Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5607 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Kesinleşmiş teşekkül halinde kaçakçılık suçundan mahkumiyet hükmünün infazına başlanmadan yürürlüğe giren 4926 ve 5607 sayılı Kanunlardan hangisinin hükümlü lehine olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşen hükümde teşekkül halinde kaçakçılığın sabit olması ve teşekkül ile örgüt kavramlarının benzerliği gözetilerek 5607 sayılı Kanun'un 4/1. maddesinin uygulanması gerektiği, 4926 sayılı Kanun'un lehe olduğu gözetilmeden hüküm kurulmasının isabetsizliği nedeniyle yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın aynı anda ele geçirilen kaçak çay, sigara ve alkollü içkiler nedeniyle 5607 sayılı Kanun ve 4733 sayılı Kanun'a göre ayrı ayrı mı yoksa tek bir fiilden dolayı TCK'nın 44. maddesi uyarınca en ağır cezayı gerektiren suçtan mı cezalandırılacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire'nin eksik araştırma nedeniyle verdiği bozma kararının sonucuna göre uyuşmazlığın tekrar değerlendirilmesi gerekeceğinden ve bozma kararının "kabule göre" niteliğinde olup yerel mahkemece direnme imkanı bulunmadığından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında kaçakçılık suçlarından verilen hükümde, tek fiil kuralı gereğince fikri içtima hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve hükmün karıştırılıp karıştırılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın tek bir fiiliyle birden fazla suçu işlediği ancak mahkemenin bu fiili ikiye bölerek hem beraat hem de mahkûmiyet kararı verdiği, bu durumun CMK'nın 225. maddesine aykırı olduğu ve tek fiilden dolayı en ağır cezayı gerektiren suçtan hüküm kurulması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanıktan ele geçirilen kaçak sigaraların hukuka uygun delil olup olmadığı ve tek bir fiilden dolayı birden fazla suçtan mahkumiyet kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin tek bir fiil teşkil ettiği ve bu fiilin hem 4733 sayılı Kanun'un 8/4. maddesi hem de 5607 sayılı Kanun'un 3/5. maddesindeki suç tanımına uyduğu ancak tek bir fiilden dolayı birden fazla suçtan mahkumiyet verilemeyeceği, fikri içtima hükümleri gereğince tek bir ceza verilmesi gerektiği gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak çay, sigara ve alkollü içkinin aynı anda ele geçirilmesiyle oluşan fiilin tek bir suç olarak mı değerlendirileceği yoksa birden fazla suçun oluşup oluşmadığı ve TCK 44. madde kapsamında fikri içtima hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Kaçakçılık suçlarına ilişkin 4733 ve 5607 sayılı kanunların düzenlenme amaçları, suç konusu eşyaların farklılığı ve suçtan zarar gören kurumların farklı olması gözetilerek sanıkların eylemlerinin tek bir fiil oluşturmadığı ve her bir suç yönünden ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği gerekçesiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa 5607 sayılı Kanun’un 5/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün usulüne uygun şekilde ihtar edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun'un etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak için soruşturma aşamasında başvuru zorunluluğu bulunmaması ve yargılama sırasında yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun ile getirilen kovuşturma aşamasındaki etkin pişmanlık uygulamasının, mahkemece sanığa ihtar edilmiş olması ve sanığın ekonomik durumunun da gözetilmesiyle ihtarın usulüne uygun olduğu değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Turistik kolaylıktan yararlanılarak yurda geçici olarak getirilen aracın süresinden sonra yurt içinde bırakılması ve bir başkası tarafından kullanılmasının 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/1. maddesinde düzenlenen eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın yurda sokma suçunu mu yoksa 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238/1. maddesinde düzenlenen geçici ithalat rejimi kurallarına aykırı davranma kabahatini mi oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Turistik kolaylıktan faydalanılarak getirilmesine rağmen, sanığın aracı yasal süresinin dolmasına rağmen yurt dışına çıkarmayarak millileştirmek kastıyla hareket etmesinin ve aracın başkası tarafından kullanılmasının 5607 sayılı Kanunun 3/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, ancak inceleme tarihine kadar dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası uyarınca lehe kanun hükümlerinin değerlendirilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'ne iadesi sonucu, önceki hükmün hukuki varlığını yitirip yitirmediği ve temyiz incelemesine konu olup olamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iade kararı ile ilgili hükmün hukuki varlığını yitireceği ve lehe kanun değerlendirmesi yapılması için dosyanın, mahkûmiyet hükmünü tesis eden Ankara Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesi gerektiği gözetilerek, Yargıtay 7. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün usulüne uygun ihtar edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlıktan yararlanmak için soruşturma aşamasında ödeme yükümlülüğü bulunmayan sanığa, kovuşturma aşamasında 7242 sayılı Kanun ile getirilen değişiklikler gereğince etkin pişmanlık ihtarının yapıldığı, ancak indirim oranının 1/2 yerine 1/3 olarak hatalı bildirilmesinin hükümde bozma nedeni yapılmaması gerektiği, zira lehe olan bu düzenlemenin sanıkça da bilindiği ve sanığın ödeme iradesi göstermediği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığa 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükmünün usulüne uygun ihtar edilip edilmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Kanun'un 5/2. maddesinde, etkin pişmanlıktan yararlanmak için soruşturma aşamasında ödeme yapılması gerektiği, soruşturma aşamasında sanığa etkin pişmanlık hususunda bir ihtar yükümlülüğü bulunmadığı, sanığın soruşturma aşamasında etkin pişmanlıktan yararlanmak için herhangi bir talepte bulunmadığı, 7242 sayılı Kanun ile etkin pişmanlık uygulamasının kovuşturma aşamasına da getirildiği ve bu aşamada mahkemeye ihtar yükümlülüğü getirildiği, Yerel Mahkemece sanığa kovuşturma aşamasında usulüne uygun ihtar yapıldığı, ihtarın eksik hususlarının sanığın iradesini etkilemeyeceği değerlendirilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5607 sayılı Kanun'daki değişikliklerin lehe olup olmadığı ve uygulanıp uygulanamayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklerin, her ne kadar aleyhe hükümler içerse de adli para cezası bakımından sanık lehine sonuç doğurduğu ve lehe hükümlerin uygulanmasının suçun işlendiği tarihte yürürlükte olan kanuna aykırı olmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4733 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verilen iki ayrı erteli hapis cezasına ilişkin hükümlerin bozulmasının ardından, zincirleme suç hükümleri uygulanarak verilen erteli olmayan hapis cezasının sanık lehine olup olmadığı ve 7242 sayılı Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da yapılan değişikliklerin bozma nedeni oluşturup oluşturmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 7242 sayılı Kanun'un 63. maddesiyle 5607 sayılı Kanun'a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası uyarınca, kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalarda lehe değerlendirme yapılması gerektiği ve 5237 sayılı TCK'nın 7. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, lehe olan kanunun uygulanması gerektiği gözetilerek, Özel Daire'nin düzeltilerek onama kararı kaldırılarak yerel mahkeme hükmü bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.