Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İradi Temlik”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından hileye dayalı tapu iptali ve tescil talebinde bulunulması, davalı tarafından ise bedelin ödendiğini ve devrin usulüne uygun yapıldığını savunması.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının hile iddiasını ispatlayamaması ve temlikin iradi olarak gerçekleştirildiğinin anlaşılması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanlarından intikal eden taşınmazların vekil tarafından davalıya temliki işleminin vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle geçersiz olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, mirasçılardan aldığı vekaletname ile davalıya yaptığı temliklerin iradi olduğu ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığına dair yeterli delil bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından torunlarına karşı açılan tapu iptal ve tescil davasında, davacının tapuda yaptığı üç ayrı temlik işleminin hile nedeniyle irade sakatlığıyla yapılıp yapılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 2003, 2011 ve 2011 yıllarında yaptığı üç ayrı temlik işleminin hile ile sakatlandığı iddiasının, özellikle ilk temlik işlemine ilişkin herhangi bir vakıa ileri sürülmemiş olması, davacının işlemleri anlayabilecek yaşta olması, davalıların davacıya kira ödemeye devam etmiş olmalarının hileye karine teşkil etmediği ve bedelin düşük olmasının tek başına hileye kanıt sayılamayacağı gibi gerekçelerle ispatlanamadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığına dayalı tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekalet verenin haklı menfaatlerini gözeterek ve sadakatle hareket ettiği, mirasbırakanın ve mirasçılarının borçlarının ödenmesi amacıyla yapılan işlemlerin iradi olduğu ve vekalet görevinin kötüye kullanılmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından bedelsiz devredilen taşınmazın, satış bedelinin ödenmemesi nedeniyle tapu kaydının iptali ve adına tescili istemiyle açılan davada, temlikin iradi olup olmadığı, bedelin ödenip ödenmediği ve hile iddiasında hak düşürücü süre aşımı hususları uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Temlikin iradi olduğu, bedelin ödenmediği iddiasının kanıtlanamadığı ve hile iddiasında ise hak düşürücü sürenin geçtiği değerlendirilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya temlik edilen taşınmazın, davalının davacının oğlunu terk etmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılması üzerine, temlikin hileli olup olmadığı ve davanın hukuki niteliğinin ne olduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava dilekçesindeki bedelsizlik iddiası ve ön inceleme duruşmasındaki bağıştan rücu nitelendirmesine itiraz etmediği, ıslah da bulunmadığı, davanın içeriğinden temlikin iradi olduğu anlaşıldığı ve hilenin gerçekleşmediği gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, vekalet verenin iradesine uygun hareket ettiği ve taraflar arasında gerçekleşen alım satım ilişkisi gereğince davalıya yapılan temlikin iradi olduğu, dolayısıyla vekalet görevinin kötüye kullanılmasının söz konusu olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, miras payına düşen taşınmazların davalıya verdiği vekaletname ile hileli olarak devredildiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının ispatlanamaması ve temliklerin iradi olarak yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin, vekaletname ile verdiği yetkiyi kötüye kullanarak taşınmazı sattığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, vekalet görevinin kötüye kullanılıp kullanılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasını ispatlayamaması, tanık beyanlarının aksine temlikin iradi olduğunu göstermesi ve davacının diğer pay temliklerini dava konusu yapmaması gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasçılar tarafından, vekaletname ile yetkilendirilen davalının vekalet görevini kötüye kullanarak miras payını kendi üzerine tescil ettirdiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının, taşınmazın üçüncü kişiye devredilmesi nedeniyle tazminat davasına dönüşmesi üzerine, tazminat isteminin reddi.
Gerekçe ve Sonuç: Vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiasının aksine, miras payının davalıya iradi olarak temlik edildiğine dair tanık beyanları ve yazılı delillerin bulunması, davacıların iddialarını ispatlayamamaları gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle taşınmazların satış bedeli üzerinden tazminat istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle devredilen taşınmazlarda davacıya ait paylar dikkate alınarak tazminata hükmedilmesi gerekirken, davalı adına kayıtlı tüm paylar üzerinden fazla tazminata hükmedilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalının dava dışı kişilerle birlikte hareket ederek hileli davranışlarla kendisini aldattığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin istinaf kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, dava dışı kişilerin hilesini sözleşmenin yapıldığı sırada bildiği ve davacının kandırılarak iradesinin sakatlanması suretiyle satış işlemine yönlendirildiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.