Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Şube Müdürü Yetkisi”
- Uyuşmazlık: Davacının, davalı şirketçe şube müdürü olarak yetkilendirildiği halde, ücretinin şube müdürü ücretine göre ödenmediği iddiasıyla açtığı alacak davasında, davacının fiilen şube müdürü olarak çalışıp çalışmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının imza sirkülerlerinde şube müdürü olarak imza attığı, yönetim kurulu kararlarıyla şubelere yetkili olarak atandığı, ticaret sicil gazetesinde şube müdürü olarak ilan edildiği ve tanık beyanlarıyla da şube müdürü olarak çalıştığını ispatladığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davacının fiilen şube müdürü olarak çalışmadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının şube müdürü olarak çalıştığı dönemde şube müdürü ücretine göre ücret ve diğer işçilik alacaklarının eksik ödendiği iddiasına dayalı alacak davasında, Bölge Adliye Mahkemesi’nin bozma kararına uygun hüküm kurup kurmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozma kararına uyarak davacının şube müdürü olarak çalıştığını kabul edip, bu statüye göre hesaplanan ücret ve diğer işçilik alacaklarına hükmetmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, davalı vekilinin temyiz itirazlarını reddederek Bölge Adliye Mahkemesi kararını onamıştır. - Uyuşmazlık: Sanık cumhuriyet savcılarının, yürüttükleri soruşturmalar kapsamında MİT mensubu bir kişinin iletişimini tespit ettirmeleri ve askeri personelin ihmali olduğu iddiasıyla soruşturma açmaları nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunu işleyip işlemedikleri.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, MİT mensubu olduğunu bildikleri bir kişi hakkında yasal izin prosedürünü uygulamadan iletişim tespiti kararı aldırmaları ve bu kişinin MİT mensubu olduğunun anlaşılmasından sonra da soruşturmaya devam ederek dinleme kayıtlarını usulsüz bir şekilde imha etmeleri, ayrıca askeri personelin göreviyle ilgili eylemlerinden dolayı askeri yargının görev alanına giren bir konuda yetkisiz olarak soruşturma yürütmeleri ve bu soruşturmayı kasıtlı olarak genişleterek katılanların mağduriyetine neden olmaları suretiyle görevi kötüye kullanma suçunu işledikleri gözetilerek mahkumiyet kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanık Cumhuriyet savcılarının, kamu görevlileri hakkında yürüttükleri soruşturmalarda ve açtıkları kamu davalarında görevi kötüye kullanıp kullanmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık Cumhuriyet savcılarının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile bağlantılı oldukları ve örgütsel saiklerle hareket ederek, kamu görevlileri hakkında yeterli delil olmadan soruşturma başlattıkları, iddianame düzenledikleri ve yargılanmalarına sebebiyet vererek mağduriyetlerine neden oldukları gözetilerek, sanıklar hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerinin onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların bankacılık zimmeti suçundan beraatlerine ilişkin yerel mahkeme kararına direnilmesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, sanıkların bankacılık mevzuatına aykırı kredi kullandırdıkları iddiasına rağmen, kredi tahsisinin usulsüz yapıldığına ve bankanın zarara uğratıldığına dair tüm delilleri toplamadan ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 160. maddesindeki değişikliği dikkate almadan eksik araştırmayla beraat kararı verdiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı-karşı davalının, davalı şirketin şube müdürü olarak çalıştığı dönemde yapılan satışlardan kaynaklı tahsil edilemeyen alacaklar nedeniyle sorumlu olup olmadığı ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıp davranmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı-karşı davalının mali konularda yetkisinin bulunmadığı ve davalı şirketin zararının oluşumunda sorumluluğunun olmadığı, ayrıca sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğine dair iddiaların ispatlanamadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından yapılan feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı ve davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazanıp kazanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının şube müdürü olarak çalıştığı bankada meydana gelen zimmet olayında, işverenin talimatlarına aykırı davranması, gerekli denetim ve özeni göstermemesi ve bankanın zarara uğramasına sebebiyet vermesi gibi hususlar, sadakat borcuna aykırılık teşkil ederek işverenin haklı fesih hakkını doğurduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şüpheliler hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kamu davası açılabilmesi için yeterli şüphe bulunup bulunmadığı ve eksik araştırma ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilip verilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Şüpheliler hakkında eksik araştırma yapıldığı, helikopter kazasıyla ilgili diğer soruşturma dosyalarının incelenmeden ve yürütülen soruşturma genişletilmeden, sadece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı dosyasında yer alan bilgi ve belgelere dayanılarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, yerel mahkemenin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin istifa dilekçesi vererek işten ayrılmasında işçinin gerçek istifa iradesinin bulunup bulunmadığına, buna bağlı olarak kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin akıbetine, davacının yaptığı harcamaların ve senet ödemesinin hukuki niteliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının eğitim durumu ve üst düzey yönetici olması sebebiyle istifa dilekçesinin anlam ve içeriğini anlayabilecek durumda olduğu, ayrıca tanık beyanlarından istifa anına şahitlik eden kimsenin olmadığı, dolayısıyla davacının gerçekte istifa iradesi taşımadığına dair iddiasının ispatlanamadığı gözetilerek, kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kabulüne karar verilmesi hatalı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıkların eylemlerinin basit zimmet mi yoksa nitelikli zimmet suçunu mu oluşturduğu ve sanık ... ...'in eylemine iştirak şeklinin ne olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...'ın mudilerden gerekmediği halde temdit işlemi için gerekli olduğunu söyleyerek tediye fişleri imzalatıp paraları çekmesinin zimmetin açığa çıkmasını engellemeye yönelik hileli davranış olarak nitelendirilmesi ve sanık ... ...'in banka çalışanı olmaması sebebiyle asli fail olarak değil, azmettiren veya yardım eden sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın iki ayrı eylemle görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın her iki eylemde de ilgili kurumlarla herhangi bir görev ve yetkisinin bulunmadığı, dolayısıyla görevinin gereklerine aykırı bir davranışta bulunmasının hukuken mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işçinin kusurlu davranışı ile işveren bankayı zarara uğratıp uğratmadığı ve bu kapsamda alınan bilirkişi raporu ile yapılan inceleme ve araştırmanın hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının kredi kullandırımı sırasında banka iç düzenlemelerine ve talimatlarına aykırı davranıp davranmadığının tespiti için gerekli belgelerin dosyada eksik olması ve mevcut bilirkişi raporunun bu eksiklik nedeniyle hüküm kurmaya yeterli olmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.