Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4721 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan bir taşınmazın, malik eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan satılması durumunda, tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmamış olması sebebiyle, alıcı üçüncü kişinin iyiniyetinin korunup korunmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesindeki aile konutu şerhinin kurucu değil, açıklayıcı bir şerh olduğu, eşin rızası olmadan yapılan satış işleminin geçersiz olduğu ve tapu kütüğüne şerh konulmamış olsa dahi, alıcı üçüncü kişinin kötü niyetli olması halinde tapuya güven ilkesinden faydalanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfında çalışan bir işçinin açtığı tespit davasında, davalının husumet ehliyetinin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının 3294 sayılı Kanun ve 5737 sayılı Kanun uyarınca özel hukuk tüzel kişiliğine sahip bağımsız işverenler olduğu, 7144 sayılı Kanun'daki toplu iş sözleşmesi düzenlemesinin vakıfların kamu tüzel kişisi olduğu anlamına gelmediği ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun 09.05.2017 tarihli kararının da bu yönde olduğu gözetilerek, davalı Bakanlığa husumet yöneltilmesinin hatalı olması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü'ne izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı aleyhine açılan tespit davasında davalı kuruma husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip ve ayrı işyeri olan bağımsız işverenler olduğu, 3294 sayılı Kanun'da ve 7144 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikte vakıfların kamu tüzel kişisi olduğuna dair açık bir hüküm bulunmadığı, kamu kaynağı kullanımı ve Bakanlığın bazı yetkilerinin varlığının vakıfların kamu tüzel kişisi sayılması için yeterli olmadığı, bu hususta aksi yönde içtihat birleştirme kararı bulunduğu gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında çalışan bir işçinin, kıdem ve yıllık izin süresinin tespiti davasında husumetin Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğüne izafeten Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip bağımsız işverenler olduğu, 3294 sayılı Kanun'da ve 7144 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikte vakıflara kamu tüzel kişiliği atfedilmediği, toplu iş sözleşmesi düzenlemesinin vakfın tüzel kişiliğini değiştirmediği ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın bağlayıcılığı gözetilerek yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı çalışanı tarafından açılan tespit davasında, husumetin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na yöneltilip yöneltilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarının özel hukuk tüzel kişiliğine sahip, ayrı işyeri olan bağımsız işverenler olduğu ve 7144 sayılı Kanun ile 3294 sayılı Kanun’da yapılan değişikliğin vakıfların özel hukuk tüzel kişiliği statüsünü değiştirmediği gözetilerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına ve davalı Bakanlığa husumet yöneltilemeyeceğine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sendika genel kurulunun, genel kurula çağrı usulüne aykırılıklar nedeniyle iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 4688 sayılı Kanun, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve Dernekler Yönetmeliği'nin ilgili hükümleri uyarınca sendika genel kuruluna çağrı usulünün, toplantıya katılma hakkı bulunan delegelere bireysel olarak bildirim yapılmasını gerektirdiği, sadece internet sitesinde duyuru yapılmasının bu yükümlülüğü yerine getirmediği ve sendika içi demokrasisine aykırı olduğu gözetilerek, genel kurulun iptaline karar veren yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisi içinde kalan taşınmazın davacı tarafından satın alındıktan sonra açılan tazminat davasında, davacının şerhi görerek taşınmazı satın almasının illiyet bağını kesip kesmediği ve tazminat talep edip edemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazın tapu kaydındaki kıyı kenar çizgisi içinde kaldığına dair şerhi görmesine rağmen taşınmazı satın alması nedeniyle iyi niyetli ve dürüst davranmadığı, bu nedenle de zarar ile tapu işlemleri arasında nedensellik bağı bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kayıtlarının orman kadastrosu nedeniyle iptal edilmesi sebebiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun hak düşürücü süresi ve 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesine dayalı tazminat davalarındaki on yıllık zamanaşımı süresi birlikte değerlendirilerek, davanın zamanaşımına uğradığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, davacı tarafından dava konusu alacağın devredilmesinin davanın reddini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının orman vasfıyla Hazine adına tescil edilmesinden sonra açılan tazminat davasındaki alacağı devralan kişinin, tapu kaydındaki şerhten haberdar olması nedeniyle iyi niyetli ve dürüst davranmadığının kabulü, 4721 sayılı Kanun’un 1007. maddesi uyarınca tazminat isteme hakkının bulunmadığı ve tapudaki kayıtlarla dava konusu zarar arasında illiyet bağının bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada, Hazine'nin sorumluluğunun kapsamı ve tazminat miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Parselasyon planında dağıtımı yapılmayan 276 m²'lik kısmın kaybından belediyenin sorumlu olduğu, Hazine'nin ise tapuda tescili yapılmayan 116 m²'lik kısımdan sorumlu olması gerektiği, ayrıca taşınmazın değerinin belirlenmesinde dava tarihindeki emsal satışların ve arsa metre kare rayiç bedeli takdir komisyonu tarafından belirlenen değerlerin gözetilmesi gerektiği ve davacı vekilinin vekâletnamesinin dosyada bulunmaması nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydına dayanılarak satın alınan taşınmazın alanının mükerrerlik nedeniyle azalması sonucu oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu’nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca tazminat isteminde bulunabilmek için tapuya dayalı bir aynî hakkın bulunması gerektiği, davacılar murisinin tapu kaydındaki fazlaya ilişkin bir aynî hakka sahip olmadığı ve uyulan bozma kararında bu husustaki maddi hatanın taraflar bakımından usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı gözetilerek, mahkemenin davayı reddetme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.