Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İstinaf Sınırı”
- Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, ilk derece mahkemesi kararının verilmesinden sonra yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek madde 6 hükmünün, dava konusu taşınmazın değerinin istinaf kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle verilen istinaf reddine ilişkin karara uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davalarının, taşınmazın değeri değil taşınmaz üzerindeki hakların tespiti ve tapu sicilinin doğru oluşturulması amacını taşıması, bu tür davalarda verilen kararların denetlenmesinin kamu yararı bakımından önem arz etmesi ve adil yargılanma hakkının güvencesi de gözetilerek, 3402 sayılı Kanun'un ek madde 6 hükmünün yürürlük tarihinden önce verilmiş olsa dahi ilk derece mahkemesi kararına uygulanması gerektiği, bu nedenle kararın miktar itibariyle kesin olmadığı ve istinaf yolunun açık olduğu gerekçesiyle direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından hakedişlerden yapılan kesintilere dair açılan alacak davasında, davacı lehine hükmedilen alacağa ilişkin faiz başlangıç tarihi itirazının istinaf incelemesinin kesinlik sınırının altında kalıp kalmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf kesinlik sınırının belirlenmesinde asıl alacağın esas alınması gerektiği, faiz gibi fer'i taleplerin kesinlik sınırının hesabına dahil edilmeyeceği, bu nedenle davacı lehine hükmedilen asıl alacağa bağlı faiz başlangıç tarihi itirazının istinaf edilebilir olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İpoteğin kaldırılması davasında, davalı tarafın mahkemece belirlenen ipotek bedelini kabul etmeyip daha yüksek bir bedel talep etmesi nedeniyle istinaf başvurusunun parasal sınır gerekçesiyle reddinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın, mahkemece hüküm altına alınan ipotek bedelini kabul etmeyip daha yüksek bir bedel iddia etmesi ve istinaf başvurusunda bu hususu belirtmesi nedeniyle, savunma hakkının kısıtlanmaması için davalı tarafından talep edilen bedel üzerinden istinaf sınırının değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin tahliye kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, uyuşmazlık konusu miktarın istinaf sınırının altında kaldığı gerekçesiyle usulden reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf kesinlik sınırının hesabında, yıllık kira bedeli ile takip konusu edilen kira alacağının toplamının dikkate alınması gerektiği, somut olayda ise yıllık kira bedelinin istinaf sınırının üzerinde olduğunun anlaşılması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir icra takibi sonucunda, depo edilen ipotek bedelinin istinaf kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle istinaf dilekçesinin reddine ilişkin kararın temyiz edilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İstinafa konu edilen miktarın kesinlik sınırı altında kalması halinde, 6100 sayılı HMK'nın 352/1-b maddesi uyarınca istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, istinaf başvurusunu istinaf kesinlik sınırı altında kalması nedeniyle usulden reddetmesine yönelik davalı vekilinin maddi hata düzeltme talebinin reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf edilen miktarın, istinaf kesinlik sınırının altında kalması halinde, 6100 sayılı HMK'nın 352/1-b maddesi uyarınca istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği ve bu durumun maddi hata olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin maddi hata düzeltme talebini reddeden ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin istinaf başvurusunu istinaf kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle usulden reddetmesine karşı yapılan maddi hata düzeltme talebinin reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, miktar itibariyle istinaf kesinlik sınırının altında kalan davaya ilişkin istinaf başvurusunu, HMK 352/1-b maddesi uyarınca usulden reddetmesinin hukuka uygun olduğu gözetilerek, davalı vekilinin maddi hata düzeltme talebinin reddine dair ek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesinin, istinaf başvurusunu istinaf kesinlik sınırı altında kalması nedeniyle usulden reddetmesine ilişkin kararın, davalı vekilinin maddi hata düzeltme talebinin reddine yönelik ek kararının temyiz incelemesine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, istinaf başvurusunun miktar itibariyle istinaf kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle usulden reddetmesi işleminin hukuka uygun olduğu gözetilerek davalı vekilinin maddi hata düzeltme talebinin reddine yönelik ek kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, istinaf başvurusunu istinaf kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle usulden reddetmesine yönelik davalı vekilinin maddi hata düzeltme talebinin reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması halinde, 6100 sayılı HMK'nın 352/1-b maddesi gereğince istinaf dilekçesinin reddine karar verilmesi gerektiği ve bunun maddi hata olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin maddi hata düzeltme talebini reddeden ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf dilekçesinin Bölge Adliye Mahkemesince reddine karar verilmesinin ardından 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek Madde 6 hükmünün yürürlüğe girmesiyle, bu hükmün somut olaya uygulanıp uygulanamayacağı ve ilk derece mahkemesince verilen kararın miktar itibariyle kesin nitelikte olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kanun'un Ek Madde 6 hükmünün, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davalarında verilen kararların miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna açık olduğunu düzenlemesi ve bu düzenlemenin Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı ile hukuki güvenlik ilkesi gereği, yürürlük tarihinden önce verilmiş kararlara da uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf başvurusunu miktar itibariyle kesinlik sınırı altında kalması nedeniyle usulden reddetmesine karşı yapılan maddi hata düzeltme talebinin reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İstinaf edilen miktarın, istinaf kesinlik sınırının altında kalması halinde, 6100 sayılı HMK'nın 352/1-b maddesi uyarınca istinaf dilekçesinin usulden reddinin hukuka uygun olduğu ve maddi hata teşkil etmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin maddi hata düzeltme talebini reddeden ek kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, eser sözleşmesinden kaynaklı alacak davasında, hüküm altına alınan miktarın düşük olmasına rağmen asıl alacak miktarının istinaf kesinlik sınırının üzerinde olmasına rağmen istinaf başvurusunu miktar yönünden reddetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Asıl alacağın toplam miktarının istinaf kanun yoluna başvuru için esas alınması gerektiği, somut olayda asıl alacağın istinaf kesinlik sınırının üzerinde olduğunun Bölge Adliye Mahkemesi tarafından da kabul edildiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin istinaf başvurusunu miktar yönünden reddeden kararları bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.