Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4721 Sayılı TMK m. 713”
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan ve Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacı tarafından 4721 sayılı TMK m. 713/1 uyarınca tapuya tescilinin talep edilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının taşınmaz üzerinde yirmi yıldan fazla süredir kesintisiz, malik sıfatıyla zilyetliğinin bulunduğu ve 4721 sayılı TMK m.713 ile Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerindeki kazanım koşullarının oluştuğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından tapusuz taşınmazın kendi adına tescilini talep ettiği, davalı Hazine'nin ise taşınmazın 4721 sayılı TMK'nın 713. maddesi gereğince Hazine adına tescilini talep ettiği uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ve murisinin dava konusu taşınmaz üzerinde 20 yıldan fazla süredir zilyetliğinin bulunduğu, taşınmazın tarımsal amaçla kullanıldığı, imar ve ihyasının tamamlandığı, hava fotoğrafları ve bilirkişi raporları ile sabit görüldüğü, davacının 4721 sayılı TMK m.713'te aranan koşulları sağladığı gerekçeleriyle mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan ve sonradan Hazine adına ihdasen tescil edilen taşınmazın mülkiyetinin kimde olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmaz üzerindeki zilyetliklerini 20 yıldan fazla süredir malik sıfatıyla, davasız ve aralıksız sürdürdükleri ve bu zilyetliğin tapu kaydından önce başladığına dair mahkemece toplanan deliller ve bozma kararına uygun olarak yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucu yeterli delil ile kanıtlandığı gözetilerek, davacılar lehine verilen tapu iptali ve tescil kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro harici bırakılan ve sonradan belediyeye mezarlık vasfıyla tescil edilen taşınmaz üzerinde davacıların zilyetlik iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil taleplerinin kabulü üzerine yapılan temyiz başvurusu.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararının tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları ve usule uygun olduğu değerlendirilerek temyiz istemlerinin reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından tapuda kayıtlı olmayan bir taşınmazın 4721 sayılı TMK'nın 713. maddesi ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca zilyetlik yoluyla tescilinin talep edilmesine karşı Hazine'nin itirazı üzerine taşınmazın zilyetlikle kazanılıp kazanılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar ve ihyasının tamamlanmadığı, ekonomik amacına uygun olarak kullanılmadığı ve davacılar lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun ispat edilemediği gözetilerek, mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapuda kayıtlı olmayan ve 20 yıldan fazla süredir davacıların zilyetliğinde bulunan taşınmazın Hazine'ye ait olduğu itirazına rağmen davacılar adına tescil edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmaz üzerindeki zilyetliklerinin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesinde öngörülen yasal koşulları sağladığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın davacılar adına tescili istemiyle açılan davada, yasal ilanların yapılmadan hüküm kurulup kurulamayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tapusuz taşınmazların tescili davalarında, 4721 sayılı TMK’nın 713. maddesi uyarınca yasal ilanların yapılması ve üç aylık sürenin beklenmesi zorunluluğu gözetilmeden hüküm kurulması usul hükümlerine aykırı olduğundan, yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmaz nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini isteminin zamanaşımına uğrayıp uğramadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesinden kaynaklanan tazminat davalarında, mülkiyet kaybının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde dava açılması gerektiği ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 18.11.2009 tarihli kararından sonra makul sürenin de dolduğu gözetilerek, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, 20 yıldan fazla süredir zilyetliği altında bulunduğu iddia edilen taşınmazın adına tescili talebiyle açılan 4721 Sayılı TMK’nın 713. maddesine dayalı tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davaya konu taşınmaz üzerinde davacı tarafından 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresini dolduracak şekilde zilyetliğin kurulmadığı ve taşınmazın Ömerli Barajı kısa mesafe koruma alanında bulunduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin ret kararını onayan istinaf kararının da onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, taşınmazın imar ve ihya yoluyla zilyetliğini 20 yıldır sürdürdüğünü iddia ederek TMK m.713 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddeleri uyarınca adına tescilini talep etmesi üzerine, davalı Hazine'nin taşınmazın orman sınırları içerisinde olduğunu ve zilyetliğin mümkün olmadığını savunmasıyla oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın orman sınırları içinde olup olmadığı hususunda çelişkili bilirkişi raporları bulunduğu ve Orman İdaresine husumet yöneltilmesi gerekirken eksik taraf teşkili ile hüküm kurulduğu gözetilerek, bozmaya karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı Hazine, davacının tapusuz taşınmazlar üzerindeki zilyetliğe dayalı tescil talebinin reddini isterken, davacı 20 yıldan fazla süredir zilyetliğini iddia ettiği taşınmazların kendi adına tescilini talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, davacının zilyetliğe dayalı tapu tescil talebini Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesi ve Kadastro Kanunu'nun ilgili hükümleri uyarınca değerlendirerek, davacının zilyetlik şartlarını sağladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar vermiş ve Yargıtay da usul ve yasaya uygun olan bu kararı onamıştır. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, taşınmazın değerini belirlerken kullandığı münavebe planı, kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranının uygun olduğu, tapu iptal kararının kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiz ile tahsiline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.