Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4/a Kapsamındaki Hizmet”
- Uyuşmazlık: Davacının, ortağı olduğu limited şirkette 4/a sigortalısı gibi çalıştığı dönemde ödenen primlerin geçerliliği ve bu primlere istinaden emekliliğe hak kazanıp kazanmadığı hususunda Sosyal Güvenlik Kurumu işleminin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirket ortaklarının 4/b (Bağ-Kur) kapsamında sigortalı sayılması gerektiği, davacının kendi işyerinden 4/a sigortalısı olarak bildirilmesinin yasal olmadığı ve 4/a kapsamında yeterli hizmet gününün bulunmadığı gözetilerek, davacının emeklilik talebinin reddine ilişkin Kurum işleminin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf mahkemesinin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, kurucu ortağı olduğu limited şirketten 4/a kapsamında sigortalı gösterilip gösterilemeyeceği ve bu kapsamda emekliliğe hak kazanıp kazanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kendi şirketinde 4/a kapsamında sigortalı olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve 4/a sigortalılığı için gerekli şartları taşımadığı gözetilerek, davalı Kurumun 4/a hizmetlerini iptal ederek 4/b’ye dönüştürme işleminin hukuka uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında ikamet eden ve Türkiye'de 4/a kapsamında kısa süreli hizmeti bulunan davacının, 3201 sayılı Kanun uyarınca yaptığı yurtdışı borçlanmasının hangi tarihten itibaren başlatılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3201 sayılı Kanun'un 5. maddesi uyarınca, yurtdışı hizmet borçlanmalarında, ispatlayıcı belgelerde kayıtlı bulunan tarihler arasındaki son tarihten geriye doğru sürelerin belirleneceği ve davacının Türkiye'deki 4/a kapsamındaki hizmetinin başladığı tarihten geriye doğru borçlanma sürelerinin hesaplanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, 506 sayılı Kanun'un Geçici 20. maddesi kapsamındaki sandığa tabi çalışmaları nedeniyle, 5510 sayılı Kanun'un 41/1-a maddesi uyarınca doğum borçlanması yapıp yapamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının doğum öncesi çalışmasının 506 sayılı Kanun'un Geçici 20. maddesi kapsamındaki sandığa tabi olması ve bu çalışmaların 5510 sayılı Kanun'un 4/a maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla doğum borçlanması hakkından yararlanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının 4/1-b kapsamındaki hizmetleri hariç tutularak, yalnızca 4/1-a ve 5434 sayılı Kanun kapsamındaki hizmetleri üzerinden yaşlılık aylığı bağlanması talebi üzerine Kurumun işlem tesis etmemesine karşı açılan davanın kabulü ile Kurum işleminin iptali ve aylık bağlanmasına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tahsis talep tarihi itibarıyla 506 sayılı Kanun'un geçici 81/B-g bendi koşullarını sağladığı, 4/1-a ve 4/1-c kapsamındaki hizmetlerinin yaşlılık aylığı bağlanması için yeterli olduğu değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının sahte sigortalılık nedeniyle iptal edilen hizmetleri sonrası kalan prim gün sayısı ile 1479 sayılı Kanun kapsamında yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı ve aylığın hangi tarihten itibaren başlaması gerektiği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının daha önce yaşlılık aylığı almakta iken sahte sigortalılık nedeniyle hizmetlerinin iptal edilmesi ve bu nedenle aylığının kesilmesi sonrasında, kalan prim gün sayısı ile 1479 sayılı Kanun kapsamındaki yaşlılık aylığına hak kazandığı ve bu durumda yeni bir aylık tahsis talebine gerek olmaksızın aylığın hak kazanma koşullarının oluştuğu tarihten itibaren başlaması gerektiği gözetilerek, direnme kararı onanmış ve dosya sair temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Limited şirket ortağının, aynı şirkette 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalı sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Limited şirket ortaklarının, kural olarak kendi işini yapan kişiler konumunda oldukları ve şirket çalışmasının hizmet akdine değil vekâlet akdine dayalı olduğu gözetilerek, limited şirket ortağının aynı şirkette 4/1-(a) kapsamında sigortalı sayılamayacağına ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının kendi adına tescilli işyerinden 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalılık bildirimi yapıldığı gerekçesiyle Kurum tarafından iptal edilen sigortalılık süresinin 506 sayılı Kanun kapsamında mı yoksa 1479 sayılı Kanun kapsamında mı değerlendirilmesi gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının kendi adına kayıtlı işyerinden 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak bildirilmesinin mümkün olmadığı, kendi nam ve hesabına çalışan davacının 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olma koşullarını taşımadığı ve isteğe bağlı sigortalılık başvurusu da bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen ve annesinin ölümü nedeniyle hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığı alan davalıya, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan sağlık harcamalarının iadesinin talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, ölüm aylığı almak için eşinden boşanmasına rağmen fiilen birlikte yaşamaya devam ederek, hak kazanmadığı halde genel sağlık sigortasından yararlanmasının ve bu durumun Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi kapsamında hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olmasının 5510 sayılı Kanun'un Geçici 45. maddesindeki istisnadan yararlanmasına engel teşkil etmesi gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bayi tarafından verilen ayıplı hizmet nedeniyle sağlayıcının da müteselsil sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4/A maddesi uyarınca, bayi ve sağlayıcının ayıplı hizmetten kaynaklanan zararlardan müteselsilen sorumlu olduğu, hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesinin bu sorumluluğu ortadan kaldırmadığı ve bu hususun kanunla açıkça düzenlendiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fiili hizmet zammı süresinin emeklilik yaş haddinden indirilip indirilemeyeceği ve bu sürenin sigortalılık başlangıç tarihinden geriye doğru sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşlılık aylığı bağlanması talebiyle açılan davanın hukuki yararı ve davacının emeklilik tarihine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının dava tarihinden sonra emeklilik koşullarının oluştuğu, fiili hizmet zammının yaş haddinden indirilebileceği, ancak sigortalılık başlangıç tarihinden geriye doğru sayılamayacağı, bu nedenle davanın başlangıçta hukuki yararının olmadığı ve davacının emeklilik tarihinin fiili hizmet zammı düşüldükten sonraki tarih olacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.