Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İsteğe Bağlı Sigorta Primi”
- Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce SSK kapsamında isteğe bağlı sigortalılığı başlayan davacının, yeni kanun döneminde ödediği primlerin 4/a (SSK) mı yoksa 4/b (Bağ-Kur) kapsamında değerlendirileceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 51. maddesinde isteğe bağlı sigortalılık primlerinin 4/b kapsamında değerlendirileceğine dair açık hüküm bulunduğu ve bu durumun Anayasa Mahkemesi tarafından da onaylandığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, isteğe bağlı sigorta primlerini sehven fazla ödeyerek Bağ-Kur kapsamında emekliliğe hak kazandığı durumda, fazla ödenen primlerin iptali ile SSK kapsamında emeklilik hakkının tespiti talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İsteğe bağlı sigortalılığın başlama ve bitişinin kanunda belirtilen koşullara bağlı olduğu, sigortalının isteğe bağlı sigortadan vazgeçme iradesinin tek başına yeterli olmadığı ve kanunda öngörülen şartların gerçekleşmesi gerektiği gözetilerek, davacının prim ödeme iradesinin ortadan kalktığının kabul edilemeyeceği ve 2829 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince son yedi yıldaki en fazla sigortalılık süresine göre aylık bağlanması gerektiği değerlendirilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra, 506 sayılı Kanun döneminde başlayan isteğe bağlı SSK sigortalılığının devamının, 5510 sayılı Kanun'un 4/1-a mı yoksa 4/1-b bendi kapsamında değerlendirileceği hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 51. maddesinde, isteğe bağlı sigortalılık primlerinin 4/1-b bendi kapsamında değerlendirileceğinin açıkça belirtilmesi ve Anayasa Mahkemesi'nin de bu yöndeki düzenlemeyi hukuka uygun bulması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının yaşlılık aylığı talebinde, 01.04.2004 tarihinden sonra 506 sayılı Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalılığının devam edip etmediği ve buna bağlı olarak yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 23.03.2004 tarihinde 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık başvurusunda bulunması ve bunun kabul edilmesiyle 01.04.2004 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun kapsamındaki isteğe bağlı sigortalılığının sona erdiği, çifte sigortalılığa imkan tanıyan bir yasal düzenleme bulunmadığı ve bu nedenle davacının yaşlılık aylığına hak kazanamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Zorunlu sigortalılığı sona eren sigortalının, sonrasında isteğe bağlı sigortalılık primlerini geriye dönük ödeyerek isteğe bağlı sigortalılığının devam ettiğinin tespiti talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İsteğe bağlı sigortalılığın devamı için zorunlu sigortalılık döneminin sona ermesinden sonra, isteğe bağlı sigortalılık başvurusu veya düzenli prim ödemesi gibi sigortalılık iradesini gösterir bir eylemin bulunması gerektiği, geriye dönük prim ödemelerinin bu iradeyi göstermeye yetmeyeceği ve çıkarılan af yasalarının da bu durumu değiştirmeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yurt dışında çalıştığı dönemle çakışan ve SGK tarafından iptal edilen sürelerin isteğe bağlı sigortalılık olarak kabul edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş mahkeme kararıyla davacının yurt dışında çalıştığı dönemle çakışan sürelerde sigortalı sayılmasının mümkün olmadığının tespit edilmiş olması ve sonradan yapılan geriye dönük prim ödemelerinin isteğe bağlı sigortalılık iradesi olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 28.07.1999 tarihinde 1479 sayılı Kanun kapsamında isteğe bağlı sigortalılık tescili yapılan ancak prim ödemesi bulunmayan davacının, 4956 sayılı Kanun ile değişikliğin yürürlüğe girdiği 08.08.2001 tarihine kadar isteğe bağlı sigortalı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İsteğe bağlı sigortalılığın kanunla disipline edilmiş bir sigortalılık türü olması, prim ödemesinin ve başvurunun bulunmamasının isteğe bağlı sigortalılık için gerekli şartlardan olması ve davacının uyuşmazlık konusu dönemde prim ödememiş olması gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının isteğe bağlı sigortalılık süresinin tespiti ve bu süreye göre yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının isteğe bağlı sigortalılık başvurusu sırasında 506 sayılı Yasa’nın 85. maddesinde aranan 1080 gün zorunlu sigortalılık prim ödeme koşulunu sağlamadığı, ancak daha sonra askerlik borçlanması yaparak bu koşulu yerine getirdiği, bu nedenle isteğe bağlı sigortalılık başlangıç tarihinin askerlik borçlanması tarihi olarak belirlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin, 2829 sayılı Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanun'un 8. maddesindeki "son yedi yıllık fiili hizmet süresi" hesabında dikkate alınıp alınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2829 sayılı Kanun'un amacının sigortalılar lehine hizmet birleştirmesi sağlamak olduğu, isteğe bağlı sigortalılık primlerinin ödendiği sürelerin fiili hizmet süresi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve Kanun’un lafzı ve özüne aykırı yorum yapılamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış ancak, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının ücretinin tespiti, kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ödenen 200 USD'nin isteğe bağlı sigorta primi olarak ödendiği ve ücretin bir parçası olmadığı, ayrıca fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin tüm çalışma dönemi için son ücret üzerinden değil, her çalışma dönemindeki ücret üzerinden hesaplanması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.