Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İndirimli Tedavi”
- Uyuşmazlık: Ücretsiz ve indirimli hasta bakımı işlemlerinden dolayı üniversiteye gelir kaybı yaşatıldığı iddiasıyla açılan tazminat davasında doktorun sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ücretsiz ve indirimli tedavilerin keyfi olarak yapıldığı kanıtlanamadığı ve dava konusu indirimlerin yasal dayanağının bulunduğu gözetilerek yerel mahkemenin tazminata hükmeden direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Emekli Sandığı'nın, davacı ikinci basamak sağlık kurumuna sevk olmadan gelen hastalar için düzenlenen 2006 yılı faturalarında indirim yapmasının doğru olup olmadığı ve davacının fark fatura alacağının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasındaki protokolün 7. maddesi uyarınca ikinci basamak sağlık kurumlarından olan tıp merkezlerinde Maliye Bakanlığınca tespit edilen oranda indirim yapılması gerektiği, bu indirimin sevk zinciri olup olmamasıyla ilgisi bulunmadığı ve 2006 yılı bütçe uygulama talimatına sevk zinciri konulup konulmamasının önem arz etmediği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı eczanenin sahte reçete ve kupür kullanarak davacı kurumu zarara uğrattığı iddiasına dayalı alacak davasında, davalının kusurlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak sahte reçete ve sahte kupür fatura ettiğinin ispatlanamaması ve bozma kararına uygun olarak yapılan yargılamada hasta ve yakınları beyanları ile uzman bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının kusurunun ispatlanamadığı gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında meşru savunma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve meşru savunmada sınırın aşıldığının kabulü halinde TCK’nın 27/2. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, kendisine yönelik gerçekleştirilen haksız silahlı saldırıyı defetmek amacıyla gerçekleştirdiği eylemlerin, meşru savunma koşulları altında gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık M.Ç.'nin, maktuller F.S. ve E.S.'yi kasten öldürme ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarının sabit olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık M.Ç.'nin, maktul F.S.'yi meşru savunmada sınırın aşıldığı bir heyecan, korku ve telaşla kasten öldürdüğü ve maktul E.S.'yi haksız tahrik altında kasten öldürdüğü ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan ise dava zamanaşımı gerçekleştiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuş ve sanık hakkında 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu vefat eden işçinin hak sahiplerine ödenecek maddi tazminat miktarının belirlenmesinde, Yargıtay’ın ilk bozma kararına uyularak yapılan yargılamada davalılar lehine oluşan usuli kazanılmış hakkın ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın ilk bozma kararında, işçinin gerçek ücretinin tespiti ve taraf lehine oluşan usuli kazanılmış hakların gözetilerek maddi tazminat miktarının belirlenmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, yerel mahkemece bozma kararına aykırı olarak, asgari ücretin kamu düzeninden olduğu gerekçesiyle davalılar lehine oluşan usuli kazanılmış hakkı ihlal ederek ilk hükümden daha fazla maddi tazminata hükmedilmesi doğru görülmeyerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eylemini meşru savunma şartları altında gerçekleştirip gerçekleştirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, ailesiyle birlikte tarlada çalışırken, mağdur ve kardeşinin hayvanlarının tarlaya girmesi üzerine çıkan tartışmada, mağdurun kendisini darp etmesi üzerine yanında getirdiği av tüfeğiyle ateş ederek mağduru yaralamasının, saldırı ile savunma arasında orantı bulunmaması, sanığın sınırı kasten aşması ve mağdurun eylemlerinin heyecan, korku veya telaşa neden olabilecek boyutta olmaması sebebiyle meşru savunma kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında TCK'nın 145. maddesinin (malın değerinin azlığı) uygulanıp uygulanmayacağı hususunda Özel Daire ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın aynı gece başka bir işyerine de benzer şekilde hırsızlık yaptığı, daha önce de hakkında çok sayıda hırsızlık suçu kaydı bulunduğu, ne bulursa alma kastı ile hareket ettiği ve suçun işleniş şekli gözetilerek TCK'nın 145. maddesinin uygulanma şartlarının oluşmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında, maktule yönelik eylemi nedeniyle TCK’nın 27/2. maddesi uyarınca meşru müdafaada sınırın aşılması nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına mı, yoksa haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan mahkûmiyetine mi karar verilmesi gerektiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, kendisine saldıran iki kişiden birini etkisiz hale getirdikten sonra, elinde silah olmayan maktule karşı bıçak kullanmaya devam etmesi ve öldürücü darbeler vurması, meşru savunma sınırının mazur görülebilir bir heyecan, korku veya telaştan kaynaklandığını göstermediğinden ve sanığın kastının öldürmeye yönelik olduğu ancak maktulün ilk haksız hareketi başlatması gözetilerek, haksız tahrik altında kasten öldürme suçundan hüküm kurulması gerekirken, meşru savunmada sınırın aşılması nedeniyle ceza verilmemesine karar veren yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.