Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5275 sayılı Kanun'un 108/3. maddesi”
- Uyuşmazlık: Hükümlünün ikinci kez mükerrir olup olmadığı ve cezasının ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilip çektirilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün daha önce aldığı cezada 5237 sayılı TCK'nın 58/9. maddesi uygulandığından ve 5275 sayılı Kanun'un 108/3. maddesi gereğince ikinci kez mükerrir sayılamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve cezanın ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair hükmün kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan temyiz başvurusunun değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ikinci kez tekerrüre esas alınan ilamının uzlaşma kapsamında kaldığı ve diğer tekerrüre esas alınan ilamda da 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesi ile uygulama yapılmadığı gözetilerek, hatalı ilamın tekerrüre esas alınması suretiyle oluşan hukuka aykırılık Yargıtay tarafından giderilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: İkinci kez mükerrir olan hükümlünün müebbet hapis cezası için koşullu salıverilme tarihi belirlenip belirlenemeyeceği ve müddetnamede tahliye tarihinin nasıl gösterilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5275 sayılı Kanun'un 108/3. maddesi uyarınca ikinci kez mükerrir olan hükümlünün koşullu salıverilmesinin mümkün olmadığı ve müebbet hapis cezasının hükümlünün hayatı boyunca devam edeceği gözetilerek, müddetnamede tahliye tarihinin "ölünceye kadar" olarak belirtilmesi gerektiği gerekçesiyle itirazın reddine dair verilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan verilen hükümde ikinci kez mükerrirlik hükümlerinin uygulanmasının hukuka uygun olup olmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın örgüt üyeliğinden mahkum olmasının 5275 sayılı Kanun'un 108/3. maddesi uyarınca ikinci kez mükerrir sayılamayacağı, bu nedenle koşulları bulunmadığı halde ikinci kez mükerrirlik hükümlerinin uygulanmasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının mükerrirliğe ilişkin kısımdan "ikinci kez" ibaresinin çıkarılması suretiyle düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kasten öldürme suçundan verilen mahkûmiyet hükmünün, Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin bozma ilamına rağmen direnme kararıyla onanmasının hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza Genel Kurulu'nun bozma kararı üzerine yerel mahkemece verilen hükmün, direnme kararı olarak nitelendirilemeyeceği ve yeni bir hüküm olduğu, bu nedenle Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin bozma kararına karşı direnme hükmü verilemeyeceği gözetilerek, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay 1. Ceza Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kasten yaralama suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyiz incelemesinde, katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Katılan kurumun kendisini vekille temsil ettirmesi ve mahkûmiyet hükmü verilmesi nedeniyle, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin ilgili maddesi uyarınca katılan kurum lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların kasten öldürmeye teşebbüs ve kasten öldürmeye teşebbüse yardım suçlarından aldıkları cezaların hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ... hakkında yardım suçundan verilen ceza onanırken, sanık ... hakkında teşebbüs suçundan verilen cezada tekerrür hükümlerinin uygulanmasında hata yapıldığı gözetilerek hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında uygulanan ikinci defa tekerrür hükümleri için, tekerrüre esas alınan mahkûmiyet hükmünün suç tarihinden önce infaz edilmiş olması şartının aranıp aranmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinde tekerrür için hükmün kesinleşmesinin yeterli olup cezanın infazının şart koşulmadığı ve 5275 sayılı CİTKH’nin 108/3. maddesinde ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması için aranan şartların düzenlenmediği gözetilerek, tekerrüre esas alınan cezanın infaz edilmemiş olmasının ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmeyeceği gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin yağma mı yoksa hırsızlık mı oluşturduğu hususunda Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında görüş ayrılığı bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın hırsızlık amacıyla girdiği iş yerinde, mağdur iş yerine gelince elindeki silahı doğrultarak mağduru kaçmaya mecbur etmesi ve malı almadan ayrılmasının yağma suçunu oluşturduğu, Yerel Mahkemece eylemin hırsızlık olarak nitelendirilmesinin dosya kapsamına uygun olmadığı ve temyiz incelemesinin sanık müdafisinin temyiz nedenleriyle sınırlı olmayıp maddi hukuka aykırılık iddialarının tümünün incelenmesi gerektiği gözetilerek, hırsızlık, silahla tehdit ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın başka bir suçtan hükümlü olduğu sırada izin dönüşü teslim olmaması sebebiyle hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan yargılandığı davada, başka bir ilde bulunan sanığın yokluğunda yapılan yargılama ve verilen mahkûmiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına dair Yargıtay kararı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından itiraz edilmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın başka bir ildeki cezaevinde bulunduğu sırada, duruşmadan bağışık tutulmak isteyip istemediği sorulmadan ve talepte de bulunmadan yokluğunda yapılan yargılama ve verilen mahkûmiyet hükmünün, savunma hakkının kısıtlanması anlamına geldiği ve bu nedenle CMK 196. maddeye aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin meşru savunma olup olmadığı ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçundan verilen hükümde uygulanan mükerrirlik hükümlerinin doğru uygulanıp uygulanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk haksız eylemin kim tarafından gerçekleştirildiğinin tespit edilememesi, meşru savunma koşullarının oluşmadığı, eksik inceleme bulunmadığı, atılı suçun unsurlarının oluştuğu, delillerin hükme uygun değerlendirildiği ve sanık hakkında uygulanan ikinci kez mükerrirlik hükümlerinin yerinde olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.