Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İradeyi Sakatlama”
- Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan hisse devri ve borç tasfiye protokolüne ekli hesap tablosundaki rakamlardaki farklılıkların hesap hatası mı yoksa esaslı hata mı olduğu, protokolde imzası bulunan tanıkların dinlenip dinlenemeyeceği ve protokolde belirtilen bir alacağın ödenip ödenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolde yer alan ve taraflarca ödeneceği kabul edilen miktar ile daha sonra iddia edilen miktar arasındaki farkın büyüklüğü, hesap hatası olarak nitelendirilemeyecek kadar önemli bir fark olduğundan ve bu durumun esaslı bir hata olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, ayrıca protokolde imzası bulunan tanıkların beyanlarının da dikkate alınması gerektiğinden ve davalı vekilinin bir alacak kaleminin ödenmediği yönündeki kabulünün de değerlendirilmesi gerektiğinden, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılanlara karşı gerçekleştirdiği eylemlerin TCK m. 157'de tanımlanan dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, avukat olan diğer sanıkla birlikte hareket ederek, katılanları avukat olduklarına inandırdıktan sonra, çeşitli vaatlerle para alıp, yerine getirmedikleri ve katılanların zor durum ve bilgisizliklerinden faydalanarak iradelerini sakatladıkları gözetilerek, sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların mağduru kandırarak ziynet eşyalarını almalarının dolandırıcılık mı yoksa hırsızlık suçu mu oluşturduğu hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların mağduru büyü bozma bahanesiyle kandırarak ziynet eşyalarını almalarının, mağdurun iradesinin hileli davranışlarla sakatlanması suretiyle gerçekleştiği ve zilyetliğin geçici olarak devredilmesinin suçun niteliğini değiştirmeyeceği gözetilerek, eylemin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin, taşınmaz satış bedelinin tamamını ödememesi nedeniyle davacı tarafından açılan hileye dayalı tapu iptali ve tescil davasının kabulünün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanıp onanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın satış iradesinin davalı şirket tarafından hileli davranışlarla sakatlandığı ve satış bedelinin tamamının ödenmediği hususları gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Anlaşmalı boşanma protokolünde taşınmazın davalı erkeğe bırakılmasına ilişkin düzenlemenin davacı kadının iradesinin sakatlanması nedeniyle geçersiz olup olmadığı ve buna bağlı olarak mal rejiminin tasfiyesi talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan ve taşınmazın davalı erkeğe bırakılmasını kabul eden beyanına rağmen, sonradan açtığı davada protokol hükmüne aykırı talepte bulunmasının dürüstlük kuralına ve hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı olduğu gözetilerek, istinaf mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın market çalışanı katılana yönelik eyleminin hırsızlık mı yoksa dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu ve eylemin dolandırıcılık suçu olarak kabul edilmesi halinde uzlaştırma kapsamında olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hileli davranışlarla katılanı aldatarak rızasıyla parayı teslim alması nedeniyle eylemin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu ve dolandırıcılık suçunun uzlaştırma kapsamına alınması nedeniyle yerel mahkemenin uzlaştırma yoluna başvurmaksızın hırsızlıktan hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin nitelikli dolandırıcılık mı yoksa nitelikli hırsızlık suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların hileli söz ve davranışlarla mağdurun dini duygularını istismar ederek altın ve parasını ele geçirmiş olmaları, eylemlerinin dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı, iştirak hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı, cezanın belirlenmesinde dayanak alınan gerekçenin kanuna uygunluğu ve TMSF’nin davaya katılma hakkının olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, şirketin çıkarlarına aykırı hareket ederek başkasına ait ve belirli bir amaçla zilyetliklerinde bulunan mal üzerinde, devrin amacı dışında tasarrufta bulunarak veya bu devir olgusunu inkâr ederek, şirket zarara uğratmaları nedeniyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan cezalandırılmalarına, iştirak hükümlerinin doğru uygulanması, temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılmasında gösterilen gerekçelerin yeterliliği ve TMSF'nin davaya katılma hakkı bulunması gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların, aralarında adi ortaklık sözleşmesi bulunan katılanlara karşı, ortaklıktan elde edilen geliri ödemeyerek nitelikli dolandırıcılık suçunu işleyip işlemedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın adi ortaklığın yönetiminde fiilen yetkili olduğu ve katılanlara ödenmesi gereken kâr payını ödemediği sabit olsa da, haksız menfaat elde etmeden önce hileli bir davranışta bulunmadığından eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturmadığı, diğer sanıkların ise suça iştiraklerine dair yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme beraat kararının onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarından verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı üzerine, suç unsurlarının oluşup oluşmadığı ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususlarında uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, katılanın imzasını taklit ederek sahte banka talimatları oluşturması ve tediye makbuzlarında tahrifat yaparak şirkete ait hesaplardan para çekmesi ve kendi lehine kullanması, katılanın rızası olmaksızın gerçekleştiği ve sanığın eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve özel belgede sahtecilik suçlarını oluşturduğu, ayrıca sanığın suça konu zararı giderme konusunda pişmanlık göstermediği ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilmiş ve özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmü onanmış, güveni kötüye kullanma suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz incelemesinin yapılması için dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin hırsızlık mı yoksa dolandırıcılık suçunu mu oluşturduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hileli davranışlarının mağdurun rızasını sakatlayarak cüzdanı teslim almasına yol açmış olsa da bu teslimin paranın alınması için değil, altına not yazılacak kağıt konulması amacıyla yapıldığı, dolayısıyla mağdurun parayı verme konusunda rızasının olmadığı ve sanığın el çabukluğu ile parayı aldığı gözetilerek, eylemin hırsızlık suçunu oluşturduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın mağdurdan aldığı cep telefonunu geri vermeyerek dolandırıcılık mı yoksa hırsızlık mı suçu işlediğinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın mağduru, dükkan kiralayacağı ve iş adamı olduğu yönündeki yalan beyanlarla kandırarak cep telefonunu teslim alması ve daha sonra geri vermemesi, hileli davranışlarla zilyetliğin devrini sağladığı gerekçesiyle dolandırıcılık suçu oluşturacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.