Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“5737 Sayılı Yasa”
- Uyuşmazlık: Kayserili Hacı Ahmet Paşa Vakfı'nın vakıf evlatlarının 2008 ve 2009 yıllarına ait galle fazlası alacaklarının tespiti ve tahsili davasında, 6111 sayılı Kanun ile değişik 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 7. maddesindeki intifa haklarına ilişkin hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf evlatlarının galle fazlası alacaklarının, 6111 sayılı Kanun ile değişik 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca, mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıllık süre ve vakfın son beş yıldaki malvarlığı, gelirleri ve giderleri ile sınırlı olarak hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf malı olduğu iddia edilen taşınmaz üzerindeki tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın mülkiyetinin mutasarrıfı kayıp kişilerden olduğu için mahlulen vakfa intikal ettiği, 2888 sayılı Yasa ve 5737 sayılı Yasa hükümleri uyarınca aslı vakıf olan taşınmazların Hazineye geçişinin mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf taşınmazının, tasarruf edene ait mirasçıların bulunmaması nedeniyle Hazine'ye mi yoksa vakfa mı kalacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi ve 2888 sayılı Yasa'nın 2. maddesiyle değiştirilen 2762 sayılı Yasa'nın 29. maddesi uyarınca, 2888 sayılı Yasa'nın yürürlük tarihinden sonra aslı vakıf olan taşınmazların Hazine'ye intikalinin mümkün olmadığı ve mirasçı bırakmayan tasarrufçunun ölümü halinde taşınmazın vakfa ait olacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vakıf evladının, vakıflar idaresince eksik ödendiğini iddia ettiği galle alacağının tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun'un 208. maddesi ile 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 7. maddesine eklenen hükümlerin yargılaması devam eden davaya uygulanacağı, ancak intifa haklarına ilişkin taleplerin 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmasının vakfın amacına ve vakıflar hukukunun ruhuna aykırı olduğu, galle fazlası alacağının hesaplanmasında vakfın dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık malvarlığı, gelir ve giderlerinin gözetilmesi gerektiği ve mahkemece alınan bilirkişi raporunun Vakıflar İdaresi'nce tek taraflı olarak gönderilen ödeme belgeleri esas alınarak düzenlendiğinden denetime elverişli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vakıf arazisinin icareli paydaşlarından uzun süredir haber alınamaması nedeniyle, 5737 sayılı Yasa'nın 17. maddesi uyarınca gaipliklerine ve taşınmazın vakfa tesciline karar verilip verilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma kararına uyularak yapılan araştırmada, taşınmazın bazı paydaşlarının mirasçılarının tespit edilmesi ve bu kişilerin gaip olmadıklarının anlaşılması nedeniyle, 5737 sayılı Yasa'nın 17. maddesindeki şartlar oluşmadığından davanın reddine karar verilmesi onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı Vakfın, kadastro öncesi nedene ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun geçici 7. ve 11. maddelerine dayanarak tapu iptali ve tescil ile tazminat isteminde bulunması.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen on yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun geçici 7. ve 11. maddelerindeki şartların oluşmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf arazisinin tasarruf edenlerinin/maliklerinin gaipliği nedeniyle, 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca vakfa tescili talebinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Tasarruf edenlerin/maliklerin gaip olmadığının ve mirasçılarının bulunduğunun tespit edilmesi, 5737 sayılı Yasa'nın 17. maddesi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle ve bozma kararına uygun olarak, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından, mutasarrıfı ölen ve evveliyatı mukataalı vakıf arazisi olan taşınmazın 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca Hazine'den geri alınarak vakfa tescili istenmesine karşı Hazine'nin itirazı üzerine tapu iptali ve tescil davası açılması.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın bir kısmının 2888 sayılı yasanın yürürlük tarihinden önce Hazine adına tescil edilmiş olması sebebiyle bu kısım yönünden davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmazken, kalan kısmının ise 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesindeki koşulların gerçekleşmiş olması ve taşınmazın aslının vakıf olması sebebiyle vakıf adına tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf malı olan taşınmazın gaip olan mutasarrıfları nedeniyle mülkiyetinin Hazine'ye mi yoksa vakfa mı intikal edeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5737 Sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca, tasarruf edenlerin veya maliklerin mirasçı bırakmadan ölmeleri, kaybolmaları gibi durumlarda icareteynli ve mukataalı taşınmaz malların mülkiyetinin vakfa tescil edileceği gözetilerek, istinaf mahkemesinin vakıf lehine verdiği karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: İcareteynli taşınmazın maliklerinin gaipliğine karar verilerek taşınmazın vakfa tescili talebinin hukuki dayanağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5737 sayılı Yasa'nın 17. maddesi uyarınca icareteynli taşınmazlarda maliklerin gaipliğine karar verilip taşınmazın vakfa tescil edilebilmesi için, maliklerin mirasçılarının bulunup bulunmadığı ve taşınmazın icareteynli olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, önceki Hukuk Genel Kurulu kararında belirtildiği ve bu hususlara yerel mahkemece uyulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıflar İdaresi tarafından, mirasçı bırakmadan ölen kişinin üzerinde bulunan vakıf arazisinin Hazine adına tescil edilmesi işleminin iptali ve vakfa tescili istemiyle açılan davada, taşınmazın mülkiyetinin kime ait olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 17. maddesi ve 2888 sayılı Kanun'un 2. maddesiyle değiştirilen 2762 sayılı Kanun'un 29. maddesi birlikte değerlendirilerek, taşınmazın mirasçı bırakmadan ölen kişinin payına dahil olmadığının tespit edilmesi nedeniyle yerel mahkemenin ret kararı vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.