Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5737 Sayılı Kanun'un 17. Maddesi”
- Uyuşmazlık: Vakıf malı olduğu iddia edilen taşınmazın Hazine adına tescilinin iptali ve vakıf adına tescili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın 27/90 payının 2762 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 2888 sayılı Kanun ile değişik 29. maddesinin yürürlük tarihinden önce Hazine adına tescil edilmiş olması nedeniyle 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’nun 17. maddesinin uygulanamayacağı, ancak taşınmazın 63/90 payının 2888 sayılı yasanın yürürlük tarihinden sonra Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi koşullarının oluştuğu gözetilerek, taşınmazın 27/90 payı yönünden davanın reddine, 63/90 payı yönünden ise davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vakıf malı olduğu iddia edilen bir taşınmazın Hazine adına tescilinin iptali ve vakfa tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi şartlarının oluştuğu ve davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mukataalı taşınmazın, kayıt malikinin vefatı üzerine Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi şartlarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kayıt malikinin mirasçılarının bulunup bulunmadığının yeterince araştırılmadan, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi şartlarının oluştuğu kabul edilerek vakıf adına tescile karar verilmesinin isabetsiz olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca vakfa ait olduğu iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, Hazine'nin yasal hasım olup olmadığı ve vakfın türünün tespiti gerekliliği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın daha önce vakıf malı olduğunun ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesindeki koşulların gerçekleştiğinin tespit edilmesi, Hazine'nin yasal hasım ve kayıt maliki konumunda olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, mutasarrıfı ölen ve evveliyatı mukataalı vakıf arazisi olan taşınmazın 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca Hazine'den geri alınarak vakfa tescili istenmesine karşı Hazine'nin itirazı üzerine tapu iptali ve tescil davası açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bir kısmının 2888 sayılı yasanın yürürlük tarihinden önce Hazine adına tescil edilmiş olması sebebiyle bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmazken, kalan kısmının ise 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesindeki koşulların gerçekleşmiş olması ve taşınmazın aslının vakıf olması sebebiyle vakıf adına tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar İdaresi tarafından, mirasçı bırakmadan ölen kişinin üzerinde bulunan vakıf arazisinin Hazine adına tescil edilmesi işleminin iptali ve vakfa tescili istemiyle açılan davada, taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi ve 2888 sayılı Kanun'un 2. maddesiyle değiştirilen 2762 sayılı Kanun'un 29. maddesi birlikte değerlendirilerek, taşınmazın mirasçı bırakmadan ölen kişinin payına dahil olmadığının tespit edilmesi nedeniyle yerel mahkemenin ret kararı vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hazine adına kayıtlı taşınmazın, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca vakıf adına tescil edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın tapu kayıtları ve diğer delillerden, taşınmazın vakıf malı olduğunun ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesinde aranan şartların oluştuğunun anlaşılması gözetilerek, Hazine adına kayıtlı taşınmazın vakıf adına tesciline ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Aslı vakıf olan taşınmazın, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca, tasarruf edenlerin/maliklerin mirasçı bırakmadan ölmeleri, kaybolmaları veya terk gibi durumlara düşmeleri sebebiyle vakfına rücu edip etmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz maliklerinden birinin nüfus kayıtlarında bekar olarak görünmesi ve diğerinin nüfus kayıtlarına ulaşılamaması, her ikisinin de uzun yıllardan beri kayıp olmaları ve haklarında gaiplik kararı verilmiş olması, 5737 sayılı Kanun'un 17. maddesindeki ‘mirasçı bırakmadan ölme, kaybolma veya terk’ hallerinin gerçekleşmiş olması, taşınmazın aslının vakıf olduğunda tereddüt bulunmaması hususları gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf taşınmazının gaip mutasarrıflarına ait paylarının akıbeti ve kamulaştırma bedelinin vakfa ödenip ödenmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Gaiplik kararı verilen paydaşların pay oranlarına göre kamulaştırma bedelinin hesaplanmasında hata yapıldığı ve hüküm altına alınan miktarın denetlenemediği gözetilerek, hüküm 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca, kayıt maliklerinin gaipliği nedeniyle taşınmazın vakıf adına tescili talebinin koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, gaiplik iddiasına konu kişilere ilişkin taviz bedelinin ödenip ödenmediği, vakıf şerhinin neden terkin edildiği, satış işlemine ilişkin belgeler ve eski tapu kayıtları gibi hususlarda yeterli araştırma yapılmadan ve 5737 sayılı Kanun'un 17. maddesinin koşullarının oluşup oluşmadığı tam olarak değerlendirilmeden karar verildiği gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gaipliğine karar verilen kişinin mülkiyetinde bulunan ve sonrasında Hazine'ye devredilen taşınmazın, vakıf malı olup olmadığı ve vakfa iadesi gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf şerhinin terkin edilmesinin, taşınmazın vakıf malı olma niteliğini ortadan kaldırmadığı ve 5737 sayılı Kanun'un 17. maddesi uyarınca Hazine'ye intikal yolunun kapalı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf taşınmazının aslının vakıf olduğunun tespiti, gaiplik ve kayyım hesabında bulunan kamulaştırma bedelinin tahsili istemine ilişkin davada, gaipliğin tespiti için gerekli yasal şartların oluşup oluşmadığına dair uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32. ve 33. maddeleri uyarınca gaipliğin tespiti için gerekli araştırma ve incelemenin eksik yapıldığı, mirasçıların bulunup bulunmadığının tespitine ilişkin yeterli araştırmanın yapılmadığı ve usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı hareket edildiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.