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedilip feshedilmediği, kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanmadığı ve fazla mesai ücretinin hesabında usul hatası bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, davacının işyerinde çalışan bir kadın işçiye cinsel tacizde bulunduğuna dair iddiasını tanık beyanı ile ispatladığı, bu nedenle feshin haklı olduğu ve davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanamadığı; ayrıca fazla mesai ücretinin hesabında yıllık 270 saatlik fazla çalışmanın mahsubunun haftalık bazda yapılması gerektiği, yaz-kış dönemleri arasında çalışma saatlerinin farklılığı gözetilerek hesaplama yapılması gerektiği gözetilerek Özel Daire bozma kararına uyulmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.