Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“1136 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Özel sigorta şirketinin trafik sigortası primlerini SGK'ya aktarmaması sebebiyle şirketin yönetim kurulu üyesine gönderilen ödeme emrinin iptali ve borçlu olmadığının tespiti davasında, yönetim kurulu üyesinin 6183 sayılı Amme Alacağının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesi uyarınca şahsen sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2918 sayılı Trafik Kanunu'nun 98. maddesinde düzenlenen prim alacağının amme alacağı niteliğinde olmadığı ve 6183 sayılı Kanun kapsamında takip yapılamayacağı, dolayısıyla şirket yönetim kurulu üyesinin şahsi malvarlığı ile sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, ödeme emrinin iptaline ve davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin yerel mahkeme kararının vekalet ücretinin düzeltilmesi suretiyle onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu iktisadi teşebbüsünde çalışan avukatlara ödenen vekalet ücretlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 146. maddesindeki limitlere tabi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 146. maddesinin kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan avukatlara ödenecek vekalet ücretlerine ilişkin özel bir düzenleme içermesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'ndaki değişikliğin bu özel düzenlemeyi ortadan kaldırmadığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sigortalı tarafından temin edilerek tedavisinde kullanılan ilaçlı stent bedelinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesine değişiklik getiren 5754 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce memur statüsünde bulunan davacının, ilaçlı stent bedeli talebiyle ilgili uyuşmazlığın çözüm yerinin idari yargı yeri olması, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek davanın reddine dair kararda direnilmesi isabetsiz bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde, vekilin vekillikten çekildiğini bildirmesine rağmen, satış ilanının eski vekile tebliğ edilmesi nedeniyle ihalenin feshedilip feshedilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin vekillikten çekildiğini icra dairesine yazılı olarak bildirmesinin, 6100 sayılı HMK'nın 81. maddesi uyarınca yeterli olduğu ve müvekkile ayrıca tebliğ edilmesine gerek olmadığı, bu durumda satış ilanının eski vekile tebliğinin usulsüz olduğu ve ihalenin feshini gerektireceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, boşanma davasında müvekkili tarafından kendisine verilen ve aslını görmediği sahte doktor raporunu onaylayarak mahkemeye sunması eyleminin, Avukatlık Kanunu'nun 56/3. maddesinde düzenlenen "aslı olmayan belgeyi onaylama" suçunu mu yoksa TCK'nın 257. maddesinde düzenlenen "görevi kötüye kullanma" suçunu mu oluşturduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Avukatın, kendisine tevdi edilen belgenin aslını saklaması ve istemesi halinde ibraz etmesi gerekirken, sahte olduğu anlaşılan raporun aslını görmeden ve muhafaza etmeden, fotokopisini onaylayarak mahkemeye sunmasının ve bu eylemiyle katılanın mağduriyetine neden olmasının, görevinin gereklerine aykırı davranmak suretiyle kişilerin mağduriyetine neden olan kamu görevlisinin cezalandırılmasını öngören Avukatlık Kanunu'nun 56/3. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında verilen nitelikli dolandırıcılık suçundan mahkûmiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde, sanıkların hukuki ilişkiye dayanan bir alacağı tahsil amacıyla hareket ettikleri iddiasının yeterince incelenip incelenmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık avukatların, tahsil cirosu ile devraldıkları senedin sahte olduğunu bilerek ve avukatlık sıfatlarının gerektirdiği özeni göstermeyerek icra takibi başlatmaları, ayrıca diğer sanıkların da senedin dayanağı olan sözleşme ve borç ilişkisine dair delil sunamamaları ve hayatın olağan akışına aykırı savunmalarda bulunmaları gözetilerek, sanıklar hakkındaki nitelikli dolandırıcılık mahkûmiyet kararının onanması, ancak usuli bir eksiklik nedeniyle sanık ... yönünden bozulması gerektiğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, katılan hakkında verdiği iletişimin tespiti, teknik araçlarla izleme ve arama kararlarının görevi kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı ve eylemlerin zincirleme suç olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, katılan hakkında verdiği iletişimin tespiti kararında kimlik bilgisi yerine kod adı kullanması, teknik araçlarla izleme kararında somut delil ve kuvvetli şüphe bulunmaması, yetkisiz olduğu halde arama kararı vermesi ve bu kararların katılanın mağduriyetine sebep olması nedeniyle görevi kötüye kullanma suçunun unsurları oluşmuş ise de, aynı soruşturma dosyası kapsamında ve aynı katılana yönelik olarak aynı gün verilen üç ayrı karar tek suç olarak değerlendirilmesi gerektiğinden, Özel Daire kararının sanık hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanmış işçilik alacaklarının, anlaşma tutanağına rağmen dava konusu edilip edilemeyeceği, edilebilecekse bunun koşulları ve arabuluculuk anlaşma tutanağının iptali isteminin davada ön sorun olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/5. maddesinin açık hükmü gereğince, arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanan hususlarda dava açılamayacağı, davacının sahtecilik, irade fesadı veya usulsüzlük iddiaları ile arabuluculuk anlaşma tutanağının iptalini ayrıca talep etmesi gerektiği, iptal davası ile alacak davasının birlikte açılabileceği ancak iptal isteminin ön sorun olarak değerlendirilemeyeceği ve miktar bakımından kesinlik sınırına tabi olmayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanmış işçilik alacaklarının, anlaşma tutanağına rağmen dava konusu edilip edilemeyeceği, edilebilecekse bunun koşulları ve arabuluculuk anlaşma tutanağının iptali isteminin davada ön sorun olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/5. maddesi gereğince, arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanan hususlarda dava açılamayacağı, ancak anlaşma tutanağının geçersizliğine ilişkin iddiaların ayrı ve bağımsız bir dava konusu yapılabileceği ve bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanan işçilik alacaklarının, tutanağın geçersizliği iddiasıyla açılan davayla birlikte talep edilip edilemeyeceği, iptal talebinin ön sorun sayılıp sayılamayacağı ve kesinlik sınırının nasıl belirleneceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Kanun'un 18/5. maddesi ve 7036 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca, arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanan konularda dava açılamayacağı, ancak tutanağın iptali halinde dava yolunun açılacağı, iptal talebinin bağımsız bir dava niteliğinde olduğu ve kesinlik sınırının alacak davası miktarına göre değil, iptal davasının türüne göre değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanmış işçilik alacaklarının, tutanağın geçersizliği iddiasıyla açılan davayla birlikte talep edilip edilemeyeceği, tutanağın iptal isteminin ön sorun sayılıp sayılamayacağı ve temyiz sınırının nasıl belirleneceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: 6325 sayılı Kanun'un 18/5. maddesi ve 7036 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca arabuluculuk anlaşma tutanağına bağlanan konularda dava açılamayacağı, ancak tutanağın geçersizliği halinde dava yolunun açılabileceği, bu nedenle tutanağın iptali davasının bağımsız bir dava olarak açılması ve karara bağlanması gerektiği, iptal isteminin ön sorun olarak değerlendirilmesi halinde ise temyiz incelemesinin engelleneceği gözetilerek davacı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.