Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“1062 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun mülga 17. maddesine dayalı olarak açılan tescil davasında, kamulaştırma işlemlerinin geçerliliğine ve tescil koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma evrakının taşınmaz maliklerine tebliğ edilmediği ve bedelin hak sahiplerine ödenmediği, dolayısıyla 2942 sayılı Kanun'un mülga 17. maddesindeki tescil koşullarının gerçekleşmediği ve Anayasa Mahkemesi'nin 6487 sayılı Kanun'un 22. maddesiyle 2942 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin iptaline ilişkin kararının da gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1062 sayılı Kanun kapsamındaki taşınmazlar için 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun mülga 17. maddesine dayanarak yapılan tescil isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kanun'un mülga 17. maddesi koşullarının gerçekleşmediği, kamulaştırma evrakının maliklere tebliğ edilmediği ve bedelin alınmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'nin manevi tazminat ilamındaki alacağın tahsili için başlatılan ilamlı takipte, İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (İYUK) 28. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı, dolayısıyla alacaklı tarafından idareye ödeme için başvurulup 30 günlük sürenin beklenmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 1602 sayılı Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Kanunu'nun 63. maddesinin son fıkrasında "Tam yargı davaları hakkındaki kararlar, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur." hükmünün yer alması ve bu hükmün İYUK'nun 28. maddesine göre özel/aksine bir hüküm teşkil etmesi nedeniyle, anılan maddenin uygulanmayacağı ve şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suriye uyruklu olup 1062 sayılı Kanun uyarınca Hazine tarafından taşınmazına el konulan muris ya da mirasçılarına kamulaştırma işleminin tebliğ edilip edilmeyeceği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararından sonra yürürlüğe girip sonrasında Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 6487 sayılı Kanun’un 22. maddesi ile eklenen 2942 sayılı Kanun'un Geçici 7. maddesine dayalı olarak verdiği karar, yeni bir yasal düzenlemeye dayandığından ve ilk kararın gerekçesinden farklı olduğundan gerçek bir direnme kararı olmayıp yeni hüküm niteliğinde olması gözetilerek, dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 1062 sayılı Kanun uyarınca Hazine tarafından el konulan taşınmaza ilişkin olarak, Suriye uyruklu malik adına yalnızca Hazine tarafından açılan kamulaştırmasız el atma tazminatı davasının usule uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1062 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca, el konulan taşınmazlar üzerinde Suriye uyruklu şahsın tasarruf yetkisi bulunmadığı, yönetim, bakım ve muhafazanın Hazine tarafından yapıldığı ve Hazinenin bu davalara müdahil olması gerektiği gözetilerek, malikin haklarının korunması için kayıt malikini temsilen Hazine tarafından dava açılmasında isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Suriye uyruklu olup taşınmazına 1062 sayılı Kanun uyarınca Hazinece el konulan malikin mirasçılarına kamulaştırma işleminin tebliğ edilip edilmeyeceği ve mirasçıların bedele yönelik dava açma hakkının bulunup bulunmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 1062 sayılı Kanun ve ilgili mevzuata göre, Suriye uyrukluların mülkiyet hakları sınırlandırılmış olsa da ortadan kalkmadığı ve mirasçılarının dava hakkı bulunduğu, bu nedenle kamulaştırma işleminin mirasçılara tebliğ edilmesi ve hak düşürücü sürenin bu tebliğden sonra başlaması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras yoluyla Suriye uyruklu mirasçıya intikal eden taşınmaz üzerindeki 1062 sayılı Kanun uyarınca konulan el koyma şerhinin iptali ve taşınmazın davacılar adına tescili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 1062 sayılı Kanun'un miras yoluyla intikali engellemediği, mirasçının Suriye uyruklu olması nedeniyle taşınmazdaki payına el konulmasının yasal olduğu ve Anayasa'nın mülkiyet ve miras hakkına aykırılık teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali ve hürriyetinden yoksun kılma suçlarından verilen cezaların miktarının fiilin ağırlığı ile orantılı olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık tarafından işlenen konut dokunulmazlığının ihlali ve hürriyetinden yoksun kılma suçlarında, verilen hapis cezalarının suçların işleniş biçimi, meydana gelen zarar, failin kastı ve fiilin ağırlığı gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerekirken, üst sınıra yakın ceza verilmesinin orantılılık ilkesine aykırı olması nedeniyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan bir taşınmazın bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı, tescil talebinin kapsamı ve vekâlet ücretine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, kamulaştırılan alanın gerçek yüzölçümünü dikkate almaması, tüm taşınmazın değil sadece kamulaştırılan kısmın tapu kaydının iptaline karar vermesi gerektiği, davalıların lehine tek vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiği, kamulaştırılan alanın 1062 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve idarenin terkin talebinde bulunması gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Suriye uyruklu bir kişinin Türkiye'deki taşınmazını tapulama öncesi sattığı kişilerin zilyetliğinin korunup korunamayacağı ve Hazine adına tescil edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 1062 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikler gereğince Suriye uyrukluların Türkiye'deki taşınmazlarına el konulduğu, istisna teşkil eden bir düzenlemenin bulunmadığı, bu nedenle tapulama öncesi yapılan satışların hukuken geçersiz olduğu ve zilyetliğin kazanımına engel teşkil ettiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.